Türkiye-ABD ilişkilerinde yaşanan gerilim doğrudan terör örgütleri PYD/PKK ve FETÖ’yle bağlantılı. Daha doğrusu, ABD’nin onlarla olan anlaşılmaz ilişkilerine odaklı. Çünkü lafa geldiğinde “teröre ve teröriste” karşı olduğunu söyleyen ABD samimi olsa sorunlar aşılacak. Ki bu defalarca test edilmiş bir durum. Dolayısıyla da FETÖ için gelen ve aralarında FBI yetkililerinin de bulunduğu ABD’li heyetin Ankara’daki temasları sonrası gelişecek Trump’ın tavrı merak konusu. Özellikle de Fetullah Gülen’in iade edilip edilmeyeceği tartışması dikkate alındığında. Çünkü ABD’yi ikna açısından FETÖ’yle ilgili yeni delillerin varlığı söz konusu ve temaslarda bunlar da değerlendirildi. Ancak tüm bunlara rağmen ABD’nin atacağı adımdan pek umutlanmamak gerekiyor. Niyesini MİT eski Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş anlatıyor:
“Eğer ABD Fetullah’ı bu derece kapsamlı hem Türkiye’ye yönelik hem dünyadaki Afrika’sından bütün okullarının olduğu bölgelere kadar kullandıysa ki kullandığını görüyoruz. Dolayısıyla, ABD’nin elinde Fetullah’la ilgili, Türkiye’den daha fazla bilgi olduğunu düşünüyorum. Ayrıca ABD’de çok sayıda Fetullahçı lider kadrosu var, bunların faaliyetleriyle ilgili geniş bilgiye sahip. Ve ABD’de Fetullah’ın Türkiye ayakları, özellikle de siyaset ayağı bağlantılarıyla ilgili de geniş bilgiler vardır.”
ABD’nin kendi FETÖ dosyası daha kapsamlı yani?
“Evet, daha geniştir çünkü Fetullah elinde ve onu nasıl kullandığını biliyoruz. 15 Temmuz’daki bu darbe girişimi meselesiyle ilgili bağlantılara sahip olması lazım. ABD’ye sığınan tüm lider kadroyla ilgili ve onların bağlantıları, faaliyetleriyle ilgili de doğrudan bilgi sahibi olduğunu düşünüyorum. Yani her şeyi bilen ve bu örgütü kullanan bir yapı var. Ayrıca, ABD Türkiye’deki gelişmelere de doğrudan vakıf, açık kaynaklar, mahkeme süreçleri yeter zaten. Yani ilave bir bilgi vermeye gerek yok ABD’ye. O nedenle, hâlâ bir kanaat oluştu, oluşmadı tartışmaları bana göre gerçek dışı söylemler olarak kalıyor. Zaten yeterli bilgiye sahip ve Fetullah’la bağlantısı sebebiyle içeriğine de doğrudan vakıf.”
Fetullah’ın 15 Temmuz darbe girişimi bağlantılarını falan biliyor yani?
“Her şeyini biliyor. Ayrıca da artık ortaya döküldü, mahkeme kararları açıklandı. Dosyalara açık kaynaklardan ulaşılabiliyor. Bütün irtibatları sergilendi. Sadece Türkiye’deki siyasi ayağıyla bağlantı konusunda bir perde var açılmayan.”
ABD siyasi ayağı da biliyor mu?
“Kullandıysa, Fetullah’la ilişkileri bu derece güçlüyse, siyasi ayağını öncelikle o bilmesi lazım. Biz öğrenmeye çalışıyoruz, açmaya çalışıyoruz dosyayı. ABD bana göre Türkiye’den daha fazla bilgiye sahip.”
Peki, bu kadar deşifre olan bir yapıyı ABD neden hâlâ koruyup, kolluyor ya da herkesin bildiğini görmezden geliyor? Öneş, devam ediyor:
“Koruma meselesi ABD-Türkiye ilişkilerini etkileyen bir olay. Geçmişteki darbelerde olduğu gibi dolaylı ve doğrudan müdahalelerini tarihsel olarak biliyoruz. 15 Temmuz darbe girişiminin de arkasında ABD’nin olduğu meselesi Türk kamuoyunu çok etkiledi. Böylesine bir süreç var ve ayrıca Fetullah’ın Afrika’dan Avrupa’ya kadar bütün dünyanın çeşitli bölgelerinde, kıtalarındaki ağını kullandığını görüyoruz. O zaman böylesine bir örgütün kullanma zamanı bitmiş midir bitmemiş midir meselesi var. ABD bu kadar ısrar ettiğine, Fetullah’ı korumaya devam ettiğine göre demek ki kullanma süresini henüz doldurmamış...”
Ya Trump sürpriz yapıp iade ya da sınır dışı derse?
“Sanmıyorum, onu demez. Trump şu an Türkiye ilişkilerini koparmadan, yeniden olabildiğince geliştirmek istiyor. Kendi çıkarları açısından olay bu...”