Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Suriyelilerin dönmesi, geri gönderilmesi artık siyaseten çok makbul ve çekici konulardan biri oldu. Evet bu durum daha önceleri de dillendiriliyordu ama ülkede yaşanan ekonomik gelişmeler, gettolaşmalardan kaynaklanan sosyal sıkıntılar, olası riskler nedeniyle popülaritesi daha da arttı. Başta CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere muhalefet partileri bu noktadan sıklıkla iktidarı vuruyorlar, bu konudan kolay kolay vazgeçmeyecekleri de açık ve net. Bir yere kadar haklılar da çünkü bugün ülkedeki 4 milyon Suriyeli sığınmacının varoluş nedeninin mevcut iktidarın geçmişteki hatalarından kaynaklandığına dönük iddialar elbette tartışılmalı, doğrular, yanlışlar konuşulmalı. Dolayısıyla bunun siyasal hesaplaşma alanı olması gayet anlaşılabilir bir durum ama burada önemli olan, bu polemiğin getirisinin siyasi rant hesaplarından ziyade ülkenin yararına olmasında. Yani Suriyelileri geri gönderme konusunda son derece iddialı sözlerle toplumdaki beklentiyi yükseltmenin yaratabileceği daha başka sıkıntıları da dikkate almak gerekiyor. Çünkü Suriyelileri otobüslere bindirip davul zurnayla güle güle demek ya da bazılarının önerdiği gibi Batı kapılarını açıp, diledikleri yerlere gitmeleri için yol vermek hiç kolay değil. Hatta yapılan araştırmalara göre; kesinlikle dönmem diyenlerin oranının yüzde 77-78’lere ulaştığını daha geçenlerde (04 Aralık) yazdık. Bu durumda da aslolan Suriyelilerin ülkelerine gönüllü geri dönüşleri için uygun güvenli ortamın yaratılması. Ancak orada da görüntü karmaşıklığını koruyor. Evet şimdilerde Esad rejiminin yerinden edilen Suriyelilerin geri dönüşü için af çıkarmaya hazırlandığına dönük haberlerde, var ama onlarda inandırıcılık açısından pek anlam ifade etmiyor. Niyesini İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi (İGAM) Başkanı Metin Çorabatır (eski BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Dış İlişkiler Sözcüsü) anlatıyor:

Haberin Devamı

“Şu anda BM Suriye’de henüz geri dönüş için ortam olmadığı görüşünde bunu raporlarıyla da ortaya koydu. Suriye rejiminin çıkardığı aflar kabul edilebilir af değil, yani bir hükümetin ‘ben affettim siz gelin demesi’ de yetmiyor. Çünkü BM’nin veya bütün bağımsız hak gözlemcilerinin üzerinde anlaştığı birtakım garantilere bağlı olması lazım. Yani ‘hadi gelin’ ya da bizdeki gibi tek başına ben gönderiyorumla olmuyor. Bu uluslararası nitelikte bir olay. Bir kere onları tekrar kendi ülkelerinin güvenliği, koruması altına alacak düzenlemelerin yapılması lazım onun için yıllarca süren bir Anayasa görüşmeleri var siyasi çözüm arayışları var. Dolayısıyla Kılıçdaroğlu’nun ‘ben gideceğim Esad’la el sıkışacağım yollayacağım’ bu kabul edilebilir bir şey değil. Bunlar tamamen seçim odaklı iç politika. İktidarda bakıyor oy kaybediyor bu alanda bende geri göndereceğim diye mesajlar veriyor. Yapmamaları lazım bu çok tehlikeli.”

Haberin Devamı

Nasıl yani?

“Bu tarz söylemler buradaki 3-3,5 milyon insanı tedirgin ediyor ve her gün saldırılara açık koyuyor. Ayrıca geri gönderileceğiz diye Avrupa’ya kaçmak için kendilerini denizlere, tehlikeye atacaklardır. Geri dönme arzu edilen bir şey ideal bir çözüm ama bunun koşullarının olması lazım onları mülteci yapan koşullar oradayken geri dönüş olamaz. Bunu hep böyle bir siyasi araç olarak dile getirince de ev sahibi toplum içinde beklentiler ve onlara karşı tutumlar gelişiyor. Bu konu politikanın, seçimin dışında olması lazım. Suriye’de BM’nin garantisi altında yeni bir anayasa, yeni bir düzen kurulursa o zaman Türkiye’de iktidarda kim olursa olsun bu insanların çoğu zaten döneceklerdir. Ya da eğer ülkelerinde mülteci olmalarına yol açan sebeplerin ortadan kalktığı genel olarak kabul edilirse ancak o zaman mülteci statüsü geri alınarak yollanabilir. Ama yine burada da gönüllülük esastır.”

Haberin Devamı

Özetle; Suriyelilerin baştaki kontrolsüz girişleri ve yaratacağı olası riskler konusunu defalarca irdeleyen biri olarak dememiz o ki; bu insanların dönmesi, geri gönderilmesi öyle ‘gönderdim, gönderiyorum’ demekle olacak iş değil. Hele de otobüslere, doldurup davul zurnayla göndermek hiç kolay değil. Geçici koruma altındaki Suriyelileri hepten evlerine göndermek için öncelikle Suriye’de politik ve anayasal bir çözüm şart. Dolayısıyla bu konunun hem iktidar hem muhalefet açısından iç politika malzemesi yapılmasının da hiç kimseye yararı yok. Aksine çok tehlikeli ve ülkeye zarar veriyor...