AB ile müzakere süreci, Türkiye’nin üyeliğine önyargılı tutum küresel kriz ve siyasi engellemeler nedeniyle son 3 yıldır durma noktasına gelmesine karşın, Türk kamuoyu AB üyeliğine inancını hiç kaybetmedi. AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, “Türkiye’de AB sürecine hep güçlü bir destek oldu. AB’ye karşı olanların oranı hep yüzde 10’un altındadır. Türkiye’de çeşitli kurum ve inisiyatiflerde AB için çalışan 1 milyon insan var. Ocağı hiç soğutmadık” dedi.
Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı seçimi ve 2023 vizyonu ile AB sürecinde yeni bir hamle başlattığını vurgulayan Bakan Bozkır, yeni “Ulusal Eylem Planı” ve “AB Stratejisi” hazırladıklarını hatırlattı. Bakanlık ayrıca, Türkiye’nin sosyo-ekonomik dönüşümü ve siyasi reformları sürdürmedeki kararlılığı konusunda AB kamuoyunun sağlıklı ve etkin şekilde aydınlatılması için yeni bir iletişim stratejisi de başlattı.
AB Bakanı Bozkır, Türkiye’nin, Cumhurbaşkanı’nı ilk kez halkın seçtiği yeni dönemde de AB sürecini güçlü şekilde hedefe koyduğunun altını çizerek, “Son üç aydır çok önemli mesafe kaydettik. Konular gündemde tekrar tartışılır hale geldi. AB’nin beklemediği anda hamle yapıp, onları şaşırttık. Türkiye, Ankara Anlaşması’ndan beri AB’yi şaşırtan adımlar atıyor. AB, bizim son hamlemizi önce geçici sandı, ancak öyle olmadığını anladı. Şimdi ne yanıt vereceğine bakıyor” dedi.
Algının bilgilerle değiştirilmesi gerek
AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, dün İsveç Parlamento Başkanı Urban Ahlin, Dışişleri Bakanı Margot Wallström, AB İşlerinden Sorumlu Başbakanlık Devlet Sekreteri Hans Dahlgren ile görüştü.
Bozkır, yaptığımız sohbette, göreve gelişinin ardından ikili görüşmeler için Portekiz, Almanya, Fransa ve Lüksemburg’a gittiğini, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Estonya ve Litvanya heyetinde yer aldığını hatırlattı. Türkiye ile ilgili bir imaj zedelenmesinin söz konusu olduğunu kaydeden Bakan, “Bu zedelenme, yanlış algıdan kaynaklanıyor. Bu algının doğru bilgilerle değiştirilmesi gerekiyor. Ziyaretlerde buna çaba harcayıp, Türkiye’nin yeni neler yaptığını anlatıyoruz” dedi.
2023’ü anlamlı kılacak hedefler
Bakan Bozkır, “2023’te 2 trilyon dolarlık milli gelire, 500 milyar dolarlık ihracata, kişi başına 25 bin dolarlık gelire ulaşma hedefimiz var. Bunların yanına siyasi reformları, temel hak ve özgürlükler, çevreye saygı ve gıda güvenliği standartlarını AB düzeyine çıkartmak, 2023 hedeflerini daha anlamlı kılacak” dedi.
Bozkır, Türkiye’nin ‘Yeni AB İletişim Stratejisi’ çerçevesinde, Stockholm’e hareketi öncesinde 600 sivil toplum kuruluşu ve 2 bin 300 kişinin katılımıyla İstanbul’da bir “Sivil Toplumla Diyalog” toplantısı da gerçekleştirdi. Sivil toplum kuruluşlarının, demokrasinin temeli olduğuna vurgu yapan Bakan Bozkır, “Bir ülkede demokrasinin nasıl gittiği, STK’lardan anlaşılır. 104 bin STK var. STK projelerine 2015’te 11 milyon euro, 2020’ye kadar da 180 milyon euro katkı sağlanacak” dedi.
Bozkır, “Erasmus kapsamında 300 bin kadar genç yurtdışında eğitim gördü. Kentinin dışına çıkmamış genç, Avrupa’da eğitim gördü” dedi.
‘Başbakan AB sürecinin arkasında’
AB Bakanı Volkan Bozkır’a, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun genelgesini de sorduk. Başbakan’ın genelgesinin devrim niteliğinde olduğunu söyleyen Bozkır, sözlerine şöyle devam etti:
“Genelge, bütün kurumların yasa tasarısı, mevzuat hazırlıkları sırasında AB Bakanlığı’na danışması talimatını içeriyor. Tüm kurumlar şu anda bu genelgeye uygun davranıyor, bakanlığımızdan görüş alıyor. Tasarıların AB’ye uygunluğu konusunda Bakanlar Kurulu’nda da çalışıyorum.”
Bozkır, “Yeni bir yargı paketi gündemde. Bu paketle ilgili olarak da görüşünüz alındı mı? Paketteki maddeler AB müktesebatına uygun mu?” sorusunu ise şöyle yanıtladı:
Yeni yargı paketi
“Bakanlığımız paketi inceledi. Ayrıca Bakanlar Kurulu’nda 8 saat konuşuldu. AB müktesabatına da, üye ülkelerdeki uygulamalara da uygun. Tasarı TBMM’deki AB Uyum Komisyonu’na da gidecek. Orada TBMM’de grubu bulunan partilerin temsilcileri var. Görüşülüp tartışılmasının yararlı olacağını düşünüyorum. Genelge, sayın Başbakan’ın AB sürecinin arkasında durduğunu ortaya koyuyor. Ben burada oldukça, yasaların ve mevzuatla ilgili yeni düzenlemelerin AB’ye uygunluğu üzerinde dururum, genelgeyi uygulatırım. Bakanlığımızdaki 300’ü aşkın arkadaşım AB’yi çok iyi biliyor. Her konuda birkaç saat içinde ‘AB’ye uygunluk’ durumunu ortaya koyabilir.”
Yargı paketinin tıkanan sistemi açmaya, çalıştırmaya yönelik olduğunu vurgulayan Bakan Bozkır, “Yangından mal kaçırır gibi bir yasa yapma durumu yok. Yargıdaki tıkanıklık bir gerçek. Yeni paket, sistemi hızlandıracak, hakim-savcı sayısını artıracak düzenlemeler de içeriyor” diye konuştu.
Bakan Bozkır, Yargıtay Başkanı Ali Alkan’ın pakete itirazını ise, “Yargıtay Başkanı yanlış yaptı. O kendi işini yapmalı” diye yanıtladı.
