Ekonomik buhranlar, arkalarından politik istikrarsızlıkları getirir. Dünyada, politik istikrarsızlıklar da giderek artıyor. Siyasi gözlemciler ve büyük bankaların ekonomi araştırmacıları Tunus’ta başlayan siyasi çalkantının Ortadoğu’ya kadar uzayacağı görüşünde birleşiyorlar. ABD’de de büyük bir olasılıkla, Obama yönetimi değişecek. Avrupa Birliği’nde euro sisteminden kopmalar olması olasılığı var.
Buna bağlı olarak, Avrupa’da, bir veya iki ülkenin borçlarını ödeyemez duruma düşebileceği konuşuluyor. Üstelik, Avrupa Birliği’nin sıkıntıları ekonomi ile de sınırlı değil. Birlik üyelerinin iç ve dış politikaları birbiriyle örtüşmüyor; ağır bürokrasi, karar alımını zorlaştırıyor. Öte yandan, demografik sıkıntılar had safhada. Hoşgörü ve işbirliği üzerine kurulu olan Avrupa Birliği stratejisi çökme ile karşı karşıya.
ECB devam etmezse
Avrupa Merkez Bankası (ECB), sıkıntıdaki ülkelerin bonoları karşılığında para basmaya devam etmezse, Almanya gibi krizden nispeten az etkilenen ülkeler, tembel ekonomileri taşımak zorunda kalacak. ECB’nın piyasaya likidite sürmesi halinde ise, hem enflasyon artacak, hem de euro’nun değeri düşecek. ECB, geçen yıl temmuz ayına kadar piyasaya 76.4 milyar euro sürdükten sonra, ilave para arzını durdurmuş; bu yüzden de euro, dolar karşısında güçlenmişti.
Belçika’nın dış borçları Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH)’sının % 99’unu, İtalya’nınki ise % 119’unu aştı ve bu oranlar neredeyse süreklilik arz etmeye başladı. Portekiz IMF ve AB yardımı olmadan yaşayamayacak durumda. İspanya ve İrlanda’da ise daha sonraki borç ödemeleri sırasında bankacılık krizlerinin oluşması bekleniyor. Yunanistan’da işçi ücretleri, Almanya’daki işçi ücretlerinin % 50 üstünde seyrediyor. Ücretler, İtalya’da da Almanya’dan % 25 civarında yüksek. Bu yüzden, bu iki ülkenin ihracatı ve üretim etkinlikleri gittikçe düşüyor. Çok uzak olmayan bir dönemde, bu iki ülkede, sosyal ve politik çalkantıların başlayacağını öngörebiliriz.
Ekonomik krizle boğuşan Avrupa ülkelerinin borç vadelerini belli aylarda topladığını görüyoruz. İrlanda ve İtalya, bu yılın eylül ayında borçlarının % 40’a yakın bölümünü bir defada ödemek durumunda kalacak ve zorlanacaklar. Portekiz ve İspanya’nın ise, nisan ile haziran-temmuz aylarında yoğun borç ödemeleri var. Çin’den gelecek bono alımı biçimindeki yardımın da hiçbir yaraya merhem olmayacağı anlaşılıyor.
Bölgemizdeki politik risk artıyor
Son yıllarda adı demokratik olsa da birçok İslam ülkesinde “dikta rejimi” göze çarpıyor. Bu rejimler, ülkelerindeki ekonomilerin bozulmasıyla birlikte, Tunus’ta yaşandığı gibi büyük sosyal patlamalar ve hatta rejim değişiklikleri ile boğuşabilirler. Bu nedenle, Ortadoğu’ya kadar yayılan bu bölge ülkelerinde yapılması öngörülen yabancı yatırımlar askıya alındı.
Böyle bir ortamda, Türkiye’deki politik istikrarın ekonomik istikrarla birlikte korunması çok önemli.