Haberin Devamı


ALEVİ araştırmacı Reha Çamuroğlu ile CNN TÜRK'te yaptığım programdan sonra Demirel telefonla aradı:
- Programını fevkalade beğendim. Reha Çamuroğlu çok iyi bir kafa. Kim bu Çamuroğlu?
Çamuroğlu'nun bugün Alevi İslam inancının ve kültürünün en iyi araştırmacı ve düşünürlerinden biri olduğunu söyledim, kitaplarından bahsettim.
Ve önceki gün Ankara'da ziyaretine gittiğimizde Demirel Çamuroğlu'na iltifat etti, sorular sordu, mesela "İmam Cafer Buyruğu" hakkında bilgi istedi. İnançların "hür ve serbestçe" ifade edilmesi gerektiğini söyledi, Demirel, "öfke ve önyargı yerine, hoşgörü ve bilgi"nin önemini vurgularken şunları söyledi:
- Said Paşa (Abdülhamid zamanında) 9 defa sadrazam olmuş. Vefat ettiğinde tarihçi Abdurrahman Şeref diyor ki: 'Bu beyni nasıl toprağa vereceksiniz.'
Her alanda beyinlerin öne geçmesini isteyen Demirel bir kusurumuza da işaret etti:
- Soğukkanlı, bilgili tartışma yerine biraz hisli, biraz önyargılı tartışıyoruz, o zaman çözüm üretmek, uzlaşmak zor oluyor.
Bunun üzerine ben de "irtica konusunda devletin yaptığı da bu" dedim.
* * *
DEMİREL'İN şu sözleri çok önemli:
- 1965'te benim Adalet Partisi'nde 26 tane Alevi milletvekili vardı. 1969'da Hüseyin Balan bize katılmıştı. 1973'e geldiğimizde sıfır oldu. Çünkü siyaset başka türlü bölünmüştü ve çok kötü olmuştu.
Yani, sağ sol farkının Alevi Sünni ayırımına dönüşmesi! George Harris de Türkiye'de sağ sol ve mezhep ayırımlarının üst üste binmesi yüzünden çatışmanın teröre yol açtığını yazar. Bugün Türkiye hangi farklılıkları böyle üst üste bindirdiğini düşünmeden din - laiklik kavgasını körüklüyor maalesef!
Demirel sağ sol farkının mezhep farkına dönüşmesinin örneklerini verdi:
- Sivas'a gittim, durumumuz iyi değil. Çünkü falanca parti bir mezhebin, öteki parti başka mezhebin mensuplarını kışkırtıyor, biz ortada eriyoruz.
Ve Demirel, 1970'lerin bu acı tablosunu anlatırken, 1965'lerde Isparta'nın Baladız köyünün Alevi Muhtarı Mahmut'la yaptığı güzel sohbetleri özlemle anlattı.
* * *
HACI Bektaş ve Ahmet Yesevi'den bahseden Demirel "tasavvufun önemini" vurguladı.
Gerçekten Alevi İslamda evliya, keramet, adak gibi metafizik öğeler son derece güçlüdür. Kuralcı olan Sünniliğin tasavvuf kolunda da evliya, keramet, adak gibi kültürler önemlidir. Şimdi bizim akıllı devlet, "hurafe" diye bu psikolojik öğelere savaş açıyor. Bunu söylediğimde Demirel bir anısını anlattı:
- Tito zamanında Belgrad'dayım. Şehit Ali türbesini geziyorum, bakımsız, camları kırık... Başbakan Libicic'e döndüm bu duygumu belirttim, biz tamir edelim dedim.
Libicic'in cevabı:
- Biz de tamir ederiz ama camları korumak zor. Çünkü Hıristiyan halk Ali Paşa türbesini adak yeri kabul ediyor, çaput bağlıyor, adakta bulunmak için içeriye para atıyor, mum yakıyor.
Demirel devam ediyor:
- Sevindim doğrusu. Bir müstevliye duyulan saygıdır diye düşündüm.
Demirel'le sohbetimize yarın devam edeceğim.



Yazara E-Posta: t.akyol@milliyet.com.tr