Acaba sorun lokantada mı yoksa buranın kapasitesini biz mi zorladık? Biz derken web sitemde yayımlanan şarap panelini oluşturan grubu kastediyorum. Bu panelden bir gün önce Ayhan Güleyen beyin seçtiği yabancı şarapları güzel bir lokantada tatmak istedik.
Alaçatı limanındaki Port Restaurant seçildi.
Ayhan beyin seçtiği ve ayrı bir kutuda bir bölümünden bahsettiğim 11 şarap herhangi beyaz şaraplar değildi. Aralarında dünyanın en ilginç, en derinlikli ve yurtdışındaki ciddi koleksiyoncularının bile bulmakta zorlandığı şaraplar vardı.
Çiğ kidonyadan memnun kaldık
Ayhan bey yemek-şarap eşleştirmesinde benim de fikrimi aldı ve Port lokantasının medarıiftiharı olan öğünlerle bir mönü hazırlandı.
Muhteşem şarapların açıldığı gecenin sonunda o şarapları tatma imtiyazına sahip olan beş erkek ve eşlerimiz, kısacası hepimiz aynı kanıya vardık.
Henüz standart üstü şarapları yemekle eşleştirip bu şarapların gerektirdiği servisi sunabilecek bir lokantamız (belki Swissotel Gaja dışında) yok.
Şarapla eşleştirecek derken şunu kastediyorum: Batı ülkelerinde önde gelen lokantalara özel şaraplar getirebilirsiniz. Kendileri de şaraptan anlayan aşçılar çıkardıkları öğünleri bu şaraplarla uyumlu hale getirmek için ufak tefek değişiklikler yaparlar.
Bizde klasik balık lokantalarının tarzı şaraptan çok rakıya uygun. Balıklar iyi ve taze olursa ve pişim
başarılı ise sorun yok.
Bizim ziyaret ettiğimiz cumartesi akşamı Port son derece kalabalık idi. O yüzden olsa gerek işler pek umduğumuz gibi gitmedi.
Dört saat süren yemeğimiz lagos yanağı salata ile başladı. Lagos yanağı güzeldi ama yanında sunulan biber turşusu biraz garip kaçtı. Herhalde turşu Fritz Haag gibi dünyanın en iyi Riesling’lerinden bazılarını üreten bir dehadan çok, bizim babadan kalma Yeni Rakı ile daha iyi uyum sağlardı.
Bunun arkasından gelen çiğ marine levrek ise o kadar kalın kesilmiş ve o kadar uzun süre limon suyunda bekletilmişti ki, herhalde rakı ile uyum sağlardı çünkü rakının olmayan balık tadını bastırması söz konusu olamazdı.
Üçüncü öğünümüz olan çiğ kidonyadan çok memnun kaldık. Nefis bir kum midyesi olan kidonyanın lezzetini takdir etmek için üzerine sadece az limon sıkıp karabiber ekerek tatmak gerekiyor.
Ahtapot bacağı yumuşak ve tatsızTereyağlı ve sarmısaklı jumbo karidesi gözüm kapalı yeseydim ne olduğunu anlayamazdım. Aşırı pişirilmişti. Bundan sonra sunulan ızgara ahtapot bacağı anlaşılmaz derecede yumuşak ve tatsızdı. Herhalde ızgara edilmeden önce fazla kaynatılmıştı.
Karışık deniz mahsulleri spagetti hayatımda gördüğüm deniz mahsulleri en bol makarna idi. Yani içinde makarnadan çok deniz mahsulü vardı ama makarnanın içine deniz mahsullerinin lezzeti hiç sinmemişti. Sinme şansı da çok yoktu çünkü kalamar ve karides dondurulduğundan pek lezzetleri yoktu. Ayrıca çok ucuz ve kötü, herhalde ekmeklik buğdaydan yapılan bir makarna çeşidi kullanıldığından makarna lapa gibiydi. Krema soslu kidonya maalesef bu çok lezzetli deniz ürününü aşırı pişirmekten dolayı iki kez öldürmüştü. Izgara yavru kalamar dolması da aynı dertten mustaripti.
