Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İstanbul’da korkulan o büyük depremin olacağı artık tarihsel ve bilimsel bir gerçeklik. Zamanlaması ve büyüklüğüne yönelik öngörüler ve senaryolar da malum. Zaman daraldı, çok az kaldı diyen de var, tarihsel periyodun artık dolduğunu, her an deprem olabileceğini söyleyen de... Aynı ikircikli durum olası depremin büyüklüğüne dönük öngörüler için de geçerli. Özellikle de İstanbul’un belalısı Kuzey Anadolu Fayı kuzey kolunun tek seferde ya da parçalı kırılmasıyla bağlantılı olarak 7.2 ile 7.6 arasında farklı büyüklük olasılıkları söz konusu. Bilimsel bakış daha çok da tek seferde kırılma ve 7.6’lık bir büyüklük olmak üzerine. Ancak tarihsel gerçekliğe bakıldığında ise arka arkaya İstanbul’u vuran büyük depremler de var maalesef. Tıpkı Kahramanmaraş merkezli depremlerde olduğu gibi. Evet, 9 saat arayla meydana gelen Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler farklı faylarda gerçekleşme anlamında da sıra dışı bir durum, o konuda da yerli yabancı tüm bilim insanları hemfikir ama açık kaynaklara göz gezdirildiğinde İstanbul’da da bir ya da 2-3 ay arayla arka arkaya gelen büyük ve yıkıcı depremlerin benzerliği de ortada. Tabii böyle bir olasılığın bugün için yok denilemeyeceği de… Şöyle ki:

Haberin Devamı

***

1719’da İstanbul’u iki deprem vurdu. Martta olan ilki, muhtemelen ikincisinin öncü sarsıntısıydı ve iki camiyi harap etti, ölümlere yol açtı. Ardından, 25 Mayıs’ta, Doğu Marmara’da çok daha kuvvetli bir deprem meydana geldi, İzmit, Düzce, Yalova ve Karamürsel’de ağır hasar oluşturdu ve bütün bölgede binlerce insan hayatını kaybetti. O dönemden kalma bir Osmanlıca metinde kaydedilenlere göre, İstanbul’da “... Hasar görmeyen ev veya yıkılmayan baca kalmadı. Mendilciler çarşısında bir kemer çöktü ve on adam altında kaldı. Kale duvarları ve kuleler yer yer yıkıldı. Sultan Mehmet, Beyazıt ve Edirnekapı’daki Mihrimah Sultan camilerinin kubbelerinde çatlaklar oluştu. Birçok minare çöktü. Galata nezarethanesinin yanındaki şehir suru yıkıldı ve altındaki kebapçı dükkânında dört adamdan üçü kayboldu, biri kurtuldu...” Deprem 40 camiyi ve 27 kuleyi enkaza çevirdi, yıkım Üsküdar ve Adalar’a kadar uzandı. Şehir surları da hasar gördü.

Haberin Devamı

***

1766’da bugün deprem uzmanlarının İstanbul’da deprem beklenen yer dediği Marmara fay sisteminde iki büyük deprem meydana geldi: İlki 22 Mayıs’ta Doğu Marmara Denizi’ni vurdu ve Boğaziçi’nden Mudanya Körfezi’ne uzanan bir tsunamiye yol açtı. Marmara Denizi’ndeki küçük adacıklar yarı yarıya sular altında kaldı. İkinci deprem 5 Ağustos’ta daha batıda meydana geldi ve ilkinin etkilerini hem yaygınlaştırdı hem derinleştirdi. İlk depremle zayıflamış olan binaları yıkarak daha fazla hasara sebebiyet verdi. İlk deprem Kurban Bayramı’nın (îd-i adhâ) üçüncü gününde, sabah namazının hemen ardından vuku buldu. Eğer biraz daha evvel, camiler doluyken meydana gelseydi can kaybı daha da yüksek olabilirdi. Ölü sayısı 4.000-5.000 civarındaydı ve çok daha fazla yaralı vardı. Depremlerde, İstanbul’da Topkapı Sarayı, Fatih Camii, Yedikule, Eğrikapı, Edirnekapı, şehir surlarında ağır hasar, Galata ve Pera, Kapalıçarşı, Ayasofya ve diğer camilerde hasar meydana geldi. İmparatorluk darphanesi, bazı askeri tesisler hasar gördü veya yıkıldı. Şehirdeki depo ve hanların yıkılması yiyecek sıkıntısını doğurdu, fırınlar ve değirmenlerin çalışamaz hale gelmesi halkın ekmek teminini zorlaştırdı. Şehre su sağlayan Ayvad Barajı hasar gördü, yer altı su dağıtım şebekesinin bir bölümü çöktü, bundan dolayı bazı bölgeler susuz kaldı.

Haberin Devamı

***

İstanbul’da Ocak 1303’te de art arda gelen iki deprem var. Yani tarihte böyle örnek çok. Dolayısıyla, İstanbul’un bu tarihsel gerçekliğini ve arka arkaya gelme anlamında Kahramanmaraş depremleriyle benzerliğini Bilim Akademisi üyesi Prof. Dr. Naci Görür’e sordum. Yanıtı şuydu:

“O kadar büyük değilse bile biraz daha küçük; 1766’da arka arkaya meydana gelen depremler var. Bir de biri 9 saat arayla olmuş, İstanbul’da üç ay arayla...”

İstanbul için günümüzde de benzer durum söz konusu olabilir mi?

“Biz fayın tek kırılacağını düşünüyoruz ama o da ihtimal dâhilinde tabii. Aynen 1766’da olduğu gibi, şimdi de olabilir. Teorik olarak mümkün ama biz ağırlıklı olarak tek seferde kırılacağını düşünüyoruz.”

İki deprem olursa büyüklük öngörüsü var mı?

“İki tane 7’lik deprem olur. Tetiklenmiş deprem diyoruz biz ona, ilk olan deprem diğerini tetikliyor.”

Kahramanmaraş’taki gibi saat aralığında gerçekleşebilir mi?

“Olabilir, bilmiyoruz onu. 1766’da üç ay arayla olmuş. Onun o kadarını bilmek mümkün değil ama iki tane üst üste deprem de olabilir. 7’lik depremlerin artçıları da fazla olur, bir sene de devam eder.”