Barzani referan-dum inadıyla kendi siyasi geleceğini kurtardı ama bölge güvenliğini tehlikeye attı. Evet, bu oylama bağımsızlığın ilan edilmesi gibi bir durumu ortaya çıkarmıyor ama böylesine bir yapıda Irak’ta Kürtler, Araplar, Türkmenler arasında bir çatışma yaşanması ve de küresel, bölgesel güçlerin, Türkiye’nin müdahalesi her an olası. Nitekim gelişmeler de bu yönde. Ve bunların Putin’in bugün Türkiye’ye yapacağı ziyaretle ivme kazanacağı da çok açık. Dolayısıyla da akla gelen soru hâlâ açıklamalarıyla kafa tutmaya devam eden Barzani’nin bu gücü nereden aldığı. Bu soruya 1991-1995 yılları arası Diyarbakır Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı görevinde bulunan ve Barzani’yi çok iyi tanıyan emekli orgeneral Necati Özgen’in yanıtı şuydu:
“Barzani’nin ne gücü olacak? Sakın ha, öyle bir şey yok. Barzani’nin ne gücü ola ki Türkiye devletine sadece gücüyle karşı dursun? O siyaseten yaptı bu işi. Siyaseten kazandı şu an için, arkasında da ABD ve İsrail var; bunlar olmadan zaten yapamaz. Arkasında bir güç olmadan bu adam bu cesareti gösteremez. Güçten korkarlar. Biz gösteremedik, risk alacaktık. O risk aldı ve maalesef olanlar oldu.”
Yani?
“Kurulmak istenen Kürt devletini ilk sahiplenen İsrail oldu. Zaten ABD de kaç yıldır bunun peşinde, onun için de hem PKK hem Barzani ile dirsek temasında. Öbürü yapacağına, bu yaptı. Tabii arkadan o da gelecek. PKK da Suriye’de biz referanduma gidiyoruz diyecektir. Bana göre, bu ilk adımı attırmamak gerekirdi çünkü ülkenin bekası, geleceği için çok tehlikeli. Kırmızı çizgimiz, 10 kere kırmızı, 20 kere kırmızı çizgimiz.”
Özgen’in bundan sonra ne yapılabilire dönük öngörüsü de şöyleydi:
“Şu anda bence siyaset ön planda yani daha önce bu işi taarruzda ön almak gibi risk alıp bazı yaptırımlar uygulamak gerekirdi. Bu olmadığına göre şimdi İran, merkezi Irak devleti ve Türkiye olmak üzere bu konuda birlik beraberlik şeklinde, artık bağımsızlığı önlemek için siyaseten bu işin önünü almak lazım. Habur kapatılabilir sorun değil ama Türkmenleri desteklemek için Ovaköy Kapısı da (Telafer’in karşısında) açılmalı.”
Ya askeri müdahale?
“Biz bir askeri harekât yaparsak İsrail işe müdahil olabilir. Sakın ola çekiniyor gibi anlaşılmasın. Tekrar söylüyorum; peşmergenin yani Barzani’nin kuvvetinin eti ne budu ne koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin karşısında. Ezer, geçeriz, oradaki kolorduyu göndersinler, o da yeter yani. Sorun değil ama olur da varsayım olarak İsrail müdahil olursa, bu iş büyür, onu demek istiyorum. Eğer siyaseten böyle bir şeyde mutabık kalınırsa gayet tabii yapılacak bu iş. Ama şartlar oluşmazsa, iş çok büyüyebilir. Sorun burada...”
Irak’taki merkezi hükümet Türkiye’den yardım isterse?
“Önce Irak’ın bu işe müdahil olması lazım. Kendi devleti içerisinde bir adam başkaldırdı, seni dinlemiyorum dedi. O zaman ilk etapta onun bir harekât düzenlemesi lazım. Yani öncelik merkezi Irak’ta. Federasyon olan bir Irak içerisinde bu adam onu dinlemiyor, ilerde de bağımsızlığını ilan edecek.”
Peki, yine bir ABD projesi olan Irak merkezi hükümeti askeri harekât yapar mı?.. Göreceğiz...
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024