ABD’de simit üretip satarak 4 milyon dolar ciroya ulaşan Burak Atay, New Jersey’de 4 milyon dolarlık bir ekmek fabrikası kuruyor. Rahmi Koç’un maddi destek verdiği ve fikirleriyle beslediği Atay başta pide olmak üzere geleneksel Türk ekmeklerini Amerikan restoranlarına ve sofralarına taşıyacak
Uzun yıllar Divan Pastaneleri’nde yöneticilik, son 3 yıldan beri de simit işi yapan Burak Atay, şimdi de Amerikan evlerine Türk ekmeği ile giriyor. Standart ekmeğin yanı sıra pide gibi geleneksel Türk ekmeklerini marketlere verecek, Amerikan sofralarına ulaştıracak.
Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Temel Atay’ın oğlu olan Burak Atay, Divan’daki kariyerinin ardından Amerika’da girişimci olmaya karar verince elinden ilk olarak Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç tutmuştu. Koç, simit işine verdiği maddi desteğin yanı sıra ürün fikirleriyle de Burak Atay’ın ufkunu açıyor.
Manhattan’da çok sevildi
Kendi damak zevki olan ‘simit cips’i önerdi mesela. Simit cips şu anda Manhattan’da sandviç kadar talep gören bir ürün haline geldi. Nedir bu simit cips derseniz...
Efendim, