Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Günlerdir suskunluğu nedeniyle Muharrem İnce parti kuruyor, kurmuyor diye papatya falına dönüşen siyaset gündemi, İnce konuşunca da pek değişmedi. Evet Muharrem İnce’nin açıkladığı ve ilk adımını 4 Eylül’de Sivas’tan atacağını duyurduğu “1000 Günde Memleket Hareketi”nin yeni bir partileşme ile sonlanacağına dönük öngörüler çoğunlukta ama yine tam net değil. Hareketin rüzgârı ve CHP genel merkezinin özellikle olası disiplin adımlarına göre şekillenme gibi bir durum söz konusu... Yani İnce’nin söylemleri her zamanki gibi keskin ama kafası net değil. Daha doğrusu Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusundaki ısrarı açık ve net de siyasi kariyerini, “Cumhurbaşkanı adayı” olarak 2023’deki seçime hangi yöntemle taşıyacağı konusu flu. Örneğin açıklamasında çıkışına dönük “Cumhurbaşkanı adayı olmak için, bireysel, kişisel ikbali için” yorumlarına karşılık “Bunu yok edebiliriz. Muharrem İnce’yi açığa düşürebiliriz. CHP hemen bir tüzük kurultayı toplasın, ‘Cumhurbaşkanı adayını partinin üyeleri seçer’ desin. Muharrem İnce’nin elinden bu kozu alsınlar” diyen İnce’nin bu önerisine Kılıçdaroğlu yeşil ışık yaksa CHP’deki bölme, ayrışma hesapları, “hareket” planları bir anda değişebilir. O nedenle de ilk etapta daha çok merak edilen İnce’nin hareketi hakkındaki “Millet ittifakının içerisindeysem bırakın bu ayrı bir umut olsun” sözlerinin arkasını nasıl dolduracağı. Bu anlamdaki kritik eşik de 4 Eylül. Çünkü İnce’nin keskin söylemlerine rağmen disiplin yöntemini işletmeyen CHP genel merkezi partililerin Sivas’a gitmemesi için elinden gelen çabayı gösterecektir. Bu da İnce’nin çevresindeki henüz açıklamadığı ama daha çok yeni isimlerden oluşacağını söylediği var olan kadrosu ve olası partili küskünler, dolayısıyla da “1000 günde Memleket Hareketi’nin debisi hakkında bir fikir verecektir… Kimler var kimler yok gibi...Tabii bu doğrudan Muharrem İnce’nin performansıyla da bağlantılı bir durum aslında… Bunun niyesini de dün konuştuğum CHP içindeki muhalif kesimden isimler şöyle açıklıyor:

Haberin Devamı

“Şu anda Türkiye’deki 950 civarındaki ilçeden 300’e yakınında CHP’nin örgütlenmesi yok. Sen Türkiye’nin üçte birinde yoksan Muharrem İnce gibi adamlara şans açarsın… Dolayısıyla Muharrem İnce bütün bunlardan faydalanabilir. Parti içinde de parti dışında da boş bir alan var. Ama konuşmasında da vurguladığı gibi Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde 51 günlük sürede rekor sayıda mitingler yapan Muharrem İnce’nin aynı performansı hem seçim hem de genel başkan adayı olduğu kurultay sonrasında tek tek illeri dolaşacağım deyip yapmadığı örnekler de söz konusu. Mesela Kemal Bey’e karşı ilk aday olduğu kurultayda kaybettikten sonra yaptığı konuşmada bütün il örgütlerini tek tek dolaşacağını bu konuda mesafe kat edeceğini söyledi ama hiç bir şey yapmadı. Yine Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra 81 ili tek tek dolaşacağım dedi ancak bu da iki ille sınırlı kaldı. O zamanlarda  bu hareketlerin adı yoktu şimdi ise Memleket Hareketi diye adını da koydu.”

Haberin Devamı

Öncekilerde dolaşsaydı bugünkü görüntü daha farklı olur muydu?

Haberin Devamı

“Onları yapsaydı zaten bugün Muharrem İnce bu kadar tartışılmazdı. Zamanında yapsaydı kurultaylara gidilirken ilçe örgütlerinde illerde seçimler yapılırken İnce’yi destekleyenler Kemal Bey’i destekleyenler diye ikişer liste çıkardı. Örgütte kazandığı bir sürü yer olacaktı. Böylece kurultaya güçlü genel başkan adayı olarak gelecekti. Bunların hiçbirini yapmadı. Dolaşmadığı için, böyle bir örgütlenme yapmadığı için kendisine sempati duyan o ilçelerdeki insanlar harekete geçemediler, aday olmadılar. Dolayısıyla aslında sen kendi potansiyelini pasifize ettin. Şimdi dediği gibi çıkıp dolaşırsa bunu aktive edebilir. Daha seçimlere üç yıl var. Siyaset emek ve akıl işidir. Emek vereceksin, tarlasını eken suyunu veren adam her yıl mahsulünü alır. Tarlayı ekeceksin ama bir daha uğramayacaksın bütün mahsul kurur siyasette böyledir.”

Yani CHP’de genel merkeze muhalif bazı isimlere göre; Muharrem İnce daha önceki iki fırsatı iyi kullanamadı şimdi sıra üçüncüsünde. Ve bu kez gerçekten dolaşırsa olur...İbreyi kendi lehine hem parti içerisinde hem parti dışında çevirebilir...Kim haklı kim haksız 4 Eylül’den başlayarak izleyip göreceğiz...