Birçok strateji uzmanı içinde bulunduğumuz yüzyılı “terörizm çağı” olarak adlandırıyor. Güçlü devletler, daha kolay yönetebilmek ve sömürülmeye yatkın tutmak adına, gelişmekte olan ülkeleri mümkün olduğunca parçalanmış ve iç ayrılıkları güçlenmiş biçimde tutmak istiyorlar. Yani, güçsüz devletleri parçalamak ve zayıflatmak amacıyla “terör” çoğu zaman güçlü devletlerce destekleniyor. Öte yandan, güçlü devletlerle başka türlü başa çıkılamayacağı fikrine kapılan, “kaybedecek bir şeyi kalmamış” topluluklar, cemaatler veya kişiler ister istemez güçlü devletlere karşı teröre başvuruyorlar. Bu sarmal, büyüdükçe büyüyor ve güçlü devletleri birer “polis devleti” haline getiriyor. Toplumları, toplulukları ve insanları kontrol etmek adına yeni metotlar, teknolojiler ve silahlar geliştiriliyor. Başkaldıranların gecikmeden başları eziliyor.
En saklanamayan sır
İran, güçlü ülkelere başkaldırmaya çalışan ve üstelik bize sınırdaş olan bir ülke. Birkaç ay önce piyasaya çıkan “İran, Türkiye ve Amerika’nın Geleceği (Reset: Iran, Turkey and America’s Future)” adlı kitabında Stephen Kinzer, Türkiye’deki mevcut hükümetin desteklenmesi gerektiğini ileri söylüyor. İran’ın nükleer programının denetlenmesi amacıyla Türkiye’nin arabuluculuk yapmasını, Başkan Obama bizzat bir mektupla istemiş. Yani, bizimkilerin İran’la arabuluculuk ilişkileri geliştirmesi ve hatta Davos’taki “one minute” olayı ABD tarafından istenmiş. Sonradan, ABD’deki Yahudi cemaatinin büyük baskısına dayanamayan Başkan Obama, mektubun yanlış anlaşıldığını söyleyerek yan çizdi. Şimdi de, bizim hükümete tam aksinin yapılmasını isteyen bir mektup yazıldı.
İsrail neden saldıracak?
İsrail, İran rejiminin Hitler’den sonraki “Yahudi ırkının tamamen yok edilmesi” amacıyla hareket eden en büyük tehdit olduğunu söylüyor. İsrail yönetimi, kendilerinin “geri dönülemez” bir yola girdiğini ve eğer ABD, İran’ın nükleer programını durduramazsa mecburen kendilerinin İran’a silahlı müdahale yapacaklarını dile getiriyor. Yahudilerin Hitler’i durduracak gücü olmadığı için, İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanlar, şimdi İsrail’de yaşayan kadar Yahudi’yi öldürmüşlerdi. İran’ın atom bombasına sahip olup olmaması, Yahudiler için “ölüm-kalım” mücadelesi haline dönüşmüş durumda. Öte yandan Yahudiler, Başkan Obama’nın kendilerini oyaladığı fikrindeler.
Yaklaşık bir yıl içinde İran, nükleer silahlara sahip olacak. Ancak, İran’ın bu konuda denetlenmiş ve uluslararası kurallara uygun teknolojisi yok. Nükleer bomba yapılırken İran’ın yapabileceği bir yanlış, Türkiye’ye de pahalıya patlayacak. İsrail, elinde atom bombası bulunduran bir ülkenin sorumluluğunu taşıdığı için, uluslararası anlaşmalara uyarak “açık” oynuyor.
Her an her şey olabilir.