Fetişizm, cinsel heyecan veren herhangi bir nesneyi, bir kişiyi değil kişinin bir parçasını veya kişiyle ilgili bir nesneyi temsil eder. Yani kişi bir bütün halinde kadını kabul etmiyor, kadını parçalara ayırarak kadının bir parçasına odaklanıyor. Daha çok erkeklerde görülen bu bozukluk cinsel sapkınlıklar arasında yer alıyor.
Fetişlerin cinsel haz ya da cinsel doyum amacıyla kullanılışları farklıdır. Fetişi koklama, öpme onunla masturbasyon yapma şeklinde olabilir.
Genellikle birçok insan için vücudun belirli bölümleri cinsel açıdan uyarıcıdır. Ancak fetişlerde durum böyle değildir. Onlarda cinsel uyarılmaya yol açan şey vücudun tek bir bölümü (ayak gibi) ya da cinsel haz uyandıran herhangi bir nesne olabilir. Fetişler için eldivenler, ince topuklu ayakkabılar, çoraplar, iç çamaşırları cinsel uyarılmaya neden olabilir.
Elbette ki her insan bunlardan etkilenebilir. Fakat fetişlerde durum böyle değildir. Onlar bu nesneler olmadan hiçbir cinsel uyarılma hissetmemektedir. Fetişler bu uyaranlara karşı olan saplantılarını sapık olarak adlandırılacaklarından korktukları için çoğu zaman dile getiremediklerinden mastürbasyonu tercih etmektedir.
Ne zaman tedavi
Bir daha hiçkimseyi sevemeyeceğinizi düşündüğünüz o acı evresi ayrılığın genelde olmazsa olmazıdır. Elbette ki diğer bütün duygular gibi biten bir ilişkinin ardından ağlamak üzülmekte gayet sağlıklıdır. Fakat bu süreç gereğinden fazla uzadıysa ve yaşam kalitenizi oldukça kötü etkiliyorsa bir uzmandan destek almakta fayda var.
Ayrılık Acısıyla Baş Etme Listesi
1- Ayrılığı kabullenin: Onunla kurmuş olduğunuz bütün hayallerin yarım kaldığını biliyorum fakat o hayalleri tekrar tekrar düşünmenin, acaba tekrar barışır mıyız diye hayaller kurmanın size bir faydası olmayacak. O yüzden öncelikle onun numarasını rehberinizden silmekle başlayın. Böylece pişman olacağınız bir konuşma yapmamış olursunuz. Hem de sürekli online mı acaba, kiminle konuşuyor, yoksa bir başkası mı var kaygılarından kurtulmuş olursunuz.
2- Kendinize zaman ayırın: Belki de sevgilinizle beraberken yapamadığınız birçok şey vardı. Şimdi onları eyleme geçirmenin tam sırası. Yeni hobiler edinin, doğa yürüyüşlerine çıkın. Evde battaniyenin altına gizlenip sürekli uyumak depresif bir ruh haline girmenize sebep olacak.
3- Onunla gittiğiniz her yere yeni anılar atfedin: Eminim yürüdüğünüz yol bile size onu
Bağımlılık nedir?
Bir kişiye ya da bir nesneye duyulan karşı konulamaz istek, bir nevi onsuz olamama hali olarak bilinir. Eğer durum kişinin kontrolünden çıkıyorsa ve artık kişi iradesi dışı davranmaya başlıyorsa bir bağımlılıktan söz edebiliriz.
Her porno izleyen porno bağımlısı mı? Hayır. Ama aşırı pornografik yayın izlemek beynin sinirsel yollarını yeniden oluşturarak, daha önce uyarı veren sahnelerin ve davranışların zamanla uyarı veremez bir hale gelmesine yol açabiliyor. Yani daha önce cinsel birleşmeden ve farklı uyaranlardan etkilenen kişi artık her fırsatta porno izliyor ve mastürbasyon yoluyla orgazm olmayı tercih ediyor dolayısıyla partnerinden uzaklaşıyor.
Porno Bağımlılığı Kriterleri Nelerdir?
Duygusal yeme nedir?
Sürekli birşeyler yemek istiyorum.
Tok olduğumu farketsemde yemek yemeye devam ediyorum diyorsanız duygusal yeme bozukluğu olabilirsiniz.
Bu bozukluğa sahip kişiler, çevrelerinden görmedikleri ilgi ve sevgiyi kendilerine verebilmek için yemek yemenin vermiş olduğu o zevkten faydalanırlar.
Eğer sizde diyetisyene gidiyorsanız, diyetisyenden fayda görmenize rağmen diyete devam edemiyorsanız. Kilolu olmaktan hoşlanmıyor ama buna rağmen yemek yemeye devam ediyorsanız, yazımı okumaya devam edin.
Duygusal Yemenin Nedenleri
Cinsel isteksizlik cinsel işlev bozuklukları arasında en sık görülenidir. Kadınların ortalama %33 ünde görülür.
