Jack Canfield’in Başarı Prensipleri (The Success Priciples) isimli kitabını okuyordum. Birden, kitapta önerilen prensiplerin tümünün Batı kültürüne uygun biçimde tasarlandığını gördüm. Türkiye’deki başarı prensipleri ile gelişmiş batı toplumlarındaki prensiplerin pek birbirine uymadığını fark ettim.
- Bizde, zengin olmak için, iktidardaki politikacılara yakın olmak lazım. Ne de olsa, “etek öpmekle, ağız aşınmaz.”
- Bizde zenginliğini korumak için, bitaraf olan bertaraf olacağından, siyasi taraf olmak lazım.
- Bizde, bilimsel bir konuda ihtisaslaşmak yerine, bir cemaate girip, cemaatin her yönden genişlemesi için emek vermek lazım.
- Bizde, sorgulamak yerine biat derecesinde itaat etmek lazım. Yenilik ve icatlarla pek uğraşılmamalı; çünkü araştırma, sorgulama kültürü gerektirir.
- Başarıda zamanı iyi kullanmak çok önemlidir. Bizde, ibadetle geçen zaman iyi kullanılmış zaman demektir.
- Canfield’e göre insan kendinden sorumludur. Bizim başarısızlığımızın sorumlusu ise, ya kader ya da başkalarıdır.
- Canfield’e göre, bu dünyada başarı herkes için mümkündür. Bize göre ise, bu dünyadaki değil, öbür dünyadaki başarı önemlidir.
- Canfield, “Önce ne istediğinizi bilmelisiniz” diyor. Bizde ise, bizden ne istenildiği önemlidir.
- Canfield’e göre, insan kendi için yaşamalı ve karar almalıdır. Bizde ise, başkaları için yaşanılır; onlar bizim için gerekli kararları alırlar.
- Canfield’e göre, başarmak için kendine güvenmek ve inanmak lazımdır. Bizde ise, başarmak için amcamızın veya bir siyasi büyüğümüzün torpili gerekir.
- Einstein, “Başarmak için hayal etmek gerekir” diyor. Bizde ise, hayalin yerini “fal baktırmak” alıyor.
- Canfield, “olduğun gibi görün” diyor. Bizde artık, “takiye kültürü” geçerlidir; başarmak için, başkalarının sizi görmek istedikleri gibi görünmek gerekir.
- Martin Luther King, “Merdivenin tümünü incelemeyi beklemeden, basamakları çıkmaya başlayın” diyor. Biz, ilk adımdan önce, birisinden destek almak, mevzuatın çıkmasını beklemek, şeyhten izin koparmak, rüyamızda merdivenlerin tümünü çıkacağımızı görmek, durumundayız.
- Canfield’e göre, “Başarının % 90’ı bıkmadan usanmadan ısrar etmekten geçer.” Bizde ise, ısrar ikiye ayrılır: İyide ısrar, kötüde ısrar. Üstelik, “Kuru gayret, çarık eskitir.”
- Onlarda, vergisi verildiği için paranın kimde olduğu bellidir. Bizde ise, para ile imanın kimde olduğu bilinmez.
-Canfield, “Daha çok öğrenmek için, daha çok öğrenmek lazım” diyor. Bizde ise başarı için artık, “ezberlemek” ve “iyi hatip olmak” önemli.