Netanyahu’nun YPG/PKK sevdası tam anlamıyla İsrail gizli servisi MOSSAD’ın yıllardır terör örgütüyle olan derin ilişkilerinin de dışa vurumu. Çünkü herkes biliyor ki MOSSAD, Türkiye, İran, Irak ve Suriye’deki Kürt toplumuyla yakından ilgiliydi. Tabii Barzani ile de. PKK çıktığı ya da çıkarıldığı andan itibaren de bu ilgi ve iş birliği devam etti ve hâlâ da ediyor. Amacı da malum. Hayal ettikleri Kürt devletinin kurulması veya bölgenin parçalanması yolunda terör örgütü PKK’yı maşa olarak kullanmak. Yani Netanyahu’nun bu sevdası anlık değil, uzun yıllardır süregelen bir tutku. Dolayısıyla, hani bir zamanlar PKK terörüne karşı İsrail’den teknik ve istihbari destek geldi falan deniliyordu ya onların da hepsi hikâye. Nasılını Genelkurmay İstihbarat Dairesi eski başkanı, Em. Korg. İsmail Hakkı Pekin anlatıyor:
“PKK’ya dönük yaptığımız istihbari çalışmalarda, çekimlerde İsrail Özel Kuvvetler mensuplarından emekli olanların teröristleri özellikle gerilla harbi ve terörizm konusunda eğittiklerini saptadık. Malzeme temini götürüp, malzeme verme şeklinde olmuyor. Bir şekilde gelir yaratıp, o gelir üzerinden bir yerlerden silah aldırmakla oluyor. Daha çok da Varşova Paktı ülkelerinden ya da eski Sovyetler Birliği’nden.”
Pekin, istihbarat desteği de verilen PKK’nın MOSSAD tarafından nasıl yönlendirildiğini de 8. Kolordu Komutanlığı döneminde tanık olduğu şu örnekle aktarıyor:
“İran’dan kalkıp Suriye’ye giden bir tren var. Elazığ-Diyarbakır’dan geçip Suriye’ye gidiyor. Bu trene Muş-Bingöl kırsalında 2007 Nisan’ında bir saldırı oldu. O bölge 8. Kolordu Komutanı olarak benim sorumluluğumda olduğu için, savcıyla birlikte olay yerine gittik. Kurulan pusudan özellikle iki tane vagon hedef alınmak suretiyle roketlerle saldırı yapılmıştı. Devrilen bu vagonlardan silah çıktı. Konşimentoya inşaat malzemesi olarak işlenen silahlar İran tarafından gönderiliyor, Suriye üzerinden Hizbullah’a gidiyordu. Bunu öğrenen İsrail istihbaratı da PKK’yı devreye sokmuştu. Yani MOSSAD söylüyor, PKK vuruyor.”
MOSSAD’ın istihbaratıyla Türk askerine yönelik bir eylem var mıdır?
“Vardır, olabilir. Dağlıca saldırısı (Ekim 2007) mesela. Böyle bir olay olabilir. O bölgeye de yakınlar zaten. Barzani’yle de iş birliği yapmak suretiyle bunu yapabilirler. O nedenle, Dağlıca saldırısından şüpheleniyorum. Aktütün Karakolu’na yapılan saldırıdan da şüpheleniyorum. Her ikisinde çok şehit verdik.”
Dağlıca ve Aktütün saldırılarında MOSSAD’ın parmağı olabilir yani?
“Evet, olabilir diye değerlendiriyorum çünkü 2006’dan sonra terör özellikle tırmandırılıp Türkiye barış sürecine doğru yönlendirildi. Ve bu konuda PKK’nın özellikle MOSSAD ile iş birliği yaptığını değerlendiriyorum. Ki istihbarat örgütleri birbirleri adına da iş yapabilirler. Yani çok rahattır; CIA ile MOSSAD birlikte çalışır, bu işi yapar ya da başka bir istihbarat örgütü MI6 beraber çalışır, bu işi yapar. Böyle bir çalışma yöntemleri var yani doğrudan o olmasa bile, dolaylı olarak da böyle yaptırabilirler.”
Peki ya geçmişte dillendirilen PKK’yla mücadelede MOSSAD’ın destek verdiği konusu?
“Türkiye bu konuda yokluktan kaynaklanan çok büyük hatalar da yaptı. Mesela İsrail’den insansız hava aracı aldık. Hatta yapılıncaya kadar bir tanesini kiraladık. Uçurmayı bilmediğimiz için İsrailli şirketin adamını getirdik. O sırada o insansız hava aracı ne gördü, ne kadar gördü, ne kadarı bize aktarıldı, aktarılmayan, gözden kaçırılan şeyler var mı bilmiyoruz. Nereden nerelere geldik... Şimdi her şeyi artık kendimiz yapıyoruz. Netanyahu’nun kızmasının nedeni de bu...”