Dünyanın dört bir yanından lezzetleri denedik, “füzyon”la malzemeleri karıştırdık, “moleküler”le bilimi öne çıkardık. Sonunda mutfakta oyun bitti! Şimdi trend, “gerçek” malzemelerle temel tatları yakalamak
Hermes duvar kağıtları
Barların arkasında Hermes duvar kağıtları, hat tarzında işlenmiş Alev Sağlam tasarımı perdeler, hepsi farklı kanepe ve koltuklarla gruplaşan masalar, mimar Ahmet Alataş’ın yaptığı manzaranın kesintiyi uğramasını engelleyen camlar, Zeynep Fadıllıoğlu tasarımı rock crystal duvar lambaları dikkatten kaçacak gibi değil.
Restoran girerken solda, Ömer Uluç, İvan Navaro, Mustafa Horasan’ın tabloları, sağda Esma Pacal, Çinli sanatçı Liu Bolin’in heykelleri karşılıyor sizi. Fadıllıoğlu ile sanatın ve tasarımın eşliğinde yiyecek-içecek dünyasındaki son trendleri konuştuk.
Lüfere sos olmaz!
En çok ne satıyor?
Ben azınlıklardan devraldım bu işi. Bir de Abdullah Efendi, Süreyya vardı işte. Tabii İlk başlarda milletin ilgisini çekmek için insanların düşünmediği bazı şeyler satmaya başladık. Somon füme, kurbağa budu, salyangoz, mersin füme. Bunlar milleti epey heyecanlandırıyordu. Ama o günlerden bugüne hâlâ millet yoğurtlu kebap ve köftemizi yiyor. Bir sürü yabancı aşçı gelip gitti. 6 - 7 yıl önceye kadar, mutfağı Mert Şeran’a teslim etmemizden önce mutlaka ya Fransız, ya İtalyan ya Avustralyalı aşçılar getiriyorduk.
Fakat her zaman yemeklerin satışında onların pişirdikleri yemeklerin yanında bizim kendi yemeklerimiz galebe çalıyordu. Bazı Türk yemekleri ne yaparsanız yapın inadına bir numarada satmakta devam ediyorlar. En çok gene palamut satarsınız, lüfer satarsınız, kalkan satarsınız.
Kültürümüzün yemekleri, fırından çıkan lahmacunlar, pideler çok iyi satıyor yıllardır. Biz lüferi, kalkanı, levreği, karskiyi de kapsayan bir batı mutfağı sunuyoruz Ulus 29’da. Dünyada bir sos muhabbeti var. Verdiğiniz malın lezzetinin sizi tam olarak tatmin etmediği yerde bir sos muhabbeti başlıyor.
Bugün siz lüfere bir sos koymazsınız, neyini koyacaksınız. Bana göre iyi bir mal varsa soslarla pek haşır neşir olmaz. İstanbul balıkları, kuzuları toprağımızın bize verdiği bazı değerler sosa en az ihtiyaç gösteren malzemeler diye düşünüyorum.
FENİX AMBİYANSIYLA FANLARINI YARATTI
Doğuş ortaklığınızdaki diğer markanız Fenix nasıl gidiyor?
Biliyorsunuz geçen yıl sektöre yepyeni bir yaklaşım getiren ve sektörü büyüten D.ream (Doğuş Restaurant Entertainment and Management) ile ortaklık yaptık.
Doğuş ailesine katılmamızla birlikte beraber attığımız ilk adımlardan biri Ulus 29’u yenilemek oldu. Arkasından ambiyansıyla kısa bir sürede şehrin en sevilen mekanlarından biri haline gelen Fenix’i açtık. Fenix’de çok güzel bir karakter yakaladık. Uzakdoğu, Güney Amerika, Avustralya sentezi sunuyor mutfağında. Yemekte çok iddialı. Kısa sürede fanları oluştu.
Turgut Özal’a diskoda lazer gösterisi yaptılar
Unutamadığınız bir anınız?
Film şeridi gibi geçiyor siz şimdi sorduğunuzda. İstanbul’un nüfusu 60’larda 2 milyondu. Batıyı kendine örnek alan bir üst-orta ve üst gelir grubu oluşmuştu. Dışarıda yemek denilince Fransız mutfağı gelirdi akla. Eğlence küçük gruplar halinde Şamdan’da olurdu.
1990’da, 4 bin metrekare üzerine kurulu Taxim Night Park’ı açtık. Sokak kültürü bu kulüple gelişti ve burası literatüre geçti. Eğlence seyir kültüründen çıktı. Seyircinin oyuncuya dönüştüğü, sokak kültürünün oluştuğu yer oldu. 1984 yılında Adnan Polat’tan teklif geldi. Maçka’da, Bronz Sokak’taki yerinde Plaza Maçka’yı açtık.
Ana binayı restoran, arka büyük salonu da diskotek yaptık. Diskoteğe yerleştirilen çok güçlü bir lazer o dönemde devrim etkisi yaptı. Dönemin Başbakanı Turgut Özal telefon açıp lazeri görmek istediğini söyledi. Kulüpte, kendisine İngiltere’den gelen lazer operatörleriyle özel bir gösteri hazırladık.
‘Sağlık’ bir yere kadar!
İş dünyasında bir sağlıklı yaşam trendi var. Satışlarınıza yansıyor mu?
Sağlıklı yaşam lafı bir yere kadar. Sağlıklı yaşamı kafasına koyuyor ama bir lokantaya girince gereğini yapıyor insanlar. Geliyor ve de güzel yiyor. Biz de vejetaryen menüsü var. Hintliler, yabancılardan talep oluyor. Türklerin pek kullandığını görmedim.
Öğle yemeği trafiğe takıldı!
En büyük şikayetiniz?
Trafik. Özellikle yabancıları çok etkiliyor. Yemeğe planladıkları saatten geç geliyorlar. Bu arada öğlen yemeklerinde trafikten dolayı lokal yerlere gitme eğilimi arttı. Yakınındaki lokantalara gidiyor.
Yoğun insan trafikte o kadar zaman kaybetme lüksüne sahip değil. Zaman çok büyük bir lüks oldu şehirde.
22 yıldır Ulus’ta
Zeynep Fadıllıoğlu’nun dekore ettiği Ulus 29, tam 22 yıldır İstanbul’un en popüler mekânlarından. Mönüde batı mutfağından herşey var ama en çok köftesi ve yoğurtlu kebabı satıyor.