İsrail ABD’nin stratejik partneri ve Ortadoğu’daki gerçek temsilcisi... Bir başka deyişle İsrail bir görüntü. İsrail demek ABD politikası demek. Tabii ki siyasetlere göre farklı yaklaşımlar, beyanlar olabilir ama ABD sistemiyle İsrail gücü her zaman bir bütünlük içinde hareket ediyorlar. Ama ön planda daha çok ABD görünüyor, İsrail’in pek fazla sesi çıkmıyor. Dolayısıyla buna İsrail her zaman işin içinde ve göbeğinde ama İsrail adına zaten büyük güçler hareket ediyor ve İsrail politikaları daima gerçek gündemi şekillendirirken, faaliyet yürütürken, onlar suskun kalmayı ve isimlerini ortaya çıkarmayı pek arzu etmiyorlar da denilebilir. Örneğin terör örgütü PKK ve türevleriyle olan ilişkileri, onları nasıl kullandıkları gibi. Çünkü ABD daha önceleri gizliden yürüttüğü bu kirli ilişkiyi artık aleniyete döndürmüş durumda İsrail ise hala daha “derin” bir görüntü çabası içinde. Hem de İsrail gizli servisi MOSSAD’ın terör örgütüne uçurduğu istihbaratlar ve yaptırdığı yönlendirmeler bilinmesine rağmen. Yani İsrail’in bir anlamda ABD’yi kullanması gibi bir durum da söz konusu. Nasılını geçmişte kritik görevlerde bulunan eski istihbaratçı Metin Ersöz, anlatıyor:
“Bölgede ABD adına çalışan CIA unsurları ve askeri istihbaratçılar var. Askeri istihbaratçılar asker kökenlidir, cephe istihbaratı, yani bölgedeki etnik unsurlarla kısa vadeli istihbaratı yapar. Ve bunlar PKK’yı destekliyor. CIA ise daha çok stratejik istihbarattır. Yani onlar PKK’yı desteklemenin 3-4 yıl sonra ABD’ye ne kazandıracağına ya da kaybettireceğine bakar, Türkiye ilişkilerindeki dengeleri analiz etmeye çalışır. Askerlerde tabi bu vizyon olmadığı için İsrail istihbaratının yönlendirmesiyle ve dolduruşuyla oradaki operasyonlara gidiyorlar diyebiliriz.”
Nasıl yani?
“İsrail’in çıkarlarına yönelik operasyonlara kalkışıyorlar. Bunlarda da kendileri bulaşmaktan ziyade özel kuvvetlerden emekli olmuş özel güvenlik şirketleri vasıtasıyla ve eski CIA emeklileriyle bu işleri organize ediyorlar, kendileri sadece gözlemci olarak bulunuyorlar. Operatif anlamda Suriye’de merkezi bir üs kurdular.”
Pentagon istihbaratını MOSSAD mı yönlendiriyor?
“Türkiye karşıtlığı MOSSAD’ın çıkarlarına, İsrail’in çıkarlarına yöneliktir. Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinde kurulacak bir devletin ABD’ye ne faydası var? Türkiye gibi bir ülkede üsleri, bölgede gücü var. ABD’nin o bölgede çapulculardan kurulacak bir devlete ne ihtiyacı olabilir? Çıkarları açısından baktığınız zaman ABD güvenliğini tehdit eden bir şey yok. Dolayısıyla İsrail’in çıkarları önceliktir. İsrail’de zaten ABD güçlerini kullanarak kendisine orada alan sağlamaya çalışıyor. Akıllı ABD’liler de, CIA da bu işlere girmiyor ve taşeronlarıyla yapıyor.”
PKK’nın ipleri asıl MOSSAD’da anlamında mı?
“Geldiğimiz nokta itibarıyla öyle, şimdi onların çıkarına çalışıyorlar. PKK’nın asıl destekleyicisi MOSSAD diyebiliriz şu an için. Çünkü İsrail’in orada yeni bir devlet kurdurma stratejisi var, MOSSAD’da o stratejisinin bir parçası. O stratejiye yönelik Yahudi Kürtleri bile oluşturdular. ABD’yi de o yönde etkiliyorlar.”
İsrail’in özellikle ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Ortadoğu Masası’nda etkili olduğunu belirten, Ersöz, devam ediyor:
“İsrail’in hem güvenliği hem stratejik çıkarları için parçala yönet kapsamında bölgede bir Kürt devleti kurulması lazım. Bu Kürt devletinin kurulması için de kullandığı enstrümanlar var. Mesela ABD Dışişleri Bakanlığı Ortadoğu Masası hep İsraillilerin kontrolündedir, Avrupa Masası’nda güçlü değillerdir. Dolayısıyla Ortadoğu Masası hep bu stratejide düşünür, çalışır. Pentagon’un içinde de bu yapı kabul görmektedir. Lobilerde zaten bu kanaati ve yapıyı oluşturuyorlar.”
MOSSAD hem masayı hem sahayı kontrol ediyor yani?
“Aynen, MOSSAD organize ediyor. Bunun içinde PKK var. Birleşik Arap Emirlikleri’yle girdiği ilişkiler var, Suudi Arabistan’daki yapılar var, Kıbrıs Rum kesimi ve Yunanistan var. Bunlar organize olarak çalışıyorlar. Türkiye’nin çıkışlarını da hazmedemiyorlar ve kendilerince kontrol etmeye çalışıyorlar.”
PKK’yı şu an MOSSAD yönlendiriyor diyebilir miyiz?
“MOSSAD ve onların ABD’deki türev organizasyonları diyelim...”