Ferit Şahenk turizm portföyüne Ayvalık’ı da ekliyor. Dede yadigârı Murat Reis Oteli canlandırılıyor. Sarımsaklı’daki otel 2015’te hizmete girecek
Ayvalık deyince akla güzelim Rum evleri, yüzyıllık zeytin ağaçları, emsalsiz doğal güzellikler, kasaba kimliğine karşın kültür seviyesinin yüksekliği geliyor. Yörede ikamet eden hakim nüfusun zamanında Girit ve Midilli’den mübadil olarak gelen Türkler olması da kentin kültürel dokusunu zenginleştirmiş. Ayvalık’ın Cunda mahallesinde birkaç dil konuşan insan sayısı hayli fazla.
Geçen hafta 10. Ayvalık Zeytin Hasadı Şenlikleri için gittiğimiz Ayvalık’ta ilçenin turizmine önemli katkı sunması beklenen bir de haber aldık. 1970’lerde, bırakın kasabayı Ege Bölgesi’nin en popüler oteli Murat Reis. Ayvalık’ta evlenen çiftler erkek tarafına, ‘Düğün Murat Reis’te yapılsın’ şartı dayatıyor.
Anne tarafından miras
Binlerce önemli ana tanıklık etmiş, odalarında Osmanlı paşalarının günlüklerinin bulunduğu bu otel Ferit Şahenk’in annesi Deniz Şahenk’in ailesine ait. Deniz Şahenk’in babası vefat edince, otel işletilemiyor, kapanıyor. 20 yıldır da kapalı ve metruk halde.
Mülk, Ferit Şahenk’in anne tarafından miras olarak Şahenk ailesine geçiyor. Bölgenin son yıllarda önemli bir turizm merkezi haline gelmesinin etkisiyle olsa gerek, grup oteli yenileyip turizme açma kararı almış. Sarımsaklı bölgesinde denize sıfır konumdaki otel ciddi bir yenilemeden geçirilerek 100 odayla önümüzdeki yıl yeniden devreye sokulacak.
Şeytan Sofrası’na çıkarken yolun sol tarafında deniz kenarında yer alan otel, Ayvalık ilçe merkezine 4 kilometre mesafede. Ferit Şahenk’i daha çok Bodrum tarafındaki yatırımlarıyla biliriz. Özellikle Bodrum Cennet Koyu güzergahında büyük yatırımlar yapıyor. Görünen o ki turizm portföyüne Ayvalık’ı da ekliyor...
ZEYTİNYAĞI MÜZESİ...
Bölgede zeytinyağının kültür olarak gelişmesi için farklı projeler geliştirdiklerini söyleyen Ümit Öztürk şunları anlatıyor: “Bir yağhane projemiz var. Seminerlerin, konferansların, yemek sunumlarının ve tadımların yapılacağı bir mekan kazandıracağız Ayvalık’a.
Zeytinyağ bir kültür. Arkas grubu olarak şarapta kültürün gelişmesi için çalıştığımız gibi zeytinyağında da kültürün zenginleşmesi için çalışacağız.”
Vapurlu yağ Ayvalık’a dönüyor
Kristal Yağ Ayvalık’taki aile işletmelerinden çıkan bir başarı öyküsü... Türkiye’nin ilk zeytinyağ markalarından... Ayvalık’ta levanten bir aileden gelen Antony Micaleff tarafından 76 yıl önce kurulmuş.
2007 yılından bu yana da Arkas Denizcilik’in sahibi Lucien Arkas’ın yüzde 55 hissesine sahip olduğu bir ortaklıkla yürüyor. Şimdi iki aile başladıkları noktada yani Ayvalık’ta yeniden büyüme kararı aldı. Hasat şenliklerinin de sponsorlarından biri olan Kristal Yağları’nın Murahhas Aza’sı Ümit Öztürk ile Ayvalık’ta bir araya geldik.
Öztürk, Kristal Yağları’nın Batı illerinden çok Anadolu’da bilindiğini ve logo nedeniyle “vapurlu yağ” olarak tanındığını anlatıyor.
İlk markalı zeytinyağı ihracatını kendilerinin yaptığını hatırlatıyor. Yenileme yatırımlarıyla Ayvalık’taki tesislerinde kapasiteyi yüzde 40 arttıracaklar. Ciroları 180 milyon TL. Rakamda ayçiçeği yağının yer almadığını belirten Öztürk, ayçiçek yağı ticaretinden çıkacaklarını ve sadece zeytinyağı tarımına yöneleceklerini ekliyor.
Kaç ağaç kesilecek bilelim!
Ayvalık’ta 10 yıl önce başlayan zeytin hasadı şenlikleri hafta sonu bir kez daha yapıldı. Bu kez uluslararası konukların da bulunduğu hasat şenliklerinin çok tartışılmasa da en önemli konusu sumen altında bekleyen ve zeytinciliğin “ölüm fermanı” olarak tanımlanan yeni yasa tasarısıydı.
TBMM’de bekleyen ve Türkiye’de 500 bin çiftçi ailesini ilgilendiren yasa tasarısı 25 dönümden küçük zeytin arazilerini enerji, maden arama ve imar projelerine açacak. Ayvalık Zeytin üreticileri Derneği Başkanı ve Ayvalık Ticaret Odası Zeytin ve Zeytinyağı Komisyonu Başkanı Salih Madra. change Org.da imza kampanyası başlattı. Madra, şu ana kadar 156 bin kişiye ulaştı. Tasarının tam adı, “Elektrik Piyasası Kanunu ile Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı.”
Bu içerikte bir tasarı aslında altı kez meclise gelip reddedildi. Bir kez de yönetmelikle yasanın değiştirilmesine çalışıldı, o da Danıştay’dan döndü. Salih Madra yasa tasarısına AK Partili milletvekillerinin de karşı olduğunu söylüyor. Amaçlarının hükümetle ters düşmek olmadığını ancak tasarının zeytincilik tarımını yok edeceğini söyleyen Madra, biraz da çaresizlikle şunları söylüyor: “Tasarı mutlaka çıkarılacaksa o zaman kapsamı açıklansın. Kaç ağaç kesilecek, hangi bölgelerden kesilecek açıklansın. Yeni bir tasarı hazırlansın. Diyetimizi bilelim, kapsam böyle geniş tutulamaz.”