Atilla ÖZSEVER      Tekstilde 80 bin, metal sektöründe de 90 bin işçi olmak üzere 170 bin işçiyi ilgilendiren toplu sözleşme süreci başlıyor. İşverenler, hükümetin enflasyonla mücadele programına uygun bir zammı savunurken, işçi sendikaları gerçek enflasyon oranında ücret artışı istiyor.
      Türk - İş’e bağlı Teksif’in Başkanı Zeki Polat, “26 Temmuz’daki Başkanlar Kurulu toplantısında sözleşme taslağına son şeklini vereceğiz. 27 Temmuz’da da Tekstil işverenlerine götüreceğiz. Hedeflenen enflasyona göre değil mutfaktaki enflasyona göre ücret zammı talep edeceğiz" dedi.
     Â
Yüzde 25 baskısı      DİSK üyesi Tekstil Başkanı Süleyman Çelebi de, “Rahmi
Koç tekstil ve metal sözleşmeleri için yüzde 25 baskısı yapıyor, sözleşmelere hükümetin müdahale etmesini istiyor. Bu son derece yanlış" diye görüş belirtti. Hak - İş’e bağlı Öz İplik - İş Başkanı Yusuf Engin de, sektördeki üç sendikanın samimi olmaları halinde güçbirliği yapmalarını savundu.
      Tekstil İşverenleri Sendikası Başkanı Halit Narin ise, “Tekstilde mamul madde ham maddeden daha ucuza yurda giriyor. İthalat yasaklanmazsa fabrikalar kapanacak. Sözleşmede de zorlanırsak sonuçta sektördeki üç milyon kişi işsiz kalır" dedi.
      Metal sektöründeki görüşmeler de temmuz sonu itibariyle başlayacak. Her
      iki sektördeki sözleşme de 1 Eylül 2000’den geçerli.
İşçi - köylü ortak mitingi
      Petrol - İş Sendikası, Tügsaç gübre fabrikasının özelleştirilmesine karşı Kütahya’da çiftçilerin de katıldığı ortak bir miting düzenliyor. 22 Temmuz’da Kütahya’da yapılacak miting tertip komitesinde Petrol - İş’in yanısıra Kütahya Zıraat Odası, esnaf dernekleri, KESK ve Kamu - Sen gibi memur sendikalarının yerel temsilcileri de bulunuyor.
      Petrol - İş Kutahya Şube Başkanı Ahmet Özen, 3 Temmuz’da 85 köy muhtarı ve çiftçi temsilcisi ile toplantı düzenlediklerini belirterek şunları söyledi:
      “Gübre fabrikasının özelleştirilmesinin sonucu, bunun gübre ve tarım sektörüne getireceği yıkımı anlattık. Özelleştirme ile birlikte gübre fiyatlarının artacağını, devletin çiftçiye desteğinin sona ereceğini, köylünün toprağına gübre kullanamaz hale geleceğini ifade ettik. Muhtarlar ve çiftçiler bizi destekledi, zaten mitingi ortak yapıyoruz. Ayrıca esnaf odaları, memur sendikaları, işçi sendikaları hepsi mitinge katılıyor. Kütahya’da ilk kez bu kapsamda bir miting olacak. Yerel emek platformunu oluşturuyoruz."
DİSK’te tek liste, dört aday
      DİSK’in 11. Genel Kurulu, 28 - 30 Temmuz tarihlerinde İstanbul Dedeman Oteli’nde yapılacak. Başkanlık için halen dört aday gözüküyor. DİSK Başkanlığını yürüten Lastik - İş Başkanı Vahdettin Karabay yeniden aday. Tekstil Sendikası Başkanı Süleyman Çelebi, Birleşik Metal - İş Başkanı Kamil Kinkır ve Sosyal - İş Başkanı Özcan Kesgeç ise diğer üç aday.
      Üye sayısı açısından ağırlığı bulunan Tekstil, Lastik - İş, Birleşik Metal - İş, Genel - İş, Oleyis ve Sosyal - İş’in oluşturduğu 6 sendikanın DİSK yönetiminde yer alması isteniyor. Adaylar kendi aralarında toplantı yapıp başkan adayını teke indirerek tek liste ile seçime girmeyi düşünüyorlar. Başkan adaylarının görüşleri şöyle:
      Süleyman Çelebi: İç mücadeleyi bir tarafa bırakıp nasıl bir DİSK’i yeniden yapılandırmalıyız, bunun üzerinde görüşüyoruz. Ben dahil dört aday gözüküyor ancak bu aday sayısını teke indirmeye çalışıyoruz. Daha önce DİSK Genel Sekreterliği yaptım, kişisel olarak bir dayatma içinde değiliz, mutabakat arıyoruz. Söylemi ve eylemi aynı olan bir DİSK’i yaratmalıyız.
      Kamil Kinkır: DİSK’in bir yarışa ihtiyacı yok, tek bir liste konusunda mutabakat var. Lastik - İş, Tekstil ve Birleşik Metal’in hazırlayacağı ortak bir deklerasyonu diğer sendikalara da bildirmeyi düşünüyoruz.
      Vahdettin Karabay: Genel kurulu
seçim atmosferinden çıkarmak lazım. Nasıl bir DİSK konusunda ortak bir deklerasyon ve tek bir listeyi amaçlıyoruz.
      Özcan Kesgeç: Genel - İş, Oleyis ve diğer bazı sendikalar beni destekliyor. Tekstil ile de görüşmemiz var. DİSK’in en eskisi benim. Ancak tek bir liste çıkarmalı. Kişi yarışından ziyade DİSK’in ilkelerini ortaya koymalıyız. İki grup seçime girerse biri tasfiye olur ki bu doğru değil.
SSK primine ikili tepki
      Türk - İş ile Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ayrı ayrı yaptıkları açıklamalarda, sigorta prim tavanının yükseltilmesi yolundaki Bakanlar Kurulu kararının iptalini istediler. Her iki kuruluş da, bu uygulamanın kayıt dışı sektöre kaçışı başlatacağını belirttiler. Türk - İş’in açıklamasında, hükümetin mayıs ayı sonunda yaptığı yeni bir düzenleme ile Nisan 2000 - Nisan 2001 dönemlerinde sigorta prim tabanının 150 milyon lira, tavan ücretinin ise 450 milyon lira olarak sabitlenmesine karar verildiği, ancak 13 Temmuz 2000 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararı ile sigorta prim tavan ücretinin yeniden 600 milyon liraya yükseltilmesinin kararlaştırıldığı kaydedildi.
ILO’nun küresel konumu
      Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü (TODAİE) öğretim üyesi Prof. Dr. Mesut Gülmez’in yeni kitabı, “Uluslararası Sosyal Politika". Profesör Gülmez, kitabında uluslararası sosyal politikanın doğuşunu anlattıktan sonra Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) yapısını, kural
      üretme sürecini, denetim mekanizmalarını ve küreselleşmenin bu örgüt üzerindeki etkisini değerlendiriyor.
Kıdem tazminatı 558 milyon
      Yeni memur katsayısı artışı sonucu kıdem tazminatının tavanı 558 milyon 440 bin lira oldu. Haziran’da kısa bir dönem için 506 milyon 740 bin lira olan yeni tavan, 1 Temmuz’dan geçerli. Yılbaşında 488 milyon 990 lira olan kıdem tazminatı tavanı, altı aylık dönemde memur maaaşı kadar yani yüzde 14.2’lik bir artış gösterdi. 1999 sonunda ise 345 milyon 200 bin lira olan tavan yüzde 41.7 oranında artmıştı.