Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Afrin, terör örgütü PYD/YPG yani PKK’nın en güçlü olduğunu iddia ettiği yerlerdendi. Öyle ki harekât olasılığının konuşulduğu Kasım 2017’de Türkiye’nin askeri operasyon düzenlemesi durumunda IŞİD’in Kobani’de yaşadığı yenilginin aynısıyla karşılaşacağını belirterek, “Afrin mezarları olacak” gibisinden tehditler savuruyorlardı. Tabii ABD ve Rusya’nın arkasına sığınarak... Şu an itibarıyla ise durum ortada. ABD’ye rağmen teröristlerin tepesine binen TSK, dağları, köyleri tek tek temizliyor. Üç dört ay öncesinde atıp tutan PYD/YPG’liler de çocuk, kadın demeden sivilleri canlı kalkan olarak kullanıyor. Dahası, çocukları zorla silah altına alıyor, bölgeden gitmek isteyenlere de baskı, zulüm uyguluyor. Yani terör örgütü bu kez de temsilcisiyim dediği halkın arkasına sığınıyor. Dolayısıyla da BM verilerine göre Afrin’deki yaklaşık 350 bin civarında insan teröristlerce rehin alınmış durumda ve bölgeye insani yardım da engelleniyor. Dün bu konuyu Türk Kızılayı Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık’a sordum. Öncelikle söylediği şuydu:

Haberin Devamı

“350 bin sivilin yaklaşık 150 bini buraya dışarıdan, özellikle Halep’ten göç etmiş iç mülteciler. Afrin’deki bu insanların güneye Halep’e doğru en kolay çıkış yolları var, doğuda Azez, batıda da İdlib tarafına gitme imkânları bulunuyor ama PYD/YPG güçleri ve Suriye rejimi ordusu buna maalesef izin vermiyor. Biz uluslararası baskı yapılır, çıkış olur diye İdlib tarafında da Azez tarafında da özellikle mültecilere yönelik kamplar hazırladık ve olası bir durumda Afrin içerisine yönelik yapılabilecek yardımlar için de tüm depolarımıza insani yardım yığınakları yaptık.”

Uluslararası kamuoyundan, ülkelerden bu anlamda bir baskı ya da çağrı gelmedi mi?

“Maalesef böyle bir şey olmadı, sadece Türkiye’ye yönelik çağrılar var. Tabii sivillerin buradan tahliyesi noktasında güçlü bir ses yükselmesi gerekiyor ki teröristler ve Suriye rejimi buna izin versin. Ama bu anlamda çok fazla güçlü bir ses çıkmıyor.”

350 bin kişi rehin yani?

“Tabii 350 bin kişi Afrin’in içinde sıkıştı. Çatışmalar oldukça siviller görece olarak güvenli bölgelere sürekli hareket halindeler. Dolayısıyla, bunlar da risk oluşturuyor bu anlamda. Normalde siviller bölgeyi boşaltabilirler ama izin verilmiyor. İnsanların bazıları geçmek istemişler ama silahlı teröristler bırakmamış. O nedenle insanlar evlerinde ya da güvenli buldukları yerlerde bekleşiyorlar. Demek ki burada sivil can kaybının artması isteniyor. Yoksa Suriye Kızılayı ve Kızılhaç başkanlarıyla görüştüm, eğer içerideki PYD/YPG ile Suriye rejimi insanların çıkışına izin veriyoruz deseler, buradaki tahliye çok hızlı ve güvenli bir şekilde gerçekleştirilebilir. Ancak bu anlamda bir iş bölümüne yanaşmıyorlar.”

Haberin Devamı

Bu durum nedeniyle TSK’nın El Bab’da nasıl sivil insanların arasından tek tek teröristleri seçerek bertaraf ettiyse burada da aynı zorluğun yaşanacağını belirten Kınık’a göre, temizlik sonrasına dönük
yol haritası ise net:

“Türkiye’nin güvencesiyle Fırat Kalkanı bölgesi genişleyecek. Kamu hizmetleri için altyapı hastaneler, okul planları hazır. İnsanların gelmek isteyebilecekleri bir yer olacak...”