ABD Fetullah Gülen’i iade taleplerine yanıt bile vermezken, Avrupa’nın Türkiye’ye yönelik FETÖ odaklı hamleleri devam ediyor. İlkinde Alman İstihbarat Servisi (BND) Şefi “Darbe girişiminin FETÖ tarafından yapıldığına ikna olmadıklarına” yönelik siyasi içerikli bir çıkış yapmıştı. Benzer bir açıklama da İngiliz Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu tarafından hazırlanan raporda yer almıştı. Şimdi de bunlara AB’nin Terörle Mücadele Koordinatörü’nün “FETÖ’yü bir terör örgütü olarak görmüyoruz” sözleri eklendi. Aslında buna yeni bir boyut kazandı demek daha doğru çünkü iş darbeyle bağlantı iknasından çıktı, hepten FETÖ’nün terör örgütü olmadığı noktasına geldi. Dün bu durumu Hava Kuvvetleri Komutanlığı eski Başsavcısı emekli Albay Ahmet Zeki Üçok’a sordum. Öncelikle de bir hukukçu bakışıyla terör örgütü olduğunu ortaya koyan gerçekleri. Yanıtı şuydu:
“Bir ülkenin yönetimini ele geçirmeye çalışmak, bunu da askeri güç yani şiddet kullanarak yapmaya çalışmak tam bir terör eylemi. Yaptıkları bizim gözlerimizin önünde televizyonlarda canlı yayın halinde verildi. FETÖ hiç tartışmasız terör örgütü. Bunu Avrupalıların veya ABD’lilerin kabul etmiyor olması bu gerçeği hiçbir zaman değiştirmez. Bu örgütün mensubu olduğuna ilişkin beyanları olan sayısız hem itirafçı, hem de sanık var. Yani bu sadece yürüyen iki üç tane davadaki askerlerin bilinçli yapmış oldukları konuşmalara dayandırılacak bir durum değil ki.”
AB’nin benzer uygulamayı PYD/PKK konusunda da yaptığını anımsatan Üçok devam ediyor:
“Onların gözünde eğer kendileriyle işbirliği içerisindeyse o eylemler terör öylemi sayılmıyor. Ama karşı taraftaysa kendileriyle işbirliği içinde değilse onların yaptığı en küçük eylemler bile uluslararası mahkemelerde yargılanmayı gerektirecek suçlar olarak kabul edilebiliyor. Bu da çok açık olarak Fetullahçı terör örgütüyle AB ülkelerinin ve ABD’nin organik bir ilişkisinin olduğunu gösterir. Bu örgüt eğer ki darbede başarılı olsaydı tamamıyla ABD’nin ve AB’nin söylemleri, onların düşünceleri doğrultusunda hareket edecekti.”
Kamu kurum ve kuruluşlarındaki FETÖ temizliğinin de ABD ve AB’nin işine gelmediğini savunan Üçok, bunun nedenleri de şöyle sıralıyor:
“Yaklaşık 150 bin FETÖ’cü kamu kurum kuruluşlarından çıkarıldı, hapsedildi. Yani ABD ya da AB, adına çalışan 150 bin idari ajan, istihbarat anlamında değil, hukuki terim olarak söylüyorum, elemanını kaybetti. Bu da onları deli ediyor. Bu kadar çok kendileri için çalışan, bir işaretleriyle Türk ekonomisini kilitleyebilecek, TSK’yı istediği şekilde yönlendirebilecek, kamu kuruluşlarında işleri aksatabilecek ajanlarını kaybetmiş olması bu ülkelerin en çok kabul edemedikleri şey. Geçmiş dönemlerde yaşanan ekonomik krizleri hatırlayın, o kadar basit şeylerden çıkıyordu ki. Bunların hepsi ABD ve AB’nin kontrolündeki bu FETÖ’cü elemanların işiydi. Şu anda bunların kamu dışına itilmesinden kaynaklı da çok büyük sıkıntıları var. O yüzden de bunları tekrar geriye döndürebilmek amacıyla bunlara terörist falan denilmesine son derece karşılar.”
Özetle, Türkiye’ye karşı ortaklaşa algı operasyonları tam gaz...