Ankara’da ittifak mesaisi baş döndürücü hızla devam ediyor. Hem de seçime katılma hakkına sahip olan bütün partilerin ilk defa her birinin son seçimde aldığı oylar ve oranlarına bakılmaksızın. Hatta buna seçime katılma hakkı olmayan diğer partileri de eklemek mümkün. Zira onların da doğrudan olmasa da listelerden aday gösterilme gibi dolaylı yollarla ittifaklara katılabilmeleri söz konusu. Tabii oy potansiyelleriyle orantılı olarak. Yani her partinin oyuna dahil olduğu, olabileceği bir seçim atmosferindeyiz... Dolayısıyla da sadece Cumhurbaşkanlığı seçimini etkileme hesapları değil, partiler ve milletvekilleri açısından daha geniş bir yelpazenin Meclis’e taşınabileceğine dönük arayışları da içeren bir süreçten geçiyoruz. Bunun sonucunda da parlamentoda daha renkli bir görüntü olacağı açık. Peki, bu yeni sistemden mi, yoksa gelişmelerden mi kaynaklanan bir durum? Yanıt, her ikisi de.. Çünkü son yapılan düzenlemeyle Cumhurbaşkanı’nın yüzde 50 artı 1’le seçilmesinin bu durumu ortaya çıkaracağı zaten belliydi. Ancak, mevcut şartlar içerisinde yapılan bütün anketler de bir oyun bile çok kıymetli hale geldiğini gösterince bu hepten tetiklendi. O nedenle de sonucu garantiye almak için tek yol doğrudan ya dolaylı ittifak arayışlarına odaklanmak oldu. Bu bağlamda da her partinin hanesindeki az ya da çok oylar kıymete bindi. Hem iktidar hem de muhalefet açısından... Dolayısıyla da siyasette dar alanda kısa paslaşmalar son düzlükte had safhaya ulaşmış durumda. An itibarıyla da görüntü şu:
AKP ve MHP dışında henüz netleşmiş bir ittifak çerçevesi yok. O da ana bileşenler olarak. Buna karşı ise olası ittifaklar ve onların partiler arası geçişkenliği ya da sandığı nasıl etkileyeceğine dönük tahminler, senaryolar fazlasıyla gündemde. Örneğin, AKP, MHP ile ittifakından nereden baksan 5-6 puan alır. Bu garanti bir puan ama garanti olmayan, doğruluğu tartışılır, bir Kürt oyları kaybı iddiası da söz konusu. O nedenle Hüda Par’la bir son dakika yakınlaşması olabilir. Tabii bir de BBP’nin desteği var.
İYİ Parti’nin AKP’den oy alabilmesi için muhafazakâr damarı çok zayıftı ve o tarafa hitap edemiyordu. Saadet Partisi ile ittifak yapacak olması o damarı birdenbire şişirdi. SP’nin de kamuoyunun dikkatini çekecek köşeli bir siyasi üslup geliştirmesi de bunda çok büyük rol oynuyor.
CHP, doğrudan, partisel ittifak yapmadan kendisinden İYİ Parti’ye giden milliyetçi kanadı memnun edecek, MHP’nin küskünlerinin de İYİ Parti’ye kaymasını veya en azından bir kısmını çekebilecek milliyetçi birkaç ismi aday gösterebilir. Yine ulusal kimliğe zarar vermeyen, çok yapıcı, demokrat bilinen Kürt kökenli bazı kişileri listelere koyabilir, gibi...
Özetle; Ankara’da partiler arasında tam anlamıyla damlaya damlaya oy devşirme hesapları ve bağlantıları var. Bugün birleşenler yarın ayrılırlar, kendi partilerine geçerler geçmezler, o ayrı bir durum ama neticede siyasal iddia taşıyan birçok partinin mensubunun bu seçimde parlamentoda yer alma olasılığı yüksek. Dolayısıyla da her seçim öncesinde sıkça yinelenen tek bir oyun sonuca etkisi bu kez gerçekten çok önemli...