Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

MİLİYET Güneri ağabeyin gazetecilikte son durağıydı. 1996’dan bu yana beraberdik ama o her konuşmasında geçmişte başka yerlerde de olsa Abdi Bey’i, MİLLİYET’i nasıl önemsediğini, değer verdiğini, anlatırdı. “Biz gazeteciliğe ilk başladığımızda Milliyet tarzı haber yazmak diye bir kavram vardı” derdi ve gazetesine, saygınlığına, haberciliğine asla toz kondurmazdı. Gazetemizin aile içi 74. yıl kutlamasında da şunları söylemişti: 

“Uluslararası habercilik, dış haberler ve güvenilir haberlerle gazetem çok güzel yolda yürüyor ve bu nedenle mutluluk duyuyorum. Gazetecilikte çok zor yıllar geçiriyoruz, onun için bütün çalışanlarımızı yürekten alkışlıyorum...” 

Haberin Devamı

Yani MİLLİYET öncesinde de ve yıllarında da beynimizin, yüreğimizin bir kesiminde hep aynı duyguları paylaşıyorduk... Çok daha uzun yıllardır beraberdik dolayısıyla... Öyle de devam edecek... Güneri ağabeyimiz de daha önce yitirdiğimiz üstatlarımız, aile fertlerimiz gibi sonsuza dek kalbimizde yaşayacak... Güle güle Güneri ağabey… Sana olan sevgimiz, senin MİLLİYET’e, bizlere olan sevgin gibi hiç sonlanmayacak... 

Eşkiya dünyaya hükümdar olmuş!

Kana doymayan Netanyahu’nun hepten şuursuzlaşan yayılmacı ve saldırgan politikaları dünyayı savaşa sürüklüyor. Bu çılgına, katliamlara kim, nasıl dur diyecek ya da durdurulacak denildiğinde de yanıtlar hep aynı: 

Sadece ABD, BM’de alacağı bir kararla bu belayı bertaraf edebilir... 

Yani BMGK’da İsrail’in, Netanyahu’nun bu yaptıklarının uluslararası hukuka aykırı olduğu yönünde veto hakkını kullanmazsa ABD o zaman bütün dünya İsrail’e karşı en azından askeri harekâtta bulunma yetkisine sahip olabilir. İsrail’de o zaman belki durabilir. Ama ABD bunu hiçbir zaman yapmadı, yapmayacak da böyle bir niyeti yok. Ne geçmişte ne de bugün. İki başkan adayı Trump ve Harris seçim kampanyalarında da sanki böyle bir şey yokmuş gibi davranıyorlar. Hatta iki başkan adayı hangimiz daha İsrailciyiz diye birbiriyle yarışıyor kapışıyor. Hangimiz İsrail’e daha çok destek verecek diye seçim kampanyası yürütüyorlar. Engelleyecek, bir güç, irade olmayınca, meydan boş kalınca daha da cesaretlenen Netanyahu hepten şuursuzlaşmış durumda...Cepheyi genişleterek, her yere saldırıyor, bomba yağdırıyor, herkesi ateşin içine çekmek, sokmak istiyor...Sonra da utanmadan “İsrail barış istiyor. İsrail barış için can atıyor” diyor. 

Haberin Devamı

*** 

Bunu da bizzat ABD’deki BM binasında söylüyor, hem de tüm dünyaya posta koyarak…Yani Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde savaş suçlarından, soykırımdan yargılan bir katil, dünya barışı ve huzuru için var olan BM çatısı altında konuşuyor, kafasına göre atıp, tutuyor, tehditler savuruyor. Yetmiyor bir de genel kurul salonuna soktuğu “şakşakçılarına” kendisini alkışlattırarak şov yapıyor. Aldığı kararları İsrail’e uygulatamayan BM için bu ayıp da yeter zaten... Netanyahu’nun savaş suçları iddiasıyla hakkında tutuklama talebinde bulunan Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcısı’na yaptığı tehditler de malum. Dolayısıyla ortada bu kadar net karar, tespit varken İsrail’in bu fütursuzluğu karşısında aslında UAD’den özellikle de dünya ülkelerinden ne beklenir? “Arkadaş yetti artık” deyip İsrail’e Netanyahu’ya haddini bildirmek, yaptırım uygulamak...Normalde 8,5 milyarlık koca dünya bir avuç katile, caniye dur diyemez mi? Der ama ABD’nin başını çektiği güçlünün haklı olduğu mevcut sistemde kimse demiyor, diyemiyor. BM’ye taraf olan tüm ülkeler en üst yargı organı olarak kabul ettikleri UAD’nin kararlarını bile uygulayamıyorlar daha... İsrail’i küstah şımarık hale getiren de bu zaten. Yoksa işleyen bir hukuk olsa her şey çok farklı olur… Kâğıt üstünde alınan kararlar uygulansa İsrail’in nefes alması bile mümkün değil... 

Haberin Devamı

***

Dolayısıyla İsrail, bundan sonra da durmayacak. Lübnan’da belli bir noktaya gelirse sonraki hedefin Suriye olacağı çok ortada. Zaten Golan tepelerini işgal etti... İsrail bölgede her türlü saldırganlığı, yapıyor, istediğini hedefe koyuyor. ABD ve batı ülkeleri de utanmadan İsrail’e arka çıkıyor, savunuyorlar. Bundan cesaretlenen İsrail’de Ortadoğu’da gerilimin acilen düşürülmesi çağrıları yapan Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’i “istenmeyen adam” ilan ederek ülkeye girişini yasaklıyor. Eşkıya dünyaya hakim olmuş yani...