Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

DAEŞ’in kanlı eylemlerinden en fazla zarar gören ülkelerden biri olan Türkiye, hem yurt içinde hem de sınırlarının ötesinde bu terör örgütüyle mücadele etti, ediyor. Bu bağlamda da sadece El Bab’da 3 bini aşkın DAEŞ’li etkisiz hale getirildi. Halen cezaevlerinde de 1172 DAEŞ’li var. Hatta ABD’nin operasyonuyla öldürülen Ebubekir el Bağdadi’nin ablası, eşi ve en yakın çevresinden de 13 kişi yakalandı. Hem de Bağdadi operasyonunu büyük bir gürültüyle açıklayan ABD’nin aksine sessiz ve derinden. Yani MİT ve TSK öyle gizli, öyle seri hareket etti, ediyor ki bölgede cirit atan ABD ve İsrail ajanlarının dahi haberi olmadı, olmuyor. Şu anda da bu insanlar ya sorgulandılar ya da sorgulanıyorlar. Dolayısıyla, DAEŞ ve Bağdadi’ye dair önemli istihbarat ve bilgi edinilme durumu söz konusu. Ve bu durum Cumhurbaşkanı’nın ABD ziyareti öncesine denk gelmesi nedeniyle daha da kritik bir önemde. Niyesini Genelkurmay İstihbarat Dairesi eski başkanı, Em. Korg. İsmail Hakkı Pekin anlatıyor:

“Sorgulamalarda Bağdadi’yle ve örgütle ilgili bazı bilgiler, örneğin nerede konuşlandı, ne oldu ne bitti, nerelerde, kimlerle irtibatları vardı gibi, elde edilebilir. Bu belki de Cumhurbaşkanı’nın 13 Kasım’da Trump’ın önüne koyacağı dosyalardan bir tanesidir. Niye öyle bir şey? Çünkü bunların Amerikalılarla ilişkisi var, Amerikalılarla iş birliği içindeler. Hatta şu anda bile orada El Nusra vs. falan Amerikalılarla iş birliği içerisinde. Türkiye bu bilgilere belki de ulaştığını belirtmek için açık ve net olarak biz şunla görüştük, bunları yakaladık, bu bilgileri daha sonra açıklayacağız falan diyor. Türkiye bu konuda Kaşıkçı cinayetinde olduğu gibi nasıl her şeyi açıkladı ve Suudi Arabistan’ı zor durumda bıraktı, burada da büyük ihtimalle böyle bir şey olabilir. Yani Batı istihbarat örgütleri ve ABD istihbarat örgütünün bunlarla ilişkisini anlatan bir dosya Trump’ın önüne konulabilir 13 Kasım’da...”

DAEŞ gibi bir örgütte eş, akrabaların anlatacakları önemli midir?

“Önemlidir tabii. Kaç tane eşi var bilmiyoruz ama kadının mutlaka bir şeylerden haberi oluyordur evine gidip gelenlerden, kocasının kendisine anlattıklarından. İnsanlar bir şekilde bazı şeyleri anlatma ihtiyacı duyarlar. Bu tip adamlar güvenli olsun diye çok yakınlarını kullanırlar. Yani güvenilir insan olarak eşini, kardeşini, ablasını kullanır. O nedenle, bu konuda bilgileri olabilir.”

ABD’yi zora sokacak belgeler çıkabilir yani?

“ABD istihbaratını zora sokacak belgeler... Bunlar kimler tarafından kullanıldı, kimlerle irtibatlı? Bağdadi’yi kaç kilometrelik mesafeden, ta Anbar’dan İdlib bölgesine, Türkiye sınırına kim getirdi, Türkiye’ye niye geçmek istiyorlar? Kimler teşvik etti, kimlerin parmağı var bunun arkasında, bütün bunları kapsayan bir dosya konulacağını değerlendiriyorum.”

Peki Bağdadi, CIA ya da başka bir istihbarat örgütünün desteği olmadan gelmiş olamaz mı? Pekin devam ediyor:

“Gelemez, o bölgeye getirmişler onu. Belki Türkiye de duyum almıştır. Çok enteresan ve Türkiye’ye yönelik bir operasyon. Bu operasyonda bakın bu adamlar İdlib’de Türkiye sınırına yakın, dolayısıyla Türkiye tarafından destekleniyor gibi bir hava yaratılmak istendi.”

Türkiye bu tuzağı bozdu ama?

“Bozdu, düşmedi tuzağa. O da operasyon yapmak suretiyle geri kalanını araştırdı, onları buldu ve de canlı. ABD’nin elinde canlı biri yok.”

Özellikle öldürülmüş olabilirler anlamında mı?

“ABD’liler geldi, adamı vurdular, cesedi bile yok ortada. Hangi belgeleri aldılar, ne yaptılar, onu da bilmiyoruz. Bir sürü belge almışlar dediklerine göre ama kendi koydukları belgeleri mi aldılar belli değil. Şimdi Türkiye açık açık diyor ki ‘Bu adamları ben yakaladım ve sorguladım, bunlardan elde ettiğim bilgiler var. Bu bilgilerle daha evvelkileri de birleştirmek suretiyle bir dosya hazırladım.’ Bu dosyada da kimlerin ne yaptığı ne ettiği, bunları buraya getiren kim, niye Türkiye üzerine oyun oynuyorlar gibi bilgiler toparladığını değerlendiriyorum MİT’in...”