Yönetim sistemi değişikliğiyle birlikte siyasi literatürümüzde ağırlık kazanan seçim öncesi ittifak düzenlemesi TBMM’ye sunulan yeni seçim yasası teklifiyle mutasyona uğradı. Yani hâlâ var ve siyasi partiler açısından yine özendirici ama yeni varyantıyla bir o kadar da sıkıntı yaratacak, zorlayacak nitelikte. Özellikle de oyları düşük partiler için. Şöyle ki yüksek oy oranlı lokomotif partilerin katarına eklenen, ittifak kapsamındaki az oyu olan partiler daha önce olduğu gibi yine baraj sorunu yaşamayacaklar ancak sahip olacakları milletvekili sayısında bu kez iş başa düşecek. Her parti kendi aldığı oya göre milletvekili çıkaracak. O nedenle de hesaplar, beklentiler hepten karışmış durumda. Tabii ittifak pazarlıkları da... Mesela ittifaklar arasındaki güç dengesinde artı bir hesabıyla “Sadece oy oranıma bakma, benim etkim çok daha fazla” diyerek 10-15 milletvekili talep etmek biraz zor. Dahası, güç iddiasında çıtayı yüksek tutan DEVA, Gelecek ve Saadet Partisi Genel Başkanları’nın bile CHP listelerinden aday olmaya zorlanmaları gibi bir durum da söz konusu. Ya da onların milletvekili adayı olmayıp, Millet İttifakı ortak adayının Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanması durumunda daha başka görev üstlenmeleri gibi senaryolar da... Hatta yeni bir ittifak olasılığı dahi konuşuluyor. Dolayısıyla, ittifaklarda bölme, toplama işlemi tamam, siyasette yeni oluşumların yönleri de üç aşağı beş yukarı belli, neredeyse herkes safını tuttu derken, hesapların yeniden revize edilme durumu olabilir. Ve uzunca bir süredir sadece toplama, çıkarmaya endeksli siyasi rekabet farklı boyutlara evrilebilir. Onun için de ittifak hesaplarına takılmak yerine, bir yandan da parti öz gücünü sürekli dinamik ve sahada tutmak şart. Yoksa hesaplar açısından risk her zaman olası. Kısacası, teklifin aynen yasalaşması durumunda şu an için en net olan tek görüntü, bu değişikliğin büyük partilere yaradığı. Özellikle de iktidar partisine. Nitekim bu anlamda 2018’deki seçim sonuçları üzerinden yeni teklife uyarlanarak yapılan projeksiyonlardaki milletvekili sayılarındaki artış ve eksilme de bunu çok net oraya koyuyor. Yine net olan bir başka nokta da erken seçim tartışmasının artık son bulması.
***
İttifaklara özendiren ama bir yandan da parti öz gücünü öne çıkaran seçim yasasında değişiklik öngören teklifi dün Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce ile konuştuk. “2018 verilerine göre büyük bir mühendislik çalışması yapılmış” diyen İnce’nin “Ne diyor bu yasa?” sorusuna verdiği yanıt ve devamında anlattıkları şunlardı:
“Birincisi, DEVA’ya, Gelecek’e, Saadet’e diyor ki siz CHP’ye mecbursunuz. Bunların listelerinden aday olun. Bu ne demektir? Kemal Kılıçdaroğlu’nun elini güçlendirmektir. Yani mecbursunuz Kılıçdaroğlu’na. Öbür taraftan da diyor ki Kılıçdaroğlu’nun adaylığını kabul edin.
İkincisi, seçmene, ‘Ey SP’li, ey DEVA Partili, ey Gelecek Partili, benim AKP’li eski kardeşim, sen şimdi gidip CHP listelerine oy vereceksin, bir daha düşün’ diyor. Yani eğer ekonomik krizden canı yanmışsa milletin CHP falan dinlemez oyu basar. Hesapları tutar mı göreceğiz.
Bir başka konu da baraj meselesi. Aslında baraj sıfır, yüzde 7 dediğine bakmayın. Kime sıfır? İttifaka girene sıfır. İttifaka girmeyene baraj var. Bu mantıksız. Önceden ne diyorduk? Temsilde adalet, yönetimde istikrar. Ne zaman diyorduk bunu? Bakanlar parlamentonun içinden çıktığı zaman. Oysa şimdi bakanlar dışarıdan. O zaman bu barajın yüzde 7 olmaması lazım. İttifak içinde sıfır olduğuna göre, neden ittifaka girmeyene baraj koyuyoruz ki? Baştan bir koalisyona mecbur bırakıyor burası. Bir de geçmişte başbakanlara, bakanlara seçim yasakları vardı, yani devletin arabası, uçağını kullanamazdı, resmi karşılama yapılamazdı, protokol olmazdı, falan... Şimdi bakanlara var bu, Cumhurbaşkanı’na yok. Buna gerçeklikten kopma mı dersiniz, adı ne konur bilmiyorum.”
Bu teklif yeni olası ittifaklar diye de okunabilir mi?
“Öyle de okunabilir tabii. İttifakları mecbur kılıyor bu. Çünkü ittifak olunca baraj istemediği için ittifakları mecbur bırakıyor.”
Mesela DEVA, Gelecek, SP diye bir üçüncü ittifak olasılığı deniliyor?
“Seçime daha bir seneden fazla var, bunlar konuşulacaktır ileride mutlaka. Ama seçime bir seneden fazla varken ittifaklarla yola çıkmanın doğru olmadığını düşünüyorum. Bütün siyasi partiler tek başına iktidar olacakmış gibi seçime hazırlanmalıdır, seçim sathı mailene girilince, konuşulacak işlerdir bunlar.”
Sandık yaklaşırken yeni ittifaklar olası yani?
“Evet, gündeme gelebilir; üç, dört ittifak ihtimal dâhilindedir. Bir de tabii bu teklif komisyonda, kurulda görüşülecek, bunları da bir görelim, belki değişiklikler olabilir orada.”
Siz ne yapacaksınız Memleket Partisi olarak?
“Biz tek başımıza gireceğiz seçime tabii ki.”
***
Yani henüz teklif yasalaşmadı, belki kesinleşme sürecinde ekleme, çıkarma olabilir ama öyle ya da böyle, bugünden yapılan hesapların değişme durumu her daim olası. Çünkü sandığa daha çok zaman var. Hele de Süleyman Demirel’in “24 saat siyasette çok uzun bir süredir” sözleri anımsandığında...