Bir ülkenin diğer ülkelere göre dış borçluluk durumunu belirlerken, en az aşağıdaki 10 başlık altında inceleme ve diğer ülkelerle karşılaştırma yapılması gerekiyor:
Kamu sektörünün ve özel sektörün dış borcunun büyüklüğü.
Ülkenin kamu sektörü ve özel sektörünün, varsa diğer ülkelere verdiği borcun büyüklüğü.
Ülkenin merkez bankası ve bankaları dahil döviz ve altın rezervlerinin büyüklüğü.
Ülke merkez bankası ve bankalarının döviz ve altın rezervlerini nerede tuttukları.
Ülkeye dışarıdan gelen birikimli doğrudan yatırım tutarı.
Ülkenin dışarıya yaptığı birikimli doğrudan yatırım tutarı.
Ülkenin borsalarına dışarıdan yapılan yatırımlar.
Ülke vatandaş ve şirketlerinin diğer ülkelerin borsalarına yaptıkları yatırım.
Yabancı ülke vatandaş ve şirketlerinin ülke bankalarında tuttukları mevduat.
Ülke vatandaş ve şirketlerinin yabancı ülke bankalarında tuttukları mevduat.
Bunlara ilaveten, dış ticaret verilerinin, tüm verilerin ülke ekonomik büyüklüklerine oranlarının ve verilerdeki artış hızının da göz önünde tutulması lazım.
Doğrudan yatırım
Bu bölümde, ülkelere gelen doğrudan yatırım ile ülke vatandaş ve şirketlerinin diğer ülkelerde yaptığı doğrudan yatırımları birikimli olarak(stok) karşılaştırıyorum. CIA The World Fact Book’tan aldığım, 2010 yılı başı itibariyle milyar dolar bazında gerçekleşen ve borsalara yapılan sıcak para yatırımlarını hesaba katmayan seçilmiş ülkelere ait veriler şöyle:
Birinci sütundaki “ülkeye gelen doğrudan yabancı yatırımlar stoku” büyükten küçüğe doğru sıralanmış. Bazı ülkeler, kendisinde yapılandan fazla miktarda yatırımı dış ülkelerde yaparken, diğer bazı ülkeler dışarıya fazla yatırım yapmıyor. Gelişmiş ülkeler genellikle, kendi ülkelerine gelenden fazla yatırımı diğer ülkelere yapıyorlar. Belçika’daki farklılık, Avrupa Birliği’nin merkezinin Brüksel seçilmesi nedeniyle oluşmuş. Çin, bu dengeyi fark etmiş olmalı ki, bizim gibi ülkelere daha fazla yatırım yapacak. Türkiye’nin ise, gideceği daha çok yol var.