Geçen hafta yayınlanır yayınlanmaz olay oldu. Üç günde YouTube’da izlenme rakamı bir milyonu geçti. Gülşen’in Los Angeles’ta ıssız bir motel ve çöl yollarında geçen ‘Dan Dan’ klibinden bahsediyorum...
Koray Birand’ın yönettiği, Ralph Lauren’in yüzü olan model Helge’nin de rol aldığı klipte şarkıcı, Tarantino filmlerinden fırlamış gibi. Sert mizaçlı, erkeksi ama kırmızı Versace çizmeleri ve Bahar Kongel Fransez’in ünlü tasarımcılardan seçtiği parçalarla bir o kadar dişi, cesur ve yırtıcı.
Şarkı bana Madonna’nın bir önceki albümünde yer alan ‘Gang Bang’i hatırlattı. Sanki ondan ilhamla yazılmış... Madonna da ‘Gang Bang’ için Tarantino filmlerindeki kadınlardan ilham aldığını anlatmıştı. Madonna’nın şarkının klibini Tarantino’ya çektirmek gibi bir hayali vardı ama olamadı.
Farklı sanat dallarının birbirine ilham vermesi güzel şey. Pop sularda tüm yolların Tarantino’ya çıkmasıysa hoş bir tesadüf.
Gülşen klibinin tek kusuruysa, ‘Hollywood’ yazısının bulunduğu tepe görseli. Bu klişe görüntü, klibi aşağı çekiyor.
Yine de Demet Akalın’ın altın ve leopara boğan ‘Gölge’ klibinin yanında ‘Dan Dan’, çölde vaha bulmak gibi.
Pop müziğin uzun zamandır içinde bulunduğu kısır döngüde; bu yıl peş peşe 90’lı yıllarda hayatımıza giren, hep iyi müziğin peşinden giden birçok ismi yeni üretimlerle izlemek heyecan veriyor. Geçen yıl Yonca Evcimik’in nefis geri dönüş albümü ‘15’in üzerine bu yıl eklenenlere beraber göz atalım.
Kenan Doğulu’dan ‘Aşk ile Yap’
90’lardan bu yana kendini hep güncel ve yeni tutabilmiş Kenan Doğulu, bir önceki albümü ‘Aşka Türlü Şeyler’le bekleneni tam verememişti. Ama bu yaz Doğulu’dan çok sıcak ve samimi bir şarkı geldi. Video klibiyle de ağlatan ‘Aşk ile Yap’, bana göre kariyerinin en iyilerinden. Şarkı hafta içi iTunes ve D&R’da da bir numaraya yükseldi.
Mustafa Sandal geri döndü
90’larda fırtına gibi esen Sandal, 2000’lerde varlığını aynı güçte sürdüremedi. Ortalama albümlerden sonra imdadına 2013’te ‘Tesir Altında’yla ona büyük ivme kazandıran Gülşen yetişti. Sandal şimdilerde kendi yazdığı ‘Ben Olsaydım’la bana müzikte ilk yıllarının naifliği ve enerjisini hatırlatıyor.
Yeşim Salkım eski günlerdeki gibi
Kariyerinde iniş çıkışlar yaşayan Salkım’ın yaz başında yayınladığı Barlas Erinç şarkısı ‘Şehrin Işıkları’ uzun zamandır yorumladığı en karakteristik ve duygulu şarkıydı. Geçen hafta
‘No:6’ adlı yeni çalışmasını çıkaran Ziynet Sali, albümün müzik direktörlüğünü üstlenen Sıla’yı, 10 yıllık dostluklarını ve yeni şarkılarını anlattı
İstanbul’da elimizde kalan en güzel müzik vahalarından Harbiye Açıkhava’da Pera Event’in organize ettiği ‘Turkcell Yıldızlı Geceler’ hafta içi Zaz’la başladı, Candan Erçetin’in müzikte 20. yılını kutladığı iki konserle devam etti. Hep iyi müziğin mücadelesini veren Erçetin’le 20 yıldan geriye kalan o güzel şarkılarda buluşmak heyecan vericiydi.
İlk kez daha çok anlattı
Konserinde art arda ‘Söz Vermiştin’den ‘Olmaz’a, ‘Elbette’den ‘Git’e unutulmaz şarkılarını söyleyen Erçetin, “az konuşma” kuralını ilk kez bozdu ve şarkılarıyla ilgili hoş anekdotlar da paylaştı. “Bizim bir iç meselemizdi. Biz genelde suçu hep karşı tarafa atmaya meyilliyizdir ama suçunu kabul eden bu kadar çok insan olmamız beni şaşırttı” itirafıyla söylediği ‘Onlar Yanlış Biliyor’dan “Sahnede ilk kez söylediğimde cılız bir alkış almıştı. Yıllardır hep birlikte söylüyoruz” dediği ‘Yalan’a; birçok şarkısıyla ilgili anlattıkları, konseri daha da anlamlı kıldı. ‘Kırık Kalpler Durağı’nın klibinde oynayan üç yakın dostunu yıllar içinde kaybettiğini ilk kez dinleyicileriyle paylaşırken gözleri bulutlandı. O klipte yer alan, benim de hayatıma dokunan İpet Altınay’a bu vesileyle ben de özlem dolu bir selam gönderiyorum.
