Seçim yılı olmasına rağmen, bütçe performansı beklenenden iyi oldu. Bu başarıda, 1 yıl içinde yapılan vergi barışlarının da önemli rolü var. İlk 5 aydaki vergi geliri artışı, yıl sonu hedefinin oldukça üzerinde gerçekleşti. Bu durumda, Gayri Safi Milli Hasıla’nın % 2.8’i olması hedeflenen bütçe açığı, gerçek olacak. Nisan sonu itibariyle elimizdeki bulunan aşağıdaki tablo, 50 milyar lirayı aştığı bir kaç gün önce açıklanan vergi barışı gelirleriyle birlikte, Mayıs sonu itibariyle çok daha iyi verilere yerini bırakacak.
Cari dış açık zorluyor
Cari dış açık, ekonomi için en büyük risk faktörü olmaya devam ediyor. Daha önce, doğrudan yabancı yatırımlar, yabancılara yapılan satışlardan alınan özelleştirme gelirleri ve uzun vadeli borçlanma sayesinde kapatılabilen cari dış açık, giderek sıcak para ve kısa vadeli borçlarla kapatılmaya başlandı. Halen bu durum sürüyor.
İlave tedbirler alınmadığı taktirde cari dış açığın kapatılması Merkez Bankası rezervleriyle olacak ve Türk Lirası’nın değer kaybetmesi neticesini vermeye başlayacak.
Cari dış açığın kredi büyümesiyle paralellik arz ettiğini gözlemleyen ekonomi yöneticileri, kredi büyümesini durdurarak dış cari açığa bir çözüm bulabileceklerini zannettiler. Ancak, şimdiye kadar alınan tüm tedbirler, finansal istikrarı sağlamış görünmüyor. Dış cari açığın artmasıyla birlikte dışardan ithal edilen enflasyon da ülkeyi vurmaya başladı.
Seçim döneminde yabancıların borsadan çekilmesi, yabancıların Ak Parti’nin oylarının % 39-43 arasında kalmasını istediğini gösteriyor. Amaç, yine tek parti iktidarı ama öncekinden daha güçsüz biçimde.
Seçimden sonra her şey daha iyi olacak.