Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Putin bu işin kolay olacağını düşünmüştü. Bu kadar büyük kuvvetlerle geldiğim zaman bana karşı direnemeyeceğini anlayan Kiev yönetimi korkar kaçar hesabındaydı. Ama Kremlin’deki hesap Ukrayna’ya uymadı. Cumhurbaşkanı Zelenskiy değil bırakıp kaçmak, aksine, kararlı bir şekilde ordusuyla direndi, direniyor ve o kararlılık halka da yayılmış durumda. Başta Zelenskiy’i yalnız bırakan Batı’nın silah desteği de var artık. Özellikle de sokak savaşında etkin anti tank füzesi Javelin’ler ve helikopter avcısı Stinger’lar gibi. Dolayısıyla, şehir savaşıyla çatışmaları zamana yayarak Rusya’yı yıpratma hesabı da ön planda. Dahası, Rusya tarihte en fazla yaptırım uygulanan ülke konumunda şu anda. ABD Başkanı Biden, “Ben bu yolla çökerteceğim” diyor.

Haberin Devamı

Karşılaştığı direnç üzerine taktik değişikliğine giden ve başta Kiev birçok kenti kuşatan Putin ise daha fazla kan, katliam ya da masada istediklerimi ver baskısıyla Zelenskiy’i diz çöktürmeye zorluyor. Putin bir yandan da ABD ve Batı ülkeleri tarafından uygulanan yaptırımlara karşılık misilleme yapıyor. Ambargoya katılanları ekleyerek Rusya’ya dost olmayan ülkeler listesini dahi güncelledi. “Yaptırımlara hazırdık” diyen Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Antalya’daki son konuşmasında da bu konuya değinerek “Yaptırımlar konusunu öyle bir çözeceğiz ki Batılılara asla bağımlı olmayacağız.

Benzer duruma bir daha düşmeyeceğiz” sözleriyle ülkesi adına yeni ekonomik bağlantılar, alternatif sinyalleri verdi. Putin de Batı’ya son mesajında “Yaptırımlar bize zarar vermez sadece bizi daha güçlü kılar” çıkışıyla bunu pekiştirdi ve gerilimi daha da tırmandırdı. Yani günlerdir süren savaşta bir yanda can pazarı yaşanıyor, diğer yanda da Putin’in Zelenskiy’i ABD ve AB’nin de Putin’i diz çöktürme hesaplarıyla karmaşık bir oyun oynanıyor. Bu anlamda gelinen nokta da şu:

Rusya yaptırımlardan hiç etkilenmiyor demek mümkün değil ama olağanüstü yaptırımlar geldi, bu iş bitti, Putin pes edecek falan gibi bir durum da yok. Dahası, Rus orkestra şeflerinden tiyatro topluluklarına, Dostoyevski, Tolstoy ve ünlü besteci Çaykovski’den Rus cinsi kedilerin yasaklanmasına kadar ırkçılık boyutuna uzanan saçmalıkların hem dünya genelinde bir tepki yaratma hem de Rus halkını Batı’ya karşı bütünleştirme, hatta yeni bir öfke yeşertme durumu da söz konusu. 

Haberin Devamı

Devasa bir kapan içinde sıkışan Zelenskiy’in savaşı uzatma ve Rusya’yı yıpratma olasılığı yüksek ama nihayetinde kazanma şansının olmadığı da her gün yapılan açıklamalarla ortaya çıkıyor. Malum, Zelenskiy’in hava sahasını kapatın çağrılarına Batı sadece kapıyı kapatmakla yetindi. Hiç değilse uçak verin talebi ise savaşın sürmesini en çok isteyen ABD’nin sıcak bakmasına rağmen gerçekleşmedi. Çünkü ABD’nin Polonya, envanterindeki Rus yapımı Mig-29 savaş uçaklarını Ukrayna ordusuna verme planına Kremlin “Böyle bir durum Polonya’yı da savaşa sokar” diyerek posta koydu. Bunun üzerine geri adım atan Polonya da ABD’ye “Mig-29’lar senin olsun. Çok istiyorsan Ukrayna’ya sen ver” dedi. Apar topar ABD Savunma Bakanlığı’ndan (Pentagon) gelen yanıt ise “Polonya’nın önerisi makul değil” oldu. Yemedi yani, dolayısıyla Biden’ın da karizması çizildi. O nedenle, bugünlerde bazı ülkeler şöyle açıklamalar yapmaya başladılar: Ukrayna NATO’ya girmeyeceğini açıklasın, bu iş bitsin, kapansın. Bu krizin bu şekilde uzun vadeli sürdürülmesi mümkün değil. Avrupa’nın göbeğindeki istikrarsızlık hepimizi yakar.

Haberin Devamı

Yani, Rusya ordusunun yüz binlerce askerle dört koldan Ukrayna topraklarını işgale başladığında “Berlin Duvarı’nın yıkılmasının ardından, Avrupa’da pek çok ülkede artık atıl yapısı nedeniyle gereksiz görülen ve ‘beyin ölümü gerçekleşti’ denilen NATO’ya da artık daha fazla değer verilmeye başladı, Avrupa Birliği (AB) içindeki bitmez tükenmez tartışmalar da askıya alındı. Kenetlenen AB üyesi ülkeler şimdiye kadar görülmemiş bir hızla kararlar alıp Rusya’ya karşı can alıcı yaptırımlar uyguluyor” şeklindeki yorumlarda hafiften tersine evrilme sinyalleri geliyor. Hatta “Bu olay iki ay daha devam ederse büyük ihtimalle NATO ve AB’deki safları sıklaştırma çatırdamaya başlar” diye süre koyanlar dahi var.

Kısacası, bu korkunç savaşta Putin Zelenskiy’e diz çöktüremedi ama diz de çökmedi. Kaybeden sadece masum siviller oldu. Çocuk, kadın fark etmeksizin insanlar öldürüldü, yerlerinden yurtlarından edilerek göçe zorlandı. Hâlâ da bu utanç verici tabloya kimse dur demiyor, diyemiyor.