Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

2020’de Türkiye’nin İdlib odaklı karşılaşabileceği iki tehdit var. Biri yeni bir göç dalgası ki şu anda Rusya ve Esad’ın saldırıları nedeniyle İdlib’deki ailelerin Türkiye sınır hattına yakın bölgelere kaçışı sürüyor. Diğeri ise bölgedeki El Kaide, El Nusra, DAEŞ/IŞİD, Heyet-i Tahrir el Şam, Huraseddin gibi radikal terör gruplarının sınırımızdan sızıp içimize girme olasılığı… Özellikle de bir sığınmacı akınından yararlanarak. Çünkü bunlar büyük ihtimalle Türkiye’ye kaçacaklar o gruplar içerisinde belki Suriye vatandaşı olanlar orada kalabilir ama diğerleri Uygurlar falan kaçacaklar. Ya da Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı harekâtlarıyla Türkiye’nin kontrolünde olan bölgelere gelebilirler. Evet, sınırlar ve kontrol altındaki bölgeler iyi korunuyor ama kıyafetlerini değiştirip, saç sakal tıraşı olup sivil halkın arasına katılan teröristi tespit etmek zor. Ve bu teröristlerin Türkiye’de gizli hücreler oluşturması gibi ciddi bir tehdit söz konusu. Hele de Türkiye’yi zora sokmak adına yabancı ülke istihbarat servislerinin “derin” müdahalelerle güdümündeki cihatçı teröristleri tetikleme olasılığı dikkate alındığında. Yani bu teröristlerin ciddi anlamda “bela” olma riski var. Nasılını İstanbul Aydın Üniversitesi öğretim üyesi emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu anlatıyor:

Haberin Devamı

“BM raporunda İdlib için yabancı terörist savaşçıları açısından dünyanın en büyük çöplüğü haline geldi diyor ve Afganistan’dan önce sayıyor bunu. Yani Türkiye ile 130 kilometre sınırı bulunan İdlib artık küçük bir Afganistan’a dönüşmüş durumda. Onun için de evet Türkiye’ye yönelik bir sığınmacı akını olasılığı var ama bu daha da önemli bir tehdit. Çünkü oradaki 30-40 bin teröristten kaçı Türkiye’ye geçecek, kaçı geçti ve kaçı Türkiye’yi bir yol gibi kullanacak ya da bunların kaçı Türkiye’de gizli hücreler oluşturacak onu bilemiyoruz. Türkiye’de yapılan operasyonlarda sık sık IŞİD elemanları yakalanıyor. Ve şu anda Hatay sınırına doğru giden sığınmacıların arasında kaç tane terörist olduğunu da kimse bilmiyor. Aynı elbiseyi giyer silahı saklar gider. Dolayısıyla İdlib krizinde çözüm için Ocak başında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Putin arasında yapılacak görüşmeyi bekleyeceğiz ama şu bir gerçek İdlib yarası kapanmayacak. Oradaki 30-40 bin terörist buharlaşmayacak, uçmayacak sayıları artacak ve Suriye’den çok Türkiye için bir tehdit olacak. Zaten BM raporu bunun işaret fişeğini verdi. Onun için Türkiye bu 30-40 bin teröristin Türkiye’ye geçişinin engellenmesi yönünde Rusya ve Suriye’yle bir işbirliği yapmalıdır.”

Haberin Devamı

Nasıl bir işbirliği?

“Bu radikal terör örgütleri ne yapılacak Libya’ya mı gönderilecek, Pakistan’a mı gönderilecek yoksa Türkiye kendi sınırını duvar gibi koruyacak tampon oluşturacak onlar da güneyden operasyona devam ederek teröristleri etkisiz duruma mı getirecek gibi...”

Aralarında siviller yok mu?

“Şöyle yapacak koridor açacak. Oradaki sivil halkın tahliyesi için Halep’e doğru, Afrin’e doğru, Lazkiye ve güneye doğru koridor açılacak. Nasıl Afrin’de koridor açıldı, burada da çeşitli yerlerde koordineli bir operasyonla sivil halkın bölgeden çıkması, kaçması sağlanacak.”

Haberin Devamı

Teröristler buna izin verir mi?

“Doğru vermezler ama Afrin’de de öyleydi ve sonunda tahliye oldu, teröristler küçük bir yere sıkıştılar. Şu tehlikesi var sivil halkla beraber teröristler de gider ama kaçı gider? O silahlı grupların bazıları kalacaktır...”