ABD’nin Suriye’deki varlık gerekçesi neydi? DAEŞ’i yok etmek. Ama ABD ne yaptı? Teröristlerle mücadele adı altında bir başka terör örgütü YPG/PKK’yı silahlandırıp eğitti, dahası alan açtı, açıyor. Yani ABD Fırat’ın doğusuna dönük kurguladığı kirli tezgâhını uygulamak için DAEŞ’i bahane etti, kullandı hâlâ da aynı kafada. Dahası, şimdilerde bu bahaneler arasına İran’ı da ekledi. Açıkçası, ABD, YPG/PKK’dan vazgeçmem diyor ve Suriye’de kalıcı olmak noktasında da ısrarlı. Bunu hamleleriyle de ortaya koyuyor. Nasılını emekli tuğgeneral, Dr. Naim Babüroğlu anlatıyor:
“DAEŞ’i gerekçe olarak gösteren ABD 30 bin YPG/PKK’lıyı eğiteceğini söyledi ama o arada bunları İran’a karşı kullanacağını da itiraf etti. Şu anda Fırat’ın doğusunda 70 bin terörist var, 30 bin daha ekleyin, 100 bin ediyor. Zaten hedefi 100 bin değil miydi? Geçen yıl YPG’nin sözde liderleri ‘ABD bizim gücümüzü 100 bine çıkaracak’ demişlerdi. Peki, bu 100 bini kime karşı kullanacak? Görünen gerekçe DAEŞ diyor, şimdi de yeni bir gerekçe olarak İran’ı ortaya attı. Dolayısıyla, kimse karşı çıkamıyor buna. O zaman İran’a karşı kullanılacaksa İran rejimi ne zaman devrilecek bilen var mı? Yok. Peki, Suriye 2011’de başladı. Suriye rejimi 7-8 senedir devrildi mi? Hayır. İran da 8-10 sene sürerse demek ki 2030’da yine YPG/PKK’yı konuşacağız. Yani öyle bir gerekçe ekledi ki ABD, artık oradan çıkmayacağım diyor...”
Suriye’deki oyunda bahane olarak kullanılan DAEŞ’in ABD’nin topuzu, maşası olduğunu söyleyen Babüroğlu devam ediyor:
“DAEŞ, vekâlet savaşında onun için savaşan askeri literatürde devlet dışı organizasyonlardan ve aktörlerden biridir. Savaş artık iki klasik ordu arasında yapılmıyor, bitti o. Şimdi hibrit dediğimiz savaş türü var. Devletler vekâlet savaşı adı altında devlet dışı örgütleri, terörist grupları, aktörleri buluyorlar. Özel askeri şirketler, DAEŞ, El Nusra, Taliban, PKK, PYD gibi. Bunlar para karşılığı o devletin postalı oluyor, onun adına işler yürütüyor. DAEŞ’te böyle yürütüyor. Şimdi DAEŞ ABD’ye yardımcı oluyor, Suriye’de kalmasına bir yardım, yani bir kılıf. Artı PYD/YPG’yi silahla desteklemek için bir kılıf, kalkan ve ABD’nin desteklediği terör örgütünü efsaneleştirmek için bir alet. İsrail’in projelerinin yerine getirilmesi için bulunmaz bir maşa. Onun için İsrail de DAEŞ’in yok edilmesini istemiyor.”
DAEŞ’in ipleri ABD’nin elinde yani?
“Kesinlikle ABD’nin elinde ve sadece o değil. Suriye’nin güneyinde, Ürdün sınırında Tanf bölgesi var; ABD orada da radikal cihatçıları, El Kaide türevi unsurları destekliyor. Çünkü bu sayede haritaları daha kolay değiştiriyor. Sadece onları kullanmıyor, askeri şirketleri, paralı askerleri de kullanıyor.”
Ya radikal İslam motifi?
“Lider kadrosunda vardır o, diğerlerinde yoktur. Alttaki savaşanlar yani adam öldürenler, onlar paralı, devlet dışı aktör. Kim fazla para veriyorsa, onun adına savaşır. Örneğin, bugün DAEŞ’te savaşır, yarın 150 dolar verdiğinde El Nusra’ya, Heyet Tahrir Şam’a gider, bu renkteki, motifteki terör gruplarında sizin için çatışır.”
Özetle, ABD Suriye’de kalıcı olmak ve YPG/PKK’yı kollamak adına sürekli bahaneler üretiyor. Nitekim son grup toplantısındaki konuşmasında Cumhurbaşkanı da bunu çok net ifade etti. Yine son MGK bildirisinde de Suriye’deki Amerikan oyununa ve oldubittilere göz yumulmayacağı vurgulandı. Dolayısıyla da artık sözün biteceği, bittiği noktanın arifesindeyiz...