Sıradışı bir tatil istiyorsanız ve ağaç evlerde kalırım diyorsanız işte size Olimpos!
Antalya’nın Kumluca ilçesine bağlı belde, komşusu Kemer kadar iyi bilinmez. Çünkü 1990‘ların tatil köyü furyasını kazasız belasız ve betonsuz atlatmış ender yerlerdendir. Bunun birkaç nedeni var:
İlki ve en önemlisi; Yol yoktu yol! Olimpos’a ana yoldan inen toprak yolun asfaltla tanışması 2000’leri bulur. Üstelik derin bir vadiye indiğiniz için kısa da olsa kıvrım kıvrım bir yol olduğunu düşünürseniz, Tekirova, Beldibi gibi ana yoldan sapar sapmaz denize ulaşamazsınız. Vadiye indiniz diyelim, yol olmadığı için işletme ve tesis sayısı da kısıtlıydı. Mesela dünyadaki sırt çantalı gezginlerin bir numaralı tercihi olan Kadir’in Ağaç Evleri’nden Türklerin uzun yıllar haberi olmadı. Olimpos SİT alanı olduğu için beton yapılaşmaya da izin çıkmadı. Bu yüzden konaklama halen ağaç evlerde ve doğanın içinde. Bu nedenlerden dolayı Antalya sahil kesimindeki bol yıldızlı tatil köyü veya her şey dahil “resort” lüksü istiyorsanız, Olimpos size uygun değil. Çünkü Olimpos Likya Uygarlığı’nda önemli bir yeri olan bir antik kent ve denize ulaşmak için kentin kalıntılarının, defne ve zeytin ağaçlarının arasından yaklaşık 700 metre yürümek zorundasınız.
Kısa bir açık hava müzesi turundan sonra karşınıza çıkan manzara bir harika: Devasa bir lahit yanıbaşınızda, sağınızda içinde kaplumbağaların kafalarını çıkarıp balıkların zıpladığı dere, derenin denize açılmadan önce oluşturduğu lagunun etrafında pembe beyaz çiçekleriyle zakkum ağaçları ve Caretta Caretta’ların yumurtalarını bıraktığı muazzam sahil! Doğada, alıştığınız lükslerden biraz uzaklaşmaya ve topuklu terliklerinizden uzak kalmaya razıysanız, Olimpos antik bir kentin en bozulmamış haliyle sizi milattan önceki yıllara götürmeye hazır!
Olimpos’a Ulaşım
Eğer aracınız yoksa otogardan Kumluca minibüslerine binerseniz, 1 saat 15 dakika kadar bir süre sonra Antalya- Kaş karayolundaki Olimpos sapağına ulaşırsınız. Sapaktan Olimpos vadisine inmek için turizm sezonunda 10 dakikada bir kalkan dolmuşlara binebilirsiniz.
Olimpos‘ta Konaklama
Olimpos’un konaklama seçenekleri vadinin SİT alanı olması nedeniyle betona izin verilmediğinden için genelde ağaç evlerde, yani ahşap bungalovlarda.
Daphne Tatil Evi:
Olimpos’un huzurlu atmosferinde ormanın içinde, sakin bir tatil istiyorsanız, çardaklarda dinlenip işletme sahiplerinden Refiye’nin birbirinden lezzetli ve sağlıklı yemekleri ile ruhen ve fiziken detoks olmak istiyorsanız, Daphne tam size göre bir yer. Daphne, SİT alanında olmadığı için ahşap evleri de, bir köy evi şeklinde tasarlanmış normal odaları da var. İlk ve sonbaharda çardaklarda, kışın şöminenin başında kafanızı dinlemek için ideal bir aile işletmesi. Yazın demiyorum, çünkü bölge çok sıcak olduğu için işletme sahipleri Bülent ve Refiye, işletmelerini Temmuz-Ağustos aylarında kapatıyorlar. Daphne’nin klima, duş ve tuvaletli 6 odası bulunuyor.
Ala Turka Pansiyon:
Bu sevimli ve sade aile tesisi, 6 dönümlük portakal bahçesi içerisinde 39 ağaç evden oluşuyor. Dinlenmek için çardakları, barı ve restaurantı ile tüm yıl açık olan işletmenin odaları klimalı, duşlu ve tuvaletli. İşletme sahipleri hem odaların, hem de yemeklerin anne titizliğindeki temizliği ile sizi rahat ettirecektir.