Trança ızgara kösele gibiydi
Levrek sarma ve karışık deniz mahsullü pazı sarma ikilisinden birincisi, levreğin yetiştirme olmasına rağmen kötü değildi. İkincisinde ise soya sosu boca edilmiş olduğundan yemeğin dengesi aşırı tuz lehine bozulmuştu.
Trança benim çok sevdiğim bir balıktır. Yemeği trança ızgara ile bitirmek istedik. Önümüze ilk gelen parça kösele gibiydi. Ricamız üzerine gelen ikinci parça fazla pişirilmemişti ama lezzeti (özellikle bundan iki gün sonra başka bir lokantada yediğim trança ile kıyasladığımda) bana balığın dondurulmuş ya da parçalara bölünüp şişe geçirildikten sonra uzun süre buzdolabında bekletildiğini düşündürttü.
Yerim kalmadığı için tatlıları yorumlamıyorum.
Dünyanın en iyi şaraplarından bazılarını gönül isterdi ki daha az ama özenle hazırlanmış yemeklerle hazzına vara vara tüketelim. En iyisi böyle bir şölen için evde kalıp yemekleri kendimiz hazırlamak herhalde!
Tel: (0232) 716 6489
İçtiğimiz şaraplardan bazıları2007 Hirtzberger Riesling Singerriedel Ülkemizde gerçek Riesling üretilmiyor. Çok yazık. Çünkü bu sepajdan, Chardonnay ile birlikte dünyanın en kompleks ve asidite açısından zengin beyaz şarapları elde ediliyor. Sek bir Riesling’in ulaşabileceği zirve hakkında fikir sahibi olmak istiyorsanız ne yapıp edip bu şarabı deneyin. Tabii ne kadar eski bir milezimi deneseniz o kadar kazançlı çıkarsınız çünkü tarifi zor olan hafif isli bukeler ve mineral derinlik bu şarap yıllandıkça kendini ifade ediyor.
2007 Dagueneau SilexBiliyorum okuyucularımdan pek çoğu Sauvignon içiyor ve seviyor. Ben de, fazla derinliği olmadığını düşünmekle birlikte keyif alıyorum Sauvignon’dan.
Öte yandan bu üzümün nelere muktedir olduğunu anlamak için geçen sene helikopter kazasında kaybettiğimiz Didier Dagueneau’nun bir Sauvignon’unu denemek şart.
Fransanın Loire vadisinde üretilen şaraplar bunlar. Pur Sang ve Silex Dagueneau’nun önde gelen iki şarabı. İkincisini yedi-sekiz seneden önce açmamalı. Ama bulunca da reddetmeyin. Burunda laym, Gürcü limonu, Bektaşi üzümü ve biberiye kokuları gelişmeye başlamış. Damak inanılmaz yoğun. Doku kremamsı. Kullanılan yüksek kalite meşe fıçıların şaraba entegrasyonu mükemmel. Asidite yüksek ama yoğunluk ve mineral zenginlikten dolayı yakıcı değil. Bitim uzun ve insan içtikçe içesi geliyor.
2007 Raul Perez Ultreia “La Claudina”İspanyol şarapçılığında inanılmaz bir dinamizm var. Devamlı yeni oyuncular sahneye çıkıyor ve yeni apelasyonlar dünyadaki şarapseverlerin ilgi odağı haline geliyor.
Bierzo bölgesi İspanya’da en yeni apelasyon. Hem kırmızı hem beyaz şarap yapılıyor burada. Kırmızı sepaj Mencia, beyaz sepaj ise Godello. Ben daha önce Galicia’da vinifikasyonu yapılan Godello üzümünden yapılan şarapları denemiş ve özellikle As Sortes adlı şarabı mükemmel bulmuştum.
Aynı sepaj Bierzo’da farklı sonuç vermiş ama bu şarap da muhteşem. Marcassin gibi iyi bir Amerikan Chardonnay’sinin tropical meyvemsi zenginliği ile eski dünyaya özgü elegans sanki bu şarapta birleşmiş. Bizde de Emir ve Narince gibi bu topraklara özgü üzüm türleri var.
Acaba gaddar budama yöntemi ile, eski bağlardan, doğru dürüst vinifye ederek bu üzümleri değerlendirsek dünyanın ilgisini çeker hale gelir miyiz Ne dersiniz?
DEĞERLENDİRME: * *