YSK kesin aday listelerini açıkladı... Siyasi partilerin liderleri bir süredir zaten sahada. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin çalışmalarına seçim sonrasına kadar ara vermesinin ardından, milletvekilleri ve parti yöneticileri de ay sonuna dek yoğun bir seçim mesaisi yürütecekler. Bu bağlamda da gerek iktidar gerekse muhalefet cephesinde, şimdiden seçim sonuçlarına ilişkin ince hesaplar yapılıyor. Elbette hepsi de kazanmak üzerine...Bu sadece koltuğa oynayanlar için değil, her siyasi aktör ya da parti ve siyasetteki varlık hesaplarını onlara göre yapanlar içinde geçerli. Yani partiler, adaylar ve popüler isimler kadar siyasetteki varlıklarını o isimlere endekslemiş olanlar da var bu kapsamda. Bu anlamda “kazanmayı, partisinin sandıkta kaybetmesi” üzerine kurgulayanlar da söz konusu bir yandan da. Özellikle de parti içi çekişmeler ve koltuk odaklı ayrışma, tartışma görüntüsü veren CHP açısından... Partideki delege ağırlığı hala yüksek olan önceki Genel Başkan Kılıçdaroğlu yanlıları ya da karşıtları gibi... CHP, bugüne dek hep eleştirdiği ve söylemde engellemeye dönük stratejiler kurguladığı ülkede ve toplumdaki siyasi kutuplaşma durumuyla bizzat parti içinde karşı karşıya açıkçası. Dolayısıyla daha şimdiden sandık sonuçlarıyla ortaya çıkacak tabloyla bağlantılı 1 Nisan’a dönük olası parti içi iktidar hesaplaşması konuşuluyor bir yandan da...
★ ★ ★
Çünkü bir süre önce “siyaseti bırakmadım” diyen Kılıçdaroğlu, CHP’deki aday belirleme sürecine yönelik eleştirileri ve “yerel seçimde başarı sağlanırsa hep birlikte oturur alkışlarız. Seçimde başarısız bir sonuç çıkarsa bunu da hep beraber masaya yatırır değerlendiririz’ şeklindeki son mesajıyla “siyasete devam” kararlılığında vites yükseltmiş durumda. Partiden istifa edenleri de kucaklama, sahiplenmeye dönük sözleri de kutuplaşmayı tetikliyor. Belli ki kendisini CHP’den bağımsız tutmuyor, ayrılmaz parçası olarak görüyor ve CHP’nin geleceğinde hala rol oynamak istiyor. Bundan da Özel ve İmamoğlu ekibinin rahatsız olduğu, böyle bir durumu asla istemediği de açık ve net. Hatta İmamoğlu bir adım daha önde gidiyor CHP’nin geleceğinde tek başına söz sahibi olmak üzere iddiasını koruyor. O nedenle bir yandan da seçim sonrasına dönük yatırımda yapılıyor Özel ve İmamoğlu tarafından... Mesela kaybetme olasılığında “Kılıçdaroğlu ve taraftarlarının muhalefeti nedeniyle” diye bahane üretmek ya da kazanma durumunda “Kılıçdaroğlu ve taraftarlarına rağmen başardık” demek için zemin hazırlama anlamında... Hal böyle olunca bir de alttan alta süren gerginlik söz konusu...Özellikle de kutuplaşma siyaseti ve kişilere odaklı siyasette gelecek hesapları nedeniyle...
★ ★ ★
Bu görüntüye bakıldığında da CHP’de var olduğu söylenen değişimin de sadece isimlerden ibaret olduğu çok net ortada... Zira 2023’teki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce de parti içinde ayrışmalar, sert tartışmalar vardı. Herkes birlikteymiş havası veriyor ama derinde fırtınalar kopuyordu... Mesela bazı CHP’liler ne diyorlardı? “Partinin içinde Kılıçdaroğlu kaybetsin diye uğraşan ya da beklentisi olan bir grup var.” Nitekim İmamoğlu daha seçimin ertesi gününün sabahında “değişim! diye ortaya çıkıp kendisi geride, Özel’i öne koyarak Genel Başkan seçtirdi ve CHP’de bugünkü mevcut fotoğraf şekillendi. Dolayısıyla “Seçimde başarısız bir sonuç çıkarsa bunu hep beraber masaya yatırır değerlendiririz’ çıkışıyla Kılıçdaroğlu kendisine yapılanı şimdi başkasına yapmaya hazırlanıyor gibi sanki. CHP’de yine ülkede değil partide iktidar olma hesapları daha ön planda yani...