CHP’deki koltuk kavgasını önlemek için partinin akil insanlarınca Kılıçdaroğlu ve İnce’nin ısrarla uyarıldığını önceki yazımızda(30 Temmuz) anlatmıştık. Özellikle de İnce’ye denilmişti ki:
“Şu aşamada kurultay talebinde bulunma, bulunacaksan da da yerel seçimlerin sonucunu bekle. Hem yanlış olur hem de partinin yerel seçime Kemal Bey’le gitmesi senin için aslında bir şans. Üstelik şu anda milletvekili değilsin, o nedenle Siyasi Partiler Yasası’na göre grup başkanı olamayacaksın. Ve bu grup da büyük ölçüde Kemal Bey’in seçtiği bir yapı. Nitekim 4-5 kişinin dışında bütün milletvekilleri kurultay olmasın diye bildiri yayınladılar. Dolayısıyla grup başkanı başkası olacak ve sen o ortamda çalışmak zorunda kalacaksın. O da yanlış olur.”
Yani acele etme, bekle...
Bu yazımız üzerine İnce aradı ve kısa bir hoşbeşten sonra “grup başkanı olamaması nedeniyle yaşanacak sıkıntı” noktasından doğrudan konuya girdi:
“Partinin akil insanları bana bunları söylediler mi söylediler ama onlar eski Türkiye’de kalmışlar, yeni durumu kavrayamamışlar hala. Bu eski Türkiye’de geçerliydi. Yani gensoru, güven oylaması varken Meclis’te bütçe görüşmeleri yapılırken geçerliydi. Şu anda bunların hiçbiri yok Meclis’te. Genel başkanın Meclis’te yapacağı bir şey yok artık. Gelip gündem dışı 5 dakika konuşmamı yapacak. Bakanlar Meclis’te yok, Cumhurbaşkanı Meclis’te yok bu dediklerim yok. Genel başkanın Meclis’e gelmesinin bir gerekçesi yok artık yani.”
İnce sonrasında da niye genel başkan olmak istediğini anlattı:
“Cumhurbaşkanı adayı olmak için istiyorum. Noterden gittim bir de taahhütname verdim ‘önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçiminde cumhurbaşkanı olamazsam partiyi kurultaya taşırım’ dedim. Yani bırakırım demek istedim, olay budur yani. Çünkü artık genel başkanlar cumhurbaşkanı adayı olmaya mecburdur. Olmuyorsa o koltukta oturmanın anlamı yoktur o zaman. Ben 50 günde bu kampanyayı yapabildim ve yüzde 31 aldık. 50 gün yeterli bir süre değil, demek ki örgütü, sandığı, cumhurbaşkanı adayını iyi hazırlamak gerekiyor. Bunun içinde cumhurbaşkanlığına genel başkanın aday olması lazım. Bu seçimde Sayın Kılıçdaroğlu aday olmadı. Peki 5 sene sonrakinde olacak mı? Hayır. O zaman genel başkan kalmasının bir anlamı yok.”
Yerel seçimler öncesinde CHP açısından sıkıntı yaratmadı mu bu tartışma?
“Yerel seçime daha 9 ay var. İYİ Parti kurultay yapıyor, AKP kurultay yapıyor, Saadet Partisi yapıyor, hepsi yapıyor. Biz yapınca niye problem olsun yani? Herkes yapıyor ne var ki bunda? Kurultaydan kaçmanın bir anlamı yok ki.”
Ya düşündüğünüz gibi sonuç çıkmazsa?
“Ne yapayım yani ben uyarı görevimi yaptım, takdir 1250 kişinin. Bakın yerel seçimde parti hüsrana uğrarsa bana diyeceklerdi ki ey Muharrem İnce yerel seçim öncesinde niye çıkıp değişim istemedin. Ben de şimdi onlara diyeceğim ki ben istedim ama siz yapmadınız.”
Böyle bir durumda kenara mı çekileceksiniz?
“Hayır. Kenara çekilirim dediğim kısa süreliğine anlamında. Yapacağım iş o, yoksa siyaseti bırakırım anlamında bir şey değil. Siyaseti bırakacak halim yok, yok öyle bir şey...”
Özetle; CHP’de papatya falına dönen olağanüstü seçimli kurultay için yeterli imza var mı, yok mu sorusunun yanıtı bugün netleşecek. Ancak bu parti içindeki çalkantının sonlanacağı anlamına gelmiyor. Çünkü her iki olasılık da yeni tartışmalara gebe, hatta “mahkemelik” olma durumu dahi söz konusu...