Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mustafa Akış’ın CNN Türk’teki FETÖ’nün örgütsel şemasına dönük anlattıkları bu alçak yapının nasıl sinsi, ne kadar tehlikeli olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Çünkü son derece profesyonellik ve gizliliğin hâkim olduğu müthiş bir örgüt yapısı söz konusu... Herkes birbirini denetliyor, kontrol ediyor. Örneğin ordudaki her öğrencinin abisi, her generalin, albayın ya da diğer rütbelilerin örgütsel anlamda öğretmenleri, genel müdürleri, müdürleri farklı. Tabii o abileri ve diğer sorumluları denetleyenler de... Ve bu karmaşık yapılanmayı, örgüt şemasını en tepedekiler dışında kimse bilmiyor. O nedenle de yukarıdan gelen talimatlar TSK’da veya FETÖ’nün sızdığı diğer kamu kurum ve kuruluşlarında kayıtsız şartsız, sorgusuz sualsiz yerine getiriliyor. Hem de dünyanın önde gelen istihbarat servislerini kıskandıracak kadar profesyonellikle... Dolayısıyla bu noktada akla gelen soru da şu:
Bunların hepsini FETÖ’mü yaptı ya da nasıl yaptı? O kadar akıl mı var? Yanıtı MİT Kontrterör Merkezi eski başkanı Mehmet Eymür veriyor:
“Ben FETÖ’yü sadece bir terör örgütü olarak görmüyorum. Bunun muhatabı ABD’dir. Yani Amerika bize zarar veriyor ana fikir o, bunu tartışmak lazım. Hiç kimse boş bırakılmamış. Bunun istihbarat yapısı olduğu artık belli o kadar bariz ki. Ben böyle bir proje geliştirsem bu kadar detayını çizemezdim.”
Muhatap ABD derken?
“Amerikan istihbarat yapılanması bu. FETÖ’nün üst kademesindeki birçok adamın ABD istihbaratıyla direk ilişkisi olduğunu düşünüyorum. Adil Öksüz’ün ABD’ye gittiğinde Fetullah Gülen’e gitmese dahi CIA’ye uğrayıp bilgi verdiğini düşünüyorum. Nitekim ABD Başkan Yardımcısı Biden geldiğinde komputer oyunu oynadığınızı zannettik diye dalga geçti. Onun için bu işin muhatabı Fetullah Gülen değil onu idare edendir. İdare eden de belli ABD istihbarat teşkilatı CIA.”
Bu kadar adam nerede, nasıl yetişti?
“Ben çok olağanüstü insanlar olduklarını zannetmiyorum. Ama verilen görevleri yapıyorlar ciddi bir şekilde. Kaç kere yurt dışına çıkmış adam muhakkak talimat alıyor şunu şöyle yap bunu böyle yap diye. Adil Öksüz’ü gördük çok mükemmel bir adam mı? Sıradan bir adam. Ben Adil Öksüz’ün yaşadığını bile zannetmiyorum. Çünkü söyleyecekleri, doğru söylerse ortalığı karıştırır. Onun için pek yaşadığını Almanya’da falan olduğunu zannetmiyorum. ABD konsolosluğunun telefonla araması da irtibatsızlık olduğu, ulaşamadıkları için. Hani, vizesini iptal edecektik falan demişlerdi ya hepsi hikâye. İnandırıcı bir şey değil.”
FETÖ’nün kesinlikle bir servis yapılanması olduğunu yineleyen Eymür, devam ediyor:
“Bunun muhatabı kesinlikle Fetullah Gülen değil. O bir projenin elemanı. O görevini yapıyor, konuşuyor dua ediyor falan. Ama kapasitesi bu kadar geniş yapılanmayı idare edecek kadar değil. Fetullah Gülen CIA’nın kuklası kesinlikle. Ben başından beri hiçbir zaman silahlı bir terör örgütü diye bakmadım birer kukla diye baktım.”
Örgüt kafası değil bu yani?
“Değil. İşte PKK’nın yapılanmasına bak. Askeri kolu var, siyasi yapısı var falan filan. Böyle acayip bir yapılanması yok yani. Basit bir yapılanma o da bir destek gördüğü için. DHKP’de öyle bir lider altında ne yaptığını bilmeyen zavallı askerleri... Bombaları takıp intihar eden adamlar.”
CIA FETÖ’nün attığı her adımı biliyordu o zaman?
“Mümkün mü bilmesin. Herşeyden haberleri var kim geliyor kim gidiyor haberi olmaması mümkün mü? Boş bırakırlar mı? FETÖ bir ABD projesi, istihbarat projesi başında da CIA var kesinlikle. FETÖ’nün birçok şeyden haberinin olmadığını düşünüyorum. Bu kadar raporlar gelecek dinlemeler gelecek onlarla uğraşması mümkün değil... O kukla, İsmi, cismi kullanılıyor. Orduyu bozdular, polisin içini bozdular, hâlâ ayıklanıyor... Bize bu kadar zarar veren bir yapıyı idare edeni görmemezlikten gelmemeliyiz. Neyse bunun bedeli cevap vermek lazım neye mal olacaksa...”