Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Türkiye’nin desteğiyle Libya’da üstünlük sağlayan Trablus’taki Ulusal Mutabakat Hükümeti, yani Sarrac yönetimi uluslararası camia tarafından “meşru” yönetim sayılmakla beraber, birçok ülke bu yönetime karşı savaşan General Hafter’in güçlerine destek veriyor. Bunların başında da Rusya, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Fransa var. ABD ise özellikle Rusya’nın Hafter’e savaş uçağı gönderme hamlesine karşı yaptığı çıkışla şu an Sarrac’ı destekliyormuş havası verdi ama bu Hafter ile de temasının olmadığı anlamına gelmiyor. Yani ABD, eskilerde kendisinin doğrudan kullandığı ama şimdilerde ise Rusya’nın adamı ya da Libya’daki vekâlet savaşçısı pozisyonundaki Hafter’le de bağını koparmış değil. Dolayısıyla, Libya’daki karmaşık görüntüyü daha da flulaştıran soru şu:

Haberin Devamı

Yıkılmadan önce Sovyetler Birliği’nde askeri eğitim gören ama daha sonra ABD saflarına geçen ve CIA adına hizmetler(!) veren Hafter şimdilerde gerçekte kimin adamı? Silah ve savaşçı desteği veren Rusya’nın mı yoksa ABD gizli servisi CIA’nın mı? Soruya MİT eski Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş yanıt veriyor:

“Bunlara kategorik olarak Rusya’nın adamıdır, CIA’nın adamıdır diyemeyiz. Zamanında savaşa katılmış, ABD’ye gitmiş, CIA’dan eğitim almış, CIA’nın kontrolü içine girmiş; bu konuda tereddüt yok. Şu anda Libya’nın iktidarı konusunda mücadele veriyor ve bu mücadelede Avrupa, Amerika, Rusya, İsrail gibi taraflar var. Bu taraflar içinde de destek aldığı güçler var, bu açıdan bakmak lazım. Destek aldığı güçlere göre de Rusya tarafından da destek alabilir, Amerika tarafından da destek alabilir...”

Nasıl yani?

“Rusya da Hafter için yabancı değil, ABD de Hafter için yabancı değil. Yalnız şu andaki Libya konusunda ABD ve Rusya yine karşı cephelerdeler ve o açıdan da Libya’nın geleceğiyle ilgili hem Rusya’nın hem ABD’nin hesapları var. ABD, Libya’nın Rusya’nın hakimiyetine geçmesi konusunda gelişmeleri pek arzu etmiyor ve kontrol altına almak istiyor. Şimdi özellikle Rusya’nın Hafter’e Suriye’den uçak göndermesinden sonra ABD’nin daha fazla müdahil olmaya çalıştığını ve bu Rus yardımlarını kontrol altına almak için açık bir tavır ortaya koyduğunu görüyoruz.”

Haberin Devamı

Aynı kişi iki tarafın da adamı nasıl oluyor, böyle birine güvenilir mi?

“Bu güven meselesi değil. Sarrac ile Hafter Libya’nın kontrolünde şu anda etkili olan, karşılıklı mücadele eden güçler arasında. Bu güçleri ABD de kullanmak istiyor, Rusya da kullanmak istiyor. Avrupalı bazı ülkeler de bu konuda politikalarını onların gelişmelerine göre şekillendirmek istiyorlar. Hafter silah ve petrole olan hakimiyeti bakımından daha güçlüydü, Trablus hükümeti de BM’nin tanıdığı bir yapıydı. Yalnız Türkiye’nin Sarrac’ı desteklemeye başlamasıyla birlikte Sarrac’ın devrilmesi ihtimali azaldı ve bu Libya’da yeni bir süreci başlattı. O bakımdan ABD’nin ve Rusya’nın kendi çıkarları bakımından müdahaleleri var.”

Yani Hafter hem CIA hem de Rusya ile bağlantılı gibi bir durum söz konusu. Öneş devam ediyor:

“ABD de ikili oynuyor; tam Sarrac’ı destekliyor veya tam olarak Hafter’i destekliyor diye bir konum yok. Dengeli şekilde ikili oynuyor. Rusya’nın da Hafter’in arkasında olduğu bilinmesine rağmen Sarrac’ı da göz ardı etmiyor, ilişkilerini koparmıyor. Burada sadece Türkiye Sarrac’a ağırlıklı şekilde destek verdi, Hafter’in ilerlemesini durdurmuş gözüküyor. Hafter’i destekleyen Rusya’nın yeni arayışları da var. Hafter konusu ortadan çekilebilir ama yerine başka birisi gelebilir.”

Haberin Devamı

Gelişmelere göre Hafter bir anda ABD yanlısı da olabilir mi?

“Hiç tereddüt etmez, kendileri için çıkarı nerede görürlerse orada olabilirler. Ancak ABD ve Rusya’nın meseledeki müdahale konusunun önemini her ikisi, Hafter de, Sarrac da biliyorlar. Ve sonunda ancak ikisinin uzlaştığı bir formülün ortaya çıkabileceğini de biliyorlar çünkü işin içinde BM Güvenlik Konseyi de var. Güvenlik Konseyi’nde de ABD ve Rusya’nın güçleri zaten malum.”

Hafter gibi adamlar makbul müdür?

“Çıkarlarının korunduğu sürece makbuliyetin hiçbir önemi yok. Onların yerine çıkarlarını koruyabilecek daha güçlü birisi gelirse, yeni bir aktör ortaya çıkarsa onları da rahat desteklerler. Bu çıkarla ilgili bir olay yoksa makbul konusunun siyasette yeri hiç yok. Hele hele böyle 3. dünya ülkelerinde ya da geri kalmış ülkelerdeki çıkar çatışmalarında sadece meşruiyeti olan aktörler değil, illegal örgütler de terör grupları da hep kullanılan unsurlar.”

Son noktada Hafter kimden yana olur?

“Şu andaki yapı içerisinde Rusya da ABD de Hafter’e doğrudan karşı değil. Hem Trablus’a hem Tobruk’a, yani hem Hafter’e hem de Sarrac yönetimlerine karşı her ikisi de tarafsızlıklarını korumak istiyor. Ancak Rusya’nın şu andaki görüntü itibarıyla Hafter’in arkasında daha sağlam durmak istediği anlaşılıyor.

İki ülke de ikili oynuyor yani?

“İkisini de kontrol altında tutmak istiyor...”