Peki cinsel isteksizlik nedir?
Cinsel isteksizlik; yeterli cinsel uyarana ve fantaziye rağmen cinsel isteğin azalması ya da hiç olmaması durumudur.
Peki cinsel isteksizliğin nedenleri nelerdir?
Fizyolojik nedenleri:
Stres neredeyse hayatımızın olmazsa olmazı. Gerek iş hayatı gerek özel hayatımız çoğu zaman beraberinde stresi getiriyor ve strese maruz kalan vücut belli sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor. Ne yazık ki stres hem yaşam kalitemizi bozuyor hemde ilişkilerimizin zedelenmesine neden oluyor. Bu nedenle sizlere stresle baş etmeniz için belli yöntemlerden bahsedeceğim.
1.Beslenmenize özen gösterin. Bazı yiyecekler stresi tetikler.(fast food, alkol, bol şeker ve tuz, kafein, yapay tatlandırıcılar) . Bu nedenle stresi tetikleyen besinlerden uzak kalın ve sağlığınıza iyi gelecek, stresini hafifletecek besinler tüketmeye gayret edin.
2.Hergün egzersiz yapın. Düzenli egzersiz vücudun strese verdiği tepkiyi azaltır ve daha mutlu olmanızı sağlar.
3.Zamanınızı iyi kullanın. İş hayatında çoğu kişinin yaşadığı bir strestir işi yetiştirememe kaygısı. Bu nedenle planlı olun, işinize ne zaman başlayacağınıza nasıl sürdüreceğinize dair bir plan oluşturun ve işinizi bitirene kadar planınızdan vazgeçmeyin.
4. Olaylara bakış açınızı değiştirin. Bizi strese sokan şeyler genelde olaylar değil olaylara yüklediğimiz anlamlardır. Yaşadığınız olayları farklı açılardan değerlendirin, muhtemelen
Adını Shakespearein Othello adlı eserinden alan othello sendromu sevdiğini hastalık derecesinde kıskanma durumudur. Günümüzde 3.sayfa haberlerinde sık rastladığımız kıskançlık cinayetlerinin sebebi olan othello sendromu tedavi edilmediğinde kişiler için tehlike oluşturan bir durumdur. Peki othello sendromu nedir, belirtileri nelerdir? bir bakalım.
1. Aşırı derecede her şeyden ve herkesten kıskanma. Giyilen bir bluzden, ses tonundaki farklılıktan, bir telefon konuşmasından bile aldatıldığını düşünen kişi her fırsatta eşinin telefonunu karıştırır sürekli olarak onu kontrol altında tutmak ister, ona ulaşamadığında kafasından onlarca senaryo geçer ve kafasından geçen senaryolar için delil aramaya başlar.
2. Kısıtlama. Partnerinin onsuz bir yere gitmesini istemez, sosyal hayatına, arkadaş çevresine karışır. Her fırsatta kendini onun yanında bulur. Evden çıkmasını ve başkalarıyla görüşmesini engellemeye çalışır hatta gerekirse bunun için şiddete bile başvurur.
3. Aldatılmaktan aşırı derecede korkma.
4. Partnerine kendini değersiz hissetmesi için sürekli hakaret etme.
5. Kontrolsüz ve aşırı tepki. En ufak bir şeyde bile (perdenin açık olması gibi) aşırı şüphe duyup aldtıldığını düşünen kişi
Genellikle çift terapilerinde sorunun ne olduğunu sorduğumda ilk duyduğum şeydir bu. ''Anlaşamıyoruz, burasıda çözüm olmazsa avukata gideceğiz zaten.'' Çözümü kendi içinde bulamayan çiftler genellikle sürekli çatışır, ilişkileri kopma noktasına gelir. Peki şiddetli geçimsizliğin asıl sebebi ne? Biz şiddetli geçimsizliği nasıl sağlıklı bir geçimlilik haline dönüştürüyoruz? Gelin bundan biraz bahsedelim.
Tartışmak elbette ki sağlıklı bir davranıştır ama tartışmanın sonucu sürekli karşıdakini suçlamaya varıyorsa, kişiler sürekli geçmişteki hataları gündemin orta yerine koyuyorsa ve tartışmaya çözüm aramak yerine sürekli tartışmayı alevlendiriyorsa biz buna şiddetli geçimsizlik diyoruz. Çünkü bu kişiler tartışmanın amacını daima haklı olmak olarak görüyor ve dolayısıyla kendini haklı çıkarmak için sürekli karşıdakinin hatalarını ısıtıp ısıtıp partnerinin önüne sunuyor ee haliyle partneride karşı atak olarak savunmaya geçiyor.
Tartışmalarınızın amacı hiçbir zaman karşınızdakini suçlamak olmasın. İnsanlar hata yapar, eğer yanlış olarak değerlendirdiğiniz bir hata görüyorsanız bunu aynı gün içerisinde partnerinizle konusup onu suçlamadan, yargılamadan nasıl düzeltebileceğiyle ilgili çözüm