Türkiye’de ve dünyada tüketim tercihleri değişmeye başladı. Son yıllarda yaşanan ekonomik krizler, tüketim biçimimizin değişmesine ve bir malı satın alırken daha çok sorgulama yapmamıza neden oldu. Artık, “Alınmış alınmıştır”, “Sakla samanı gelir zamanı”, “Yerli malı kullan”, “Küçük olsun bizim olsun”, “Büyük gösterişlidir” anlayışları tamamen terk edildi.
Young & Rubicam’s Brand Asset Valuator (BAV), Türkiye dahil 50 ülkede yaptığı araştırmada yüksek kalite kadar toplumsal sorumluluğun da tüketici tercihlerini ciddi biçimde etkilemeye başladığını belirledi. Tüketiciler artık, sahip olmaktan zevk almadıkları bir malı, hiç almamaya özen gösteriyorlar. “Gösteriş saiki” ile yapılan tüketimin oranı da gittikçe azalıyor.
Krizler, insanların borçlanarak tüketim malı almaları anlayışını ciddi ölçüde ortadan kaldırıyor. Örneğin, ekonomileri kriz içindeki Avrupa ülkelerinde ve ABD’de 1995 yılından beri ilk kez, kişilerin gelirlerinin altında tüketim yaptıkları gözlendi.
Harcama biçimi vites küçülttü
1- İnsanlar, az şeyle yetinmeyi ve hatta bu az şeyden daha çok zevk almayı öğrendiler. BAV Araştırması, küçülen ailelerin yüzde 78’inin eskisinden daha mutlu olduğunu gösteriyor. Ailelerin yüzde 88’i ise, pahalı markalardan ucuz markalara geçerek önceki durumlarıyla aynı tatmini elde edebildiklerini söylediler. Bizde de görülen, villalardan apartman dairelerine geçiş, daha az odalı fakat ihtiyacı karşılayan site tipi evlere yöneliş de, bu saikle yapılıyor.
2- Krizle karşılaşan veya krizden yeni çıkan toplumlar, borçlanarak tüketmek yerine, tasarrufları kadar tüketim yapmak eğiliminde oluyorlar. Bu durumda, markalar çok daha büyük rekabet içine girmek zorundalar.
3- Günümüzde şeffaflık, markaya olan güveni artırıyor. Geçtiğimiz kriz yıllarında, yalnız hükümetlere değil büyük şirketlere olan güven de sarsıldı. BAV’a göre, bu kategorideki güven unsuru yüzde 50’nin altına indi. Tüketiciler, iletişim kolaylıkları sayesinde alacakları mal ve seçenekler hakkında her türlü veriye ulaşabiliyorlar. Artık, şirketler hammaddeyi nereden alıp, nasıl ürettiklerini, yönetim stratejilerini ve değer verdikleri prensipleri de müşterilerle paylaşmak zorundalar.
4- Şirketlerin dışa yansıyan algısı çok önem kazanmaya başladı. Tüketici artık, şirket içinde kararların nasıl, kimler tarafından alındığını ve hedeflerin ne olduğunu bilmek istiyor. BAV’ın araştırması, Apple’ın ve Microsoft’un yükselmesindeki en önemli etkenin, açıklık, samimiyet ve şeffaflık olduğunu gösteriyor.
Artık...
Tüketim biçimindeki değişiklikler, üretim biçimini de etkiler. Artık, eski bir çok markanın yerini, yenileri alacak. Rekabet her konuda kendini gösterecek. “Gösteriş saiki” ile yapılan tüketim gittikçe azalacak. Çok tüketim malı sahibi olmak yerine, temel ihtiyaçlar karşılanıp, daha iyi ve mutlu yaşamak tercih edilecek.