CHP’de belediye başkanlığı ve belediye meclisleri için aday adaylığı başvuruları yarın sona eriyor ama aday belirleme yöntemi hâlâ flu. An itibarıyla başta İstanbul olmak üzere il ve ilçe örgütlerinden ön seçim talepleri geliyor ancak genel başkan Kılıçdaroğlu “Üye yapısı sağlıklı değil” gerekçesiyle buna pek sıcak bakmıyor. Dolayısıyla da bu açıdan partide sıkıntı var. Özellikle de Kılıçdaroğlu’nun öne sürdüğü gerekçe nedeniyle. Çünkü bu konu sürekli dillendirilen ama düzeltilmesi noktasında bir türlü adım atılmayan bir CHP ritüeline dönüşmüş durumda. Hem de bu konuda yapılan çalışmalara, hazırlanan raporlara rağmen... Örneğin, siyasette çok deneyimli isimlerden olan Murat Karayalçın CHP İstanbul İl Başkanlığı döneminde partinin taşra örgütü için bir model çalışması yapmıştı. Bu çalışma da CHP İstanbul İl Örgütü’nün 26 Aralık 2015’teki il kongresinde iki gün boyunca tartışılmış, sonrasında da oy birliğiyle kabul edilmişti. Buna göre, CHP üyelerinin seçme ve seçilebilme hakkını kullanabilmeleri için eğitim, aidat ödeme, parti etkinliklerine katılım, kıdem gibi bazı ölçütler ile KPSS benzeri bir puanlama sistemi öngörülüyordu. Yani aldığın puan kadar seçme ya da seçilebilme hakkı... Tabii sonuç malum. Aynı düzene ve her seçim öncesinde aynı tartışmaya devam... Bu kısır döngüyü bir kez daha Karayalçın’a sorduk. Öncelikle, “Bizde yapısal düzenleme hiç gündeme gelmiyor, sadece kişilerle ilgili tartışma yapıyoruz yani Ahmet gitsin, Mehmet gelsin tartışması. Tabii o da bunların her seçimde önümüze soru olarak gelmesine neden oluyor” diyen Karayalçın, ardından üye yapısına değinerek şunları söyledi:
“Bazı üyeler hiçbir parti etkinliğine katılmıyor, sadece ön seçim yapılacaksa o gün geliyor, oy kullanıyor, ondan sonra yine kayboluyor. Yani ön seçimden ön seçime parti görevini yapıyor, onun dışında partinin etkinliklerine katılmıyor. Böyle bir üye tipi var, onlara uyuyan üye diyorum. Ön seçim günü uyandırılıyorlar ve oylarını kendisini uyandıranlar için kullanıyorlar, ondan sonra tekrar dosyanın içine giriyorlar...”
Ön seçime karşı olmadığını ama bu yapıyla ön seçime gidilemeyeceğini belirten Karayalçın, niyesini de şöyle anlattı:
“Yerel yönetim seçimlerinin çok özel bir nitelik taşıdığını göz önünde bulundurmalıyız. Bunu ön seçim yapılmaması anlamında söylemiyorum ama bizim üyelerimizin taşıdıkları nitelik ile o belediye seçiminde oy verecek seçmenlerin taşıdıkları nitelikler arasında bir uyum olabilmeli. Biz diyelim ki beş tane aday adayı çıkarabiliriz. Faraza, İstanbul ya da herhangi bir ilçesi veya Ankara için bu beş adayınızdan bir ya da ikisi o ilin, beldenin yapısı nedeniyle öteki partilere oy veren seçmenlerin algılaması açısından tercih ediliyor olabilir ama bu ön seçimden de çıkamayabilir. Hepsi CHP’lidir, sosyal demokrattır ama ön seçimden çıkan aday o beldenin seçmenleri nezdinde tercih edilen bir isim olmayabilir.”
Peki ne olmalı? CHP adaylarını nasıl belirlemeli?
“Ben bu belediye seçimlerinde yerel örgütlerin eğilimleri, nitelikleri saptamasını ve buradan hareketle aday tespitinde öne çıkmasını öneriyorum, düşünüyorum... Yani ne merkezde bir komisyon Ahmet olsun, Mehmet olsun diye karar vermeli ne uyuyan delegelerin içinde olduğu ön seçim delegeleriyle bu belirlenmeli. Hepsinin içinde olacağı bir karma paket kullanılmalı. Ben sosyalist enternasyonale üye partilerde böyle bir karma paket kullanıldığını ve sonuç almış olduğunu da biliyorum. Benim önerim bu...”