Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Gazetem MİLLİYET’in sadece haber odaklı değil, gazetecilik faaliyetinin hayatın her alanına, sosyal ve kültürel gelişmeye katkıda bulunma sorumluluğu taşıması gerektiğini gösteren ve öğreten yayın politikasıyla hep gururlandım. Mesela İlkokullar arası bilgi yarışmasından liseler arası müzik, halk oyunları yarışmalarına kadar düzenlediği organizasyonlarla bilimsel, sanatsal ve kültürel yaşamı desteklemiş, kamuoyuna tanıtmış ve gelişmesine katkı sunmuştur. MİLLİYET sosyal sorumluluk projeleriyle de öncü ve örnektir. Çanakkale Abidesi’nin inşasından, Zap Suyu’na köprü yapılmasına, kız çocuklarının okullaşmasına kadar birçok kampanyanın altında imzası vardır. Yani MİLLİYET insan odaklı duyarlılığı ve faaliyetleriyle sadece haber veren bir gazetenin çok ötesidir… Bu özelliği de sürekli yenilenir ve gelişir. Ama hepsinde de kalıcılık ve taahhütleri yerine getirme ilkesi vazgeçilmezdir. Bunun en son örneği de “cinsiyet eşitliği ve kadının sürdürülebilir kalkınma amaçlarına eşit katkısını” yansıtan ve yıllardır kararlılıkla süregelen ilkeli yayın politikası… Ki bu nedenle 6 Ekim 2020’de Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women) Küresel Medya Birliği’ne dahil olan ilk Türk gazetesi oldu. Geçtiğimiz temmuz ayında da Türkiye ve dünyada bir ilki daha gerçekleştirerek BM Kadın Birimi’nin küresel düzeyde toplumsal cinsiyet eşitliği çalışmalarını yön veren Nesiller Boyu Eşitlik Forumu’nda yer alan ilk medya kuruluşu sıfatıyla taçlandı. Elbette bu da son değil yolun başlangıcı. Daha bu kapsamda verilen taahhütler var ve bunlardan birisi ‘Eşitlikçi Hikayeler Zirvesi’ olarak gerçekleştirildi. Genel Yayın Yönetmenimiz Mete Belovacıklı da burada yaptığı konuşmada kadın ve çocuklar konusunda gazetemizin duyarlılığını, duruşunu çok net bir kez daha deklare etti. Zirvede bir araya gelen liderlerin anlattığı iş, sanat ve sporda kadınların yükseliş örnekleri ise detaylarıyla dünkü MİLLİYET’te yer aldı, okuyamadım, kaçırdım diyenler için de MİLLİYET’in Youtube hesabından kaydı izleme olanağı var... Dolayısıyla ben biraz nostalji yapmak istiyorum. Tabii konunun anlam ve öneminden kopmadan. Çünkü anlatacaklarım da doğrudan MİLLİYET ve BM iş birliğinde yürütülen bu projelerde büyük emeği olan ve koordinasyonunu yürüten Haber Araştırma Müdürü’müz Pınar Aktaş ile ilgili... Onun cinsiyet ayrımcılığına karşı bakışı, bu anlamda şimdilerde ekibiyle birlikte sürdürdüğü tam da güne uygun eşitlikçi hikâye örneğinin yıllar öncesine uzanan bir kesiti:

Haberin Devamı

2000’li yılların başları gazete olarak Türkiye’nin sosyal sorunlarından birine daha yoğunlaşma kararlılığı ve bu konuda mücadele etmenin heyecanını yaşıyoruz... Hedef; babası izin vermediği, ekonomik durumu elvermediği ya da evden uzakta okumak zorunda olup barınacak yurt bulamadığı için okullarını terk etmek zorunda olan kız çocuklarına destek olmak. Kampanya sloganıyla ‘Baba Beni Okula Gönder’ eğitim seferberliği... Bu kapsamda da öncelikle ihtiyaç noktalarının saptanması gerekiyordu. Bir de kampanyanın ismi, sembolü tamamdı ama yüzü henüz net değildi. Buna dönük olarak da elbette o günlerde gazetede en tepeden en alta birçok ismin hummalı çalışması, emeği katkısı oldu ama özellikle sahadakiler ayrı bir parantez açılmasını fazlasıyla hak ediyor. Zira o günlerde başta Pınar Aktaş olmak üzere tüm MİLLİYET muhabirleri Anadolu’yu karış karış taramışlardı. Sonunda da aranan yüz Dilek’i Siirt’in bir köyünde bulmuşlar ve Ercan Arslan’ın çektiği o fotoğraf kampanyayla özdeşleşmişti. Böylece de kız çocuklarının önündeki en önemli engel olumsuz toplumsal gelenekler ve değer yargılarını kırmaya dönük faaliyetlerin ilk adımı atılmıştı. Dolayısıyla o gün projenin gerçekleşmesi anlamında nasıl güvenimiz, inancımız tamsa bugün de aynı şekilde... Hem de yeni İlk’ler beklentileriyle. Çünkü MİLLİYET’te son yoktur, hep İlk’ler vardır ve var olacaktır...