Dünyanın birçok ülkesine tüyen FETÖ’cüleri tek tek paketleyen, Sincar’da PKK’nın lider kadrosundan Mam Zeki’yi(İsmail Özden)keklik gibi avlayan, Reyhanlı katliamının planlayıcısını Esad’ın kalbinden söküp alan MİT, iki askerimizi şehit eden hainleri de Afrin’de bulup getirerek bir kez daha “helal olsun” dedirtti. Yani artık yapanın yanına kar kalmıyor. Türk istihbaratı ve güvenlik güçlerinin senkronize çalışmalarıyla hainler ya oldukları yerde yok ediliyor ya da paketlenip Türkiye’ye getiriliyor. Hem de İngiliz, ABD, İsrail, Rus, Fransız, İran gizli servislerinin cirit attığı yerlerde. Üstelik son Lazkiye ve Afrin operasyonları ise doğrudan Suriye gizli servisi El Muhaberat’ı atlatıp söküp alma... Ki Lazkiye’den paketlenen terörist Muhaberat tarafından yönlendirildiğini itiraf eden bir hain. Dolayısıyla da Suriye gizli servisinin korumasında olduğu çok açık. Yani MİT, haftalarca, aylarca bu alçağı takip ediyor ve paketliyor ama Muhaberat’ın ruhu duymuyor. Nasılını ve niyesini eski Genelkurmay İstihbarat Dairesi Başkanı Em. Korg. İsmail Hakkı Pekin anlatıyor:
“Genelde bu tip faaliyetler doğrudan ilgili yerde değil üçüncü bir ülkede yapılır. Mesela İranlı bilim adamını İsrailliler Türkiye’den kaçırdı. Rus istihbaratı Çeçenleri Türkiye’de infaz etti. Bu direkt kendi ülkesinde, yani zamanında Muhaberat adına çalışan birisini Suriye’nin içerisine girip almak gerçekten yeni bir şey. MİT alıp getiriyor. Suriye istihbaratının kullandığı bir adamı Suriye’den alıp getirmek çok zor bir iş. Çünkü normalde bu tip adamların verilen görevi yaptıktan sonra eşkalleri değişir, kimlikleri değiştirilir. Bunlara koruma, özel yer verilir. Demek ki bu konuda Muhaberat zayıf kaldı ve bu zayıflığı MİT oradaki elemanları vasıtasıyla tespit etti. Bu birdenbire olacak bir iş değil. Büyük ihtimalle Muhaberat’ın korumadığı bir ana denk getirildi.”
Bu MİT açısından ne anlama geliyor?
“Sizin kanallarınızın çok daha güçlü olduğunu gösteriyor. Lazkiye gibi bir yerden bu adamı alıp 70-80 kilometre içeriye sokmak hiç kolay iş değil. Bu bizim istihbarat teşkilatımızın Suriye’de ne denli etkili olduğunu ne denli yerleştiğini gösteriyor. Tabii istihbarat teşkilatı gidip kendi yerleşmiyor. MİT’in o bölgede görevlendirdiği beyin, yerel haber elemanlarıyla bu işleri takip ediyor. Bu bizim istihbaratta yapılandırılan dış operasyonlar bölümünün, yetki verilen birimin artık Suriye’ye, Irak’a veya başka bir yere, belki Avrupa’ya iyice nüfuz ettiğini buralarda istediği bilgileri aldığını, istediği kişileri takip ettiğini ve fırsatını yaratarak bu insanları getirdiğini gösteriyor. Bu çok önemli bir yeterlilik. Özellikle de istihbarat savaşlarının yaşandığı bir bölge için.”
Bunun MİT’in geldiği nokta dışında birçok yere mesajı da olduğunu belirten Pekin devam ediyor:
“Hem Suriye’deki, Irak’taki PKK’lılar hem de sağdaki, soldaki FETÖ’cülerin korku içinde olması lazım. Bu aynı zamanda ABD’ye, bölge ülkelerine ve Türkiye’deki teröristlere de ‘nereye giderseniz gidin sizi takip ediyorum, yakalayıncaya kadar da dosyanızı kapatmıyorum’ diye bir mesaj.
İkincisi bu teröristleri destekleyen ülkelere mesaj. Bakın desteklerseniz ben gelirim alırım, böylelikle bu adamlar itiraf ederler, neler yaptığınız ortaya çıkar ve ben bunu dünya aleme duyururum. Büyük ihtimalle Türkiye bu olayın sonunda bir dosya hazırlayıp Suriye için uluslararası mahkemeye gidecek...”