Kadir’in Ağaç Evleri:
Olimpos’u Olimpos yapan işletme, içeri girdiğiniz andan itibaren Taş Devri’nden Fred Çakmaktaş’ın “Yaba daba duu” diye bağırarak çıksa şaşırmayacağımız bir mekandır. Kadir’in Ağaç Evleri, Türkiye’ye gelen sırt çantalıların uğramadan “sırt çantalı” sayılmadığı zamanlardan bu yana 100 ağaç evi, 15 kabini ve on “dorm” yani paylaşımlı odası ile pek çok kez dünyanın en iyi hosteli seçilmiştir. Rengarenk boyalı odaları, antika meraklısı Kadir Kaya’nın yıllardır biriktirdiği özellikle Yörük gereçleri ile bambaşka bir dünyadır!
Gençlerin sabaha kadar Hangar ve meşhur “Öküz Bar”da eğlendiği mekan hala uluslararası bir yer olma atmosferine sahip olmakla beraber daha çok gençlerin tercih ettiği Türkiye’nin en ilginç yerlerinden biridir.
Olympos Lodge (Çıralı):
Bölgenin ve hatta Türkiye’nin en özel, en çarpıcı otellerinden.
Olympos Lodge eşsiz doğal güzellik ve mutlak sükûnet içinde, Türkiye’nin en mükemmel tatil noktalarından biri. Akdeniz’in en güzel plajlarından birinin kenarında.
Bahçe, her metrekaresi emek ve zekâyla işlenmiş bir tropik labirent: gizli gölleri, anlaşılamayan parfümleri, umulmadık yerde karşınıza çıkan dinlenme köşeleri var. Bahçe içinde dağılmış odalar, beyazlar içinde: sade ve modern.
En heyecan verici hadise: Bakımlı çim üzerinde dolaşan tavus kuşları: bazıları beyaz, neredeyse gerçekdışı. Sabahları kendileri kadar zarif olmayan bir sesle ötüyorlar.
Kahvaltı ve yemek ulu hurma ağaçlarının altında, plajın hemen önünde. Yemeğin sunumu son derece zarif, şarap repertuarı geniş.
Olimpos’ta Yapılması Gerekenler
Her türlü spor (dalma, kaya tırmanışı, kano, bisiklet kiralama vs) ve Likya yolu üzerinde olduğu için de trekking imkanları olan Olimpos’ta diğer yapılması gerekenler ne kadar “aktif” olmak istediğinize göre değişir.
1-Olimpos antik kentini dolaşmak: Olimpos antik kenti genelde denize giderken yürünen yol olarak bilinir ama açık hava müzesi girişinden hemen sonra dereyi geçip anfitiyatroya giden çok az sayıda ziyaretçi vardır. Sol tarafta ise defne ve zeytin ağaçlarının içinde hamam da dahil olmak üzere milattan önce yüzyıldan kalma bir liman şehri saklıdır, Şehrin içine girdiğinizde masal aleminden kalma devasa ağaçlar ışık huzmeleri vurdukça gölge oyunları ile sizi şaşırtacaktır.
2-Sahilde güneşin doğuşunu izlemek: Sahilde güneş doğmadan önce çarşaf gibi kıpırtısız olan denizin dibini kumsalda oturduğunuz yerden dahi görebilirsiniz. Antik şehrin içinden akan dere bu noktada denize karıştığı için, her daim serin su akınıtısı olan deniz bir zamanlar Akdeniz’in en temiz noktasıydı. Halen bu konuda iddialı olan sahilin temizliğinin kefili, yıllardır buraya yumurtalarını bırakan Caretta Caretta’lardır.
3-Gece Yanartaş’a yürümek: Olimpos'un sönmeyen ateşi diye bilinen Yanartaş, Çıralı köyündeki bir doğal gaz kaynağıdır. Taşlar arasından çıkan alevler gece daha rahat göründüğü için gece yürüyüşleri daha çekicidir.
4-Suluada ve/veya diğer koylara tekne gezisi yapmak: Son 4-5 yıl içinde “Türkiye’nin Maldivleri” adı ile muazzam bir ün kazanan Suluada veya Sazak Koyu, Ceneviz Limanı, Korsan Koyu gibi birbirinden güzel koyları keşfedebilirsiniz. Suluada turları çok revaçta olduğu için özel tekne kiralayıp diğer günlük teknelerin yola çıkış saatlerinden bağımsız tura çıkmanız ya da herkes Suluada’ya giderken diğer birbirinden güzel koyları gezmenizi tavsiye ederim.
Mini Olimpos rehberimi yazarken son beş senedir burada yaşayan (çok sevdiğim arkadaşım) Meltem Yaşar desteğini esirgemedi. Fevkalade Olimpos paylaşımları için @pigmelerledans instagram hesabını takip etmenizi öneririm. Hesabı sürprizli, incelediğiniz zaman göreceksiniz :)