Sabahtan akşama kadar süren stresli yoğun günler; evde temizliği, ütüsü, yemeği, bebeği, işi derken gün içerisinde çok fazla yoruluyoruz ve bu işleri yetiştirebilmek için kendimizi fark etmesek de strese sokuyoruz. Yetişmemiz gereken bir toplantı veya bir buluşmamız olduğu zaman bile vaktimiz trafikte geçiyorsa hemen telaşlanıyoruz. Günlük yaşam ritüelimizde ev, iş, aile derken aslında pek çok faktör bizi etkileyerek stres olmamıza sebep oluyor.
En güzel vakitler olan akşam saatlerinde ise bitkilerin antidepresan özellikleri bizi bir miktarda da olsa rahatlatıp daha iyi ve kaliteli bir uyku sağlasa çok iyi olmaz mı? Bu etkiyi sağlayacak bitkiler ise;
Papatya
Kas gevşetici özelliği ile mide kaslarını rahatlatıp, şişkinlik ve hazımsızlık çekenler için birebirdir. Kendinizi aşırı gergin, uykusuz ve yorgun hissettiğinizde kaslarda gevşeme sağlayarak rahatlamış olacaksınız. Papatya çayından sonra rahat ve derin bir uykuya hazır olun.
Melisa
Avusturya'da sindirim problemleri dahil safra, karaciğer ve sinir sistemi bozuklukların tedavisi ve semptomların hafifletilmesinde kullanılmaktadır. Melisadan farklı olarak limonlu melisa adında farklı bir cins bitki de bulunmaktadır, bu melisa ile
Boy uzaması; genel olarak genetik unsurlarla birlikte düşünülmektedir fakat genetik unsurların dışında beslenme alışkanlıkları, spor, uyku düzeni, ağır iş yapıp yapmama gibi birçok çevresel faktör de boy uzamasını etkilemektedir.
İlk Kural: Sağlıklı Kemikler
Sağlıklı kemiklere sahip olmak, uzun boylu olmak isteyenlerin birincil dikkat etmesi gereken noktadır. Kemiklerin gelişip yenilenebilmesi ve sağlıklı olması için de bazı minerallere ihtiyacı bulunmaktadır ve bu minerallerden en önemlileri kalsiyum ve fosfordur. 11-24 yaş arasındaki dönem, bu minerallere olan ihtiyacımızın en fazla olduğu dönemdir.
Diğer Bir Etken ise D Vitamini
Kemik gelişimi için önemli faktörlerden biriside D vitaminidir ve sayesinde mineraller etkin bir şekilde emilir. D vitamini en çok yumurta sarısında, karaciğerde, balık yağında bulunur ama temel kaynağı güneş ışınlarıdır ve deride güneş ışığının etkisiyle de meydana gelir. Günde en az 15-30 dk. arasında güneş ışınlarından faydalanmak gerektiğini unutmayın!
Uzun bir boya sahip olmak içinse tek başına beslenmek veya egzersiz yapmak sizi bir sonuca götürmez; egzersizin yanı sıra boy uzaması için gerekli olan besin desteklerini de mutlaka kullanmalısınız. En
Diyabet Hastalığı, halk arasındaki adıyla Şeker Hastalığı!
Diyabet, insülin eksikliği ya da insülin etkisindeki defektler nedeniyle organizmanın karbonhidrat, yağ ve proteinlerden yeterince yararlanamadığı, sürekli tıbbi bakım gerektiren, kronik bir metabolizma hastalığıdır. Vücutta enerji için gerekli olan ve fazla alınan besin öğelerinin depolanmasını sağlayan pankreasın ß-hücrelerinden salgılanan insülinin, diyabetlilerde üretilememesi ya da vücudun insuline yanıt verememesi söz konusudur. İnsülinin etkili olmaması ile kan şekerinin yükselmesi, diyabetlilerde kısa ve uzun süreli komplikasyonların oluşmasına neden olur
Diyabette beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesi; kan şekerinizin normale yakın seviyede tutulmasını, hiperglisemi ve hipogliseminin oluşmamasını, kısa/uzun dönemde komplikasyonların ortaya çıkmamasını, sağlıklı kilonuza ulaşabilmenizi ve koruyabilmenizi, çocukluk çağındakilerin yeterli büyüme ve gelişmelerini, gebelik döneminde yeterli ve dengeli beslenebilmeleri ile sağlayacağını unutmayın.
Ah Şekerim Vah Şekerim Acaba Ben Ne Yemeliyim?
Kişiye özel hazırlanmış bir beslenme programı diyabetlilerin sağlıklı ve kaliteli bir yaşam tarzı gösterebilmeleri için tedavinin
Osteoporoz yaşlıların ve özellikle menopoz sonrası kadınların sorunu olarak düşünülürken, son yıllarda çocukluk çağı ve adolesanların da kemik sağlığı giderek artan önemli bir konu haline gelmiştir. Genetik veya edinsel kronik hastalığı olan, hareketsiz ve yetersiz beslenen çocuklarda kemikler beklenen boyut, kütle ve kuvvete ulaşamamakta ve bu durum kemikleri kırığa yatkın hale getirmektedir. Sahip olduğunuz genetik özellikleri değiştiremediğimize göre osteoporozu önlemek veya yavaşlatmak için sağlıklı beslenme ve yaşam kriterlerini tercih etmelisiniz. Bunun için neler yapmalıyız derseniz:
Güçlü Kemik İçin Kalsiyum Şart
Çocuklukta kemik üretimi, erişkinlikte kemik kütlesinin stabilizasyonu için gerekli olan kalsiyum; kemik gelişiminin hızlı olduğu çocuklarda daha fazla tüketilmelidir. Düşük kemik kütlesi ile kalsiyum arasında saptanan ilişki nedeniyle günümüzde önerilen günlük kalsiyum alımı; 3-8 yaş için 800 mg olup 3 porsiyon, 9-17 yaşları arası için de 1300 mg olup günlük 4 porsiyon süt grubunun tüketilmesi yeterli olacaktır. (1 Porsiyon= 1 büyük su bardağı süt veya yoğurt; 1 Porsiyon= 30–40 gr peynir). Kalsiyum kaynaklarımız ise süt ürünleri (süt, yoğurt, peynir), yeşil
Bazı zamanlarda tatlı şeylerden uzak kalmak mümkün olmayabiliyor. Özellikle üzüntü, stres, huzursuzluk, duygusal boşluk gibi durumlarda bu isteğe karşı koymak neredeyse imkânsızdır. Bunun nedeni şekerli bir şey yediğiniz zaman, beyindeki dopamin salınımı uyarılır, bu da sizin mutlu ve huzurlu hissetmenizi sağlar. Beyin bu hissi tanır, sever ve daha da fazlasını istemeye başlar.
Bunu öğrenmek sizi korkutabilir fakat birtakım uyuşturucu maddelerin de beyinde şeker ile aynı bölgeleri uyarabildiği bilinmektedir. Yapılan son araştırmalar şekerin kilo problemlerinin yanı sıra, böbrek hasarları, kanser riski ve kalp hastalıkları gibi en çok korkulan hastalıklarla bağlantısı olduğunu ortaya çıkardı.
Siz de sağlıklı yollarla şeker alışkanlıklarınızı bırakıp sağlıklı yaşam yolunda bir adım atmaya ne dersiniz? Unutmayın bu durumu kontrol altına almak bazı küçük davranış değişiklikleriyle tamamen sizin elinizde.
Şeker Alışkanlığınızdan Kurtulmak İçin Yapılabilecek Başlıca Değişiklikler Nelerdir?
Ara Öğünlerinize Meyve Ekleyin!
Sağlıklı kurutulmuş meyveler veya yaş meyveler gibi doğal olan işlenmemiş besinleri tercih etmeye çalışın. Onların tatlı olduğunu düşünüp tatlı ihtiyacınızı sağlıklı bir
Cilt güzelliği hepimiz için önemli, sağlıklı ve zinde bir bedenin de en güzel yansıması, yani sağlığımızın vitrini diyebiliriz.
Pamuk prensesten miras kalan, uyuyan güzelle günümüze kadar uzanan bir tutku aslında… Prenses olmak değil gayemiz; dengeli beslenip hayata seslenmek olsun tek derdimiz.
Peki cildimize nasıl bakmalı, hangi besinlerle ışıldatmalı bir bakalım derseniz işte buyurun devam edelim okumaya:
Günlük Su Tüketiminizi Önemseyin
Öncelik her zaman su… Günlük olarak kilogram başına herkesin ortalama 30 ml su tüketmesi gerekir. Gün içinde içilen çaylar, ayranlar, kahveler ve diğer sıvılar su ihtiyacını karşılamaz hatta siyah çayın aşırı tüketimi vücudunuzu daha da susuz bırakır. Bu nedenle her masa başına, her çanta kenarlığına bir şişe su alalım efendim…
Hormonal Denge İçin Uyku Düzeni
Yiyeceklere geçmeden önce diğer kritik nokta ise; uyku. Biz uyurken salgılanan hormonlar sağlıklı ve zinde bir bedenin öncelikli gereksinimidir. Günlük ortalama 6-8 saat arası uyumak cildin dinlenmesini sağlayacaktır.
Sağlıklı Yağlarla Cildinizi Nemlendirin
Okul öncesi dönem boyunca büyüme ve gelişme çok hızlı olduğu için çocuklarımızın beslenmesini iyi ayarlamak çok önemlidir. Bazı okul öncesi çocuklar, ebeveynleri vejeteryan olmamasına rağmen doğuştan hayvansal yiyecek tüketmeye duyarlıdırlar ve bazen her tür eti reddetmektedirler. Eğer çocuk vejeteryan diyet tüketiyor ve bunda direniyorsa çocuğun enerji ve besin öğesi ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için diyetinde çeşitlilik sağlanmalıdır. Vejeteryan çocukların; kalsiyum, demir, B12 vitamini ve proteinin iyi kaynaklarına ihtiyaçları vardır. Et tüketiminin olmaması süt ve ürünleri ile yumurta tüketmenin önemini daha da arttırır. Yumurta, süt ürünleri, kurubaklagiller ve yağlı tohumlarla beslenmesini desteklemeli, posadan zengin olmayan bir beslenme programı oluşturmalısınız.
1. Posalı gıdalara dikkat!
Vejeteryan çocuklarda diyet gereksinimden daha çok posa içerirse çinko, demir, kalsiyum gibi minerallerin ve diğer besin öğelerinin emilimi engellenmektedir. Bol sebze, meyve tüketimine devam ediniz fakat kabuklarını soyarak tükettirmelisiniz! Büyüme çağında, kepekli ürünler yetişkinlerden farklı olarak düşük miktarlarda tüketilmelidir.
2. Yumurta
Özellikle et tüketmeyen bebek ve