Türkiye’nin iç kargaşa ile boğuşan ülkelere olan ihracatının toplam ihracatımıza oranları şöyle:
Yukarıdaki rakamlar, ülkemizin ihracatının yaklaşık % 6’sının Kuzey Afrika’ya ve % 20’sinin Ortadoğu’ya yapıldığını gösteriyor. Bu ülkelerdeki politik istikrarsızlıklar, ihracatımızın düşmesine de neden olabilecek.
İnşaat sektörünün yurtdışında yaptığı inşaatlar nedeniyle, yıllık ortalama 900 milyon dolar gelir elde ediyoruz. Yurtdışındaki inşaatlarda çalışan işçilerimizin gönderdiği havaleler de yıllık 1.1 milyar doları buluyor. Ayrıca, Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerine sattığımız 6 milyar doları aşan inşaat malzemesi var. İşte, bu nedenlerle de bu ülkelerdeki iç kargaşalar bizi yakından ilgilendiriyor. Zaten, Cumhurbaşkanımız ve hükümet üyelerimizin bu ülkelerle yakından ilgilenip, ziyaretler yapmasının amaçlarından biri de olası politik değişiklikler karşısında hazırlıklı olabilmek.
Japonya’nın durumuJaponya’daki depremin diğer ülkelere etkisinin de beklenenden yüksek olacağı anlaşılıyor. Japon malı sayılmayan Volvo’nun, Japonya’da üretilen parçaları nedeniyle 2 hafta içinde stok sıkıntısıyla karşılaşılacağı ve üretimin durabileceği konuşuluyor. Öte yandan, meşhur mücevherat firması Tiffany ürünlerinin satışlarının % 20’sini aşan bölümünün Japonya’da yapılıyor olması, bu ve buna benzer yatırımların durumunun yeniden gözden geçirilmesini zorunlu kılacak. Japonya’nın yeniden inşasının 230 milyar doları bulacağı hesaplanıyor.
Petrol faturamızÖte yandan, Maliye Bakanı’nın belirttiği gibi, petrol, doğalgaz ve türevlerine ödediğimiz dövizin faturası yıllık 50 milyar doları aşabilecek. Uluslararası otoriteler de bu gidişle petrol fiyatının varil başına 140 doları aşabileceğini söylüyorlar. Böyle bir gelişme cari işlemler açığımızı başa çıkılamaz biçimde yükseltebilir. Bu durumda, Merkez Bankamızın almaya çalıştığı tedbirler yeterli olmayacak.
Sanayide Kapasite Kullanımı mart ayında, geçen yılın aynı ayına göre 5.9 puan artarak % 73.2 oldu. Bu oranın % 70’i aşması ekonomide tam istihdam olduğunun bir göstergesi sayılıyor. Yani, işsizlik sorununun çözümü için yeni yatırımlar yapılması kaçınılmaz. Cari İşlemler Açığının üzerindeki bir baskı da bu.
Gelişmiş ülkelerde tedbirler farklıGelişmiş ülkelerin ekonomi politikaları, borsadaki gelişmeler ön plana alınarak yapılıyor. Çünkü, halkın tasarruflarının yaklaşık üçte biri borsada. Bu amaçla, New York borsasındaki bazı hisselerin değeri aynı kalmak üzere kotasyon fiyatlarının 10 kat arttırılması düşünülüyor. Böylece, kriz nedeniyle değer kaybetmiş hisselerdeki yükseliş daha küçük basamaklarla sağlanabilecek.