Her seçim öncesinde olduğu gibi sandık güvenliği tartışmaları yine gündemde. Nasıl olmasın ki? Bıçak sırtı dengeler nedeniyle tek bir oy bile çok kıymetli ve ufacık bir hata ya da olası manipülasyonda farklı tablolar oraya çıkabilir. Hem Cumhurbaşkanlığı seçiminde hem de yeni parlamentonun oluşumunda. O nedenle de seçmen iradesinin sandığa girdiği gibi yansıması, yani oyların sayımı ve sandık sonuç tutanaklarına hile hurda karışmaması çok önemli. Çünkü seçimde en hassas halka burası ve oylar sayılırken sandık başında olunmadığında tutanakların istendiği gibi tanzim edilebilmesi olası. Bunu önlemenin tek yolu da sandığa, oylara sahip çıkmak ve gerekli itirazları zamanında yapmak. Yoksa iş işten geçtikten sonra şöyleydi, böyleydi demenin hiçbir anlamı yok. Dolayısıyla da öncelikle tutanağın doğruluğundan emin olmak şart. Bundan sonrası ise seçimlere katılan ittifak ya da partiler adına dikkat ve sabır işi. Şöyle ki;
İlçe seçim kurullarına teslim edilen sandık seçim tutanakları SEÇSİS’e (Seçim Bilişim Sistemi) girildiği anda sisteme internet üzerinden senkronize biçimde bağlı olan partiler o verileri görüyor. Ayrıca tutanağın ve çetele denilen oy sayım cetvelinin fotoğrafları da taranarak sisteme konuluyor. Yani çeteledeki sayıların sandık sonuç tutanağına doğru girip girmediğini ve o tutanakta manipüle olup olmadığını kontrol imkânı var.
Bu arada sandık başındaki partili üye tarafından alınan ıslak imzalı sandık sonuç tutanağı nüshasıyla YSK verilerinin doğruluğu da test etmek mümkün.
Yani sonuçların daha sağlıklı, hatasız olması için birkaç aşamalı bir kontrol mekanizması söz konusu. Tabii sandığa sahip çıkılmasıyla doğru orantılı olarak. Nitekim YSK Başkanı da bu konuda uyardı. Hatta partilerin sandıklarda görevlen- direceği üyelere eğitim vermek için çağrı da yaptı.
Peki, bunlar sandık güvenliğine dönük endişelerin tamamıyla giderildiği, anlamına gelir mi? Hayır. Zira son referandumda yaşanan ve ne kadar olduğu tartışılan mühürsüz oy konusu da var. Dün bu durumu YSK’ya sordum. Buna dönük önlemler de alındığını belirten bir yetkili şöyle dedi:
“Bu seçimde ilçe seçim kurullarına gidecek olan oy pusulaları ve yedek oy pusulalarının sayıları belli. Mesela YSK’daki siyasi parti temsilcileri şu anda Türkiye’deki hangi ilçe seçim kuruluna kaç tane zarf gönderildi biliyor. Oy pusulaları bastırılıp gönderilince de bilinecek. Yani kullanılmayan oy pusulaları kontrol edilerek, kullanılan oylarla değiştirilme riski ortadan kalkacak.”
Tartışma olasılığı yüksek bir başka nokta ise geçerli geçersiz oy konusu. Niyesi de şu:
Eskiden tercih ya da evet mührünün yuvarlağın tam içine basılması gerekiyordu yoksa geçersizdi. Bu sefer ittifak çerçevesinin içerisinde istediğin yere bas geçerli. Hatta ittifak çatısı altındaki parti çerçevelerinin dışına taşsa da geçerli. Oysa tek başına seçime giren bir partinin çerçevesinin dışına hafif taşan mühür geçersiz sayılacak.
Özetle; 24 Haziran’da sandık kurulu üyelerine gerçekten çok önemli görev düşüyor. Çünkü oy verme, sayım ve kayıt işlemleri tamamen onların gözetiminde yapılacak...