Güneydoğu’nun kadim kenti Batman tam bir yıldır HDP ve muhalefet partilerinin ifadesiyle ‘kayyım’, İçişleri Bakanlığı’nın tanımlamasıyla “Görevlendirilmiş Belediye Başkanı” tarafından yönetiliyor.
Geçtiğimiz hafta sonunda Batman’da bu bir yılı hem vali hem de belediye başkanı olarak geçiren Hulusi Şahin ile buluştuk. İyi ki korona falan dinlemeyip Batman yollarına düşmüşüm. Gördüklerimden, duyduklarımdan son derece memnun kalarak ayrıldım kentten.
Terör örgütünün belediyeleri lojistik ve insan kaynağı temini için kullandığı, derdinin ne vatandaş ne de hizmet olmadığı bir sır değil. HDP’li belediyenin Batman’da hiçbir şehircilik hizmeti vermemesine rağmen 414 milyon lira borç bırakması her şeyi anlatıyor.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “Paralar PKK’ya gitmiyor. Ohh...” sözlerinin ne anlama geldiğini somut şekilde Batman’da görebiliyorsunuz. Vali Hulusi Şahin, bir yıl içinde önceki dönemden kalan borcun dörtte birini ödemiş. Üstüne imardan çevreye, altyapıdan üstyapıya, ulaşımdan içme suyuna onlarca projeyi hayata geçirmiş.
Hepsini tek tek anlatmaya yerimiz yetmez. Ancak Batman’da çöpten elektrik üretilmeye başlandığını, kentin 10 ayrı noktasına ücretsiz internet verildiğini, 30 bin kişiye Organize Sanayi Bölgesi’nde istihdam sağlandığını yazmadan geçmek olmaz.
Diğer görevlendirilmiş belediye başkanları gibi Hulusi Şahin de kadın ve gençlere yönelik projelere büyük önem veriyor. Terör örgütünü en çok rahatsız eden de bu projeler. 2019’da seçilen HDP’li başkanların hemen hepsinin ilk icraatı valilerin açtığı kadın ve gençlik merkezlerini kapatmak olmuştu. HDP’nin eski eş başkanı Sezai Temelli işi daha farklı bir noktaya taşımış ve bu merkezlerden birinde yapılan etkinlikte çocuklara hamsi dağıtılmasını “Asimilasyon” olarak yorumlamıştı. Devletin Kandil’den atanan eş başkanlar tarafından yönetilen HDP’li belediyelere müdahale etmesi, vatandaşın yanında olduğunu hissettirmesi terör örgütünün en büyük korkusu. Ne demek istediğimizi rakamlarla anlatalım.
2014 yerel seçimlerinde Batman’da BDP-HDP’nin oyu yüzde 53.15. 7 Haziran 2015 genel seçimlerinde yüzde 71.40... Sonra ne mi oluyor? Devlet duruma el koyuyor. Terör örgütüyle bağı açık başkanların yerine görevlendirilmiş belediye başkanları geliyor. Paralar PKK’ya değil vatandaşa harcanıyor. Ve sonuç: Batman’da HDP’nin oyu 2018 genel seçimlerinde yüzde 62’ye, 2019 yerel seçimlerinde ise yüzde 58’e geriliyor. Diğer bölge illerinde de tablo üç aşağı beş yukarı aynı.
Demek ki neymiş? Vatandaş terör örgütünün operasyon yapma kabiliyetini yitirdiğini, devletin her zaman yanında olacağını bilecekmiş. Mesele bu kadar basit...
Rakamlar yalan söylemez
HDP, 2019 yerel seçimlerinde 3 büyükşehir, 27 büyükşehir ilçe merkezi, 5 il, 13 ilçe merkezi, 11’i belde olmak üzere toplam 59 belediye kazandı.
İçişleri Bakanlığı’nın “Terörden Arındırılmış Belediyeler ve Hizmetleri” adlı bir kitapçığında HDP’li belediyelerin icraatları tek tek sıralanmış. Oradan aynen aktarıyorum.
Mardin, Hakkari, Kayapınar, Kulp, Sur, Derik, Kızıltepe, İpekyolu ve Muradiye belediyelerinde 20 şehit yakını ve gazi işten çıkarıldı. 28’inin yerleri değiştirildi. İşten çıkarılanların yerine örgüt mensuplarının yakınları alındı.
HDP’li başkanlar milli bayramlara katılmadı. Ölen teröristler için düzenlenen etkinlerde boy gösterdi. Cadde, sokak ve bulvarlara terör suçlularının adları verildi.
Kitap kahveler ve millet kıraathaneleri kapatıldı. Yardıma muhtaç yaşlılara yönelik evde bakım hizmetleri durduruldu.
Engelli bireylere yönelik eğitici, öğretici kurs ve etkinlikler iptal edildi. Tüm mesleki ve genel kurslar kapatıldı.
Kadınların ekonomik ve sosyal gelişimini desteklemek için kurulan Kadın Dayanışma ve Kurs Merkezleri kapatıldı. Anaokulu öğrencilerini taşıyan servis bile iptal edildi.
Liste böyle uzayıp gidiyor. En sonunda devlet bu gidişata dur diyor. Görevlendirilmiş başkanlar işe koyuluyor. 6.3 milyar borçla devraldıkları belediyelerde 2 milyar liralık yatırım gerçekleştirip, üstüne bir o kadar da borç ödüyorlar.
56 bin kadının faydalandığı 22 kadın kültür merkezinde 424 kurs açıyorlar. 172 km sıcak asfalt, 2 bin 245 km stabilize yol, 710 km içme suyu şebekesi, 430 km kanalizasyon şebekesi, 229 aile çay bahçesi ve çocuk parkı, 198 taziye evi yapıyorlar ve tam 450 bin ağaç dikiyorlar.
HDP’nin derdi gerçekten Kürtler olsaydı, bütün bu hizmetleri valiler değil HDP’li başkanlar yapardı.
Ama dert başka...