Süper Lig'de 5'te 5 yapan lider Galatasaray, sezonun ilk derbisinde Jose Mourinho ile yeni bir sayfa açan Fenerbahçe'ye konuk oldu.
Okan Buruk takımını dev maça mental açıdan çok iyi hazırlamış. Her senaryoyu kafasında oynamış. Planları tıkır tıkır işledi. Maçın başında önde baskı yaparak galibiyet için geldiğini aşikar biçimde gösterdi.
Kadıköy'de tablo tamamen tersine döndü. Artık psikolojik üstünlük Galatasaray'a geçti diyebiliriz. Sarı-kırmızılı takım, 'evindeymiş' gibi son derece rahat bir futbol oynadı. İlk yarıda Fenerbahçe orta sahasına büyük üstünlük kurdular. İsmail gününde değildi, pas hatalarıyla oynadı. Konuk takım, Torreira'nın şık golüyle skor üstünlüğünü ele geçirdi.
İkinci golde ise Osimhen'in göğsüyle Mertens'e yaptığı asist gözlerimizin pasını sildi. Nijeryalı yıldız piyasa değerinin neden 100 milyon Euro olduğunu spektaküler hareketiyle gösterdi.
İkinci yarıya Fenerbahçe baskılı başladı. Ancak sarı-kırmızılılar savunma güvenliğini geri plana atan rakibi karşısında hızlı geçiş oyunuyla önemli pozisyonlar yakaladı. Osimhen 2 önemli fırsattan yararlanamadı. Gün geçtikçe maharetlerini takımı için daha çok sergilemeye başlayan Gabriel Sara, kendi hazırladığı pozisyonu şık bir vuruşla ağları bularak noktaladı.
32 maçlık rekor yenilmezlik serisi son bulan Fenerbahçe'nin bu önemli derbi kaybı Jose Mourinho'ya yazar. Kendi saha ve coşkulu taraftarın önünde oynuyorsun. Önde baskı yapmıyorsun, rakibini savunmada karşılayıp kontra çıkıyorsun. Portekizli teknik adam takımını kafa olarak son derece kötü hazırlamış.
Rekor bonservis bedeliyle takıma katılan En-Nesyri'nin performansı tam anlamıyla soru işareti. Oyuna sonradan girdi, topu boş kaleye gönderemedi. Hüküm vermek için belki erken olabilir ama ister istemez insanın aklına Slimani veya Guiza geliyor.
Sonuç olarak Galatasaray bu galibiyetle 6'da 6 yaptı, ezeli rakibine 5 puan fark atarak uzun maratonda yelkenlerini rüzgarla doldurdu.