Yakınd
Son albümü ‘Rebel Heart’ın çıkış sürecinde arka arkaya talihsizlikler yaşasa da Madonna, bir amazon gibi yoluna devam ediyor. Pop müziğin kraliçesi bugünlerde herkese kiminle dans ettiklerini hatırlattığı ‘Bitch, I’m Madonna’ şarkısının remix’ine çektiği video kliple gündemde. Madonna bir yandan da deli gibi yeni dünya turnesinin hazırlıklarını sürdürüyor. ‘Rebel Heart Tour’, 9 Eylül’de Montreal’dan başlayacak, önce Amerika kıtasını tavaf edecek, 4 Kasım itibarıyla de Avrupa’ya geçecek.
Krizde olan Yunanistan’ı ve ülkemizi bu turnede es geçen sanatçı, The Oakland’a verdiği röportajda, şovun ana temasının albümün çıkış şarkısı ‘Living For Love’u destekleyici biçimde ‘aşk macerası’ olacağını söyledi. “Aşk, Aşk... Aşk için yaşamak... İsyankar bir kalp olmak... Bunlar birbiriyle iç içe geçmiş şeylerdir, bilirsiniz. Yükselmek, hayallerine inanmak, kırılan kalbinizin üstesinden gelmek... Bu gibi... Yani hayattaki basit şeyler...” diyor kraliçe. Hadi bakalım diyoruz biz de kendisine; felsefeyi geçelim, turneyi görelim.
Yine ‘devasa bir prodüksiyon’ geliyor
‘Rebel Heart Tour’la ilgili içeriden bilgiler de gelmeye devam ediyor. Sanatçı bu turnede prodüktör / mühendis Mike Dean’la çalışıyor.
Aylardır heyecanla beklediğim ‘Sezen’li Yıllar’ projesini, Harbiye Açıkhava’daki ikinci ve şimdilik son gecesinde izleme şansım oldu. Şimdilik son diyorum çünkü bu özel konserin daha kapsamlı versiyonu 23 ve 24 Ekim’de Volkswagen Arena’da olacak. Gelelim son yıllarda izlediğim en iyi hazırlanmış, en duygulu ve anlamlı konserden notlara...
Gece ‘Küçüğüm’le başladı
Sizlere müjdesini ilk kez bu köşede vermiştim. Video mapping yani sahne önüne yerleştirilen şeffaf perdelerde Sezen şarkılarından bir kolajla; 40 yılda hayatımızı değiştiren, güzelleştiren olay ve insanların görüntüleriyle başladı gece. Aksu, sahneye ‘Küçüğüm’ şarkısıyla çıktı. Hemen ardından hepimizin aşk tarihinde derin izler bırakan ‘Sen Ağlama’, ‘Geri Dön’, ‘Git’, ‘Gidiyorum’ yankılandı Açıkhava’da. Söyledikçe açıldı, şarkılar aktıkça bir duygu şelalesine döndü Sezen. Ve uzun bir ağıt yaktı sonra. ‘Ünzile’den fonda Hrant Dink’in resmiyle söylenen ‘Güvercin’e; Sivas Madımak Otel’inde hayatını kaybedenlerin fotoğraflarıyla ‘Kavaklar’dan, idama giderken Erdal Eren’in son fotoğrafına Aysel Gürel’in yazdığı ‘Son Bakış’a...
Aksu’nun bu şarkıları söylerken çok acı çektiği her halinden belliydi. Bu bölümün ardından Aksu,
1918’de başlayan sanat hayatına 30’dan fazla albüm sığdıran Müzeyyen Senar, Türk müziğinde derin izler bıraktı
‘Söz ve Müzik: Assolistler’ belgeselinin ilk bölümünde Zeki Müren var. ‘Sanat Güneşi’nin kendi ağzından çarpıcı hayat hikayesi ve dostlarının anlatımıyla ‘Türkiye’nin Assolistleri’ni takdimimdir
Çocukluğumda yılbaşı ve bayramlar denince aklıma hep onların sesleri, şarkıları geliyor. Anne ve babamın plaklarından duydum seslerini ilk kez. Heyecanla beklerdim onların televizyona çıkmasını. Ben büyümeye çalışırken gazinolar yavaş yavaş siliniyordu tarih sahnesinden, Safiye Ayla son günlerini yaşıyordu. Zeki Müren, alkışlarla dolu parlak günlerinin ardından kendini Bodrum’daki evine hapsetmişti. Çocukluğumun orta yerinde Behiye Aksoy ve Gönül Yazar müziği bıraktığını açıkladı.
Müzeyyen Senar’ı; Sezen Aksu’lu Tarkan’lı ‘Bir Ömre Bedel’ albümü sayesinde tanıdım ve aşık oldum. Muazzez Abacı, Emel Sayın, Bülent Ersoy ve Neşe Karaböcek’i ise sahnede izleme şansına kavuşmuştum. Onlar assolistlerdi. 30’lu yıllardan ‘90’lı yıllara, sazlı bahçelerden görkemli gazinolara İstanbul’un yedi tepesinden yükseldi sesleri. Işıltılı kostümleri, billur gibi sesleri, renkli ışıklar altında göz kamaştıran suretleriyle yer ettiler hafızalarımıza… Eskiden bayramlar, onlarla daha güzeldi...
Bayramda NTV’de