Mart 2019’a dönük ittifak ve aday arayışlarına odaklanan siyasi partiler bir yandan da örgütleriyle seçmeni ikna hesapları yapıyor. Çünkü bıçak sırtı çok fazla il ve ilçe var. Dolayısıyla da sandıkta başarı siyasi partilerin saha performanslarıyla doğru orantılı. Bunda da her parti açısından sihirli formül malum. Kapı kapı dolaşmak, öncelikle bire bir seçmenin gönlünü kazanmak. Buna dönük olarak “Sokak Örgütlenmesi” adıyla yeni bir model geliştiren CHP’nin sloganı ise şu:
“Komşunu Tanı, Onu Dinle ve Bir İyilik Yap”
Buna göre, ülke genelinde her evin kapısını bir CHP’li çalacak, kendini tanıtıp “Komşu, bir derdin var mı?” diye soracak. Varsa da çözüm konusunda destek olacak. Hastane randevusu, tapu işlerini kolaylaştırma, evin çocuklarına derslerinde yardım gibi. Tabii amaç da CHP’nin Eğitimden Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Aytuğ Atıcı’nın anlatımıyla öncelikle Ayşe Teyze ile Ahmet Amca’nın sempatisini ve güvenini kazanmak, sandık zamanı geldiğinde de “Ahmet Amca, Ayşe Teyze bu sefer de bizim partimize destek ver” diyerek oyunu almak...
Yani model doğrudan CHP’ye halk nezdinde güven tesis etme üzerine kurgulu. Niyesini Atıcı anlatıyor:
“Biz anladık ki proje üretmekte mahiriz ama halkı inandırmak ve bu işi yapabileceğimiz konusunda ikna etme eksiğimiz var. Bu eksiği nasıl giderebiliriz? Hamasi nutuklarla, el sıkmakla giderilmiyor, televizyona çıkmakla bu endişeler hiç giderilmiyor, güven kazanılmıyor. Nasıl kazanılır? Ancak bir CHP’li gider, hiç üstüne vazife olmadığı halde o insanın bir derdine derman olur ise o zaman bu vatandaş birazcık sempati duyar. Sonra bir iki kere git gel, bu insanlar biraz güvenmeye başlar; ondan sonra helal olsun der, oyunu verir.”
Bunun için sandık başına düşen 400 seçmen hesabıyla 120’şer hanelik örgütlenmeler ve stratejik yerler sıralaması yaptıklarını belirten Atıcı devam ediyor:
“Stratejik il ve ilçelerde daha yoğun çalışıyoruz. Örneğin Ankara’da Etimesgut, Mamak bizim almayı hedeflediğimiz ilçeler, orada daha yoğun çalışıyoruz. Ama Çankaya, Yenimahalle öyle değil, oraları zaten alıyoruz. Pursaklar da bu seçim için almaya dönük olarak stratejik değil. Benzer örnekler İstanbul için de geçerli. Kadıköy’de az çalışıyoruz, Maltepe’de az çalışıyoruz ama Üsküdar’da çok çalışıyoruz. Üsküdar’ı alma ihtimalimiz yüksek veya elimizde olup da kaybetme ihtimalimiz olan belediyeler var, çok az bir oyla almışız ve daha orada oyumuzu kökleştirememişiz. O belediyeyi tutmak için mesela orada da çok çalışıyoruz.”
Kriterler neye göre belirlendi?
Stratejik il ve ilçeleri birinci, ikinci, üçüncü halka diye ayırdık. Birinci halka, yüzde 1 oy farkıyla, yüzde 1 oyumuzu artırarak alabileceğimiz ya da yüzde 1 oy kaybedersek kaybedeceğimiz belediyeler. Bu bizim için en önemli halka. İkinci halka ise yüzde 1-3 oy artırdığımızda veya eksilttiğimizde kazanacağımız, kaybedeceğimiz yerler. Sonra da yüzde 3’ün üzeri diye üçüncü ve diğerleri olarak dördüncü halka var. İlçeler için ise alma ihtimalimizin yüksek olduğu yerler ve diğer ilçeler diye biraz daha geniş.
Buna göre il ve ilçe sayısı nedir?
İllerde birinci halkada 21, ikinci halkada 19, üçüncü halkada 15, dördüncü halkada da 26 yer var. İlçeler için ise toplam 972 ilçenin 411’ini birinci halka stratejik, 561 ilçeyi de ikinci halka stratejik ilçe olarak belirledik.