Trump’ın Fırat’ın doğusu ve Menbiç’e dönük oyalama-yutturmaca taktiği bezdirdi. ‘Çekileceğim, çekiliyorum’ diyor, bölgeye yeni asker gönderiyor. Türkiye’nin terör örgütü PYD/PKK konusundaki hassasiyeti, endişelerine hak verdiğini söylüyor, teröristlerin ele başını Washington’da ağırlayıp “Sizi seviyoruz, koruyacağız” gibi abuk sabuk sözler sarf ediyor. Yani Trump değil YPG/PKK’dan vazgeçmek, aksine stratejik müttefiklik adına alenen her adımı atıyor... Hem de Türkiye’nin Fırat’ın doğusundaki YPG/PKK’lı teröristleri temizleme kararlılığını bile bile... Dolayısıyla da ertelenen harekât seçeneği her an
yine devreye girebilir.
Niyesini emekli Tuğgeneral, Dr. Naim Babüroğlu anlatıyor:
“Çekiliyorum diyen ABD, bölgeye 400 yeni asker getirdi. Bir asker olarak çekilmek için ilave asker getirildiğini dünya savaş tarihinde hiçbir yerde okumadım. Hani çekiliyorum derken kamyon, kargo uçağı, bazı muhabere cihazlarını ya da silah sistemlerini sökmek için teknik heyet gelmesi olur da 400 tane muharip asker olmaz ki. Böyle saçma sapan bir şey mi olur? Bu resmen zaman kazanmak için oyalamak... Bu noktada en büyük endişem de şu. Fransa, Almanya, İngiltere gibi Avrupalı bazı ülkelerle görüşen Trump, onların bölgedeki askeri varlıklarını artırmayı hedefliyor...”
Yani?
“Fırat’ın doğusuna dönük ABD’nin kafasında biri Arap güçlerinden diğeri peşmergelerden oluşan iki farklı yapıdaki seçenek vardı. Şimdi de yeni bir şey çıktı ve Avrupa ülkelerinden bazılarıyla görüşüyor. Mesela Fransa oradaki varlığını artırmaya hazır çünkü tarihi emelleri var. 1946’ya kadar Suriye’yi işgal etmişti Fransa dolayısıyla çok istekli. Trump, İngiltere, Almanya gibi ülkelerden de bir koalisyon gücü oluşturacak ve Fırat’ın doğusuna getirerek, sıkıntıyı, maliyeti bölüşecek. Böylece de Türkiye’nin elini ayağını bağlayacak, oradaki Kürtler dediği PYD/PKK’yı da koruyacak. Türkiye bu şekilde gidemez beklediği her an risk getirir. Yani stratejide yapılan çok kısa süre gecikmelerde telafi edilemeyecek sonuçlara neden olur. Stratejide gecikme olmaz. Şu anda ABD’nin bu politikası tamamen Türkiye’nin aleyhinedir ve gecikmeye tahammül yoktur.”
Trump’ın teröristlerin elebaşını Washington’da ağırlamasından sonra ABD’yi müttefik olarak kabul etmenin mümkün olmadığını belirten Babüroğlu, devam ediyor:
“Bana göre bu yemekle ABD artık PYD/PKK’yı Türkiye için gözden çıkarma siyasetini çoktan bırakmış, ortak olarak kabul etmiştir. Dolayısıyla Türkiye Irak, Suriye ve Ortadoğu’daki ABD politikalarıyla aynı yolda yürüyemez, aynı şekilde adım atamaz. Çünkü ABD sürekli ayn zarı atarak hem kazanıyor hem de oyalıyor. Türkiye acil olarak bunun dışında politika geliştirmeli, adım atmalı.”
Acilen harekât demek mi bu?
“Evet. Menbiç’i ibret alsanıza; 4 Haziran’da imzalandı Menbiç mutabakatı 90 gün içinde PYD/PKK oradan çıkacaktı. Kaç 90 gün oldu insaf yani. Dolayısıyla Türkiye ABD’ye ‘NATO müttefiki olarak madem benim bekamı tehdit eden terör örgütüne karşı sözünde durmadın o halde ben kendim operasyon yapacağım’ diyecek. Ve bölgedeki askerlerini çekmesini isteyecek ve harekete geçecek.”
Çekmezse ne olacak?
“Türkiye risk alacak... Kıbrıs harekâtında nasıl yaptıysa yapacak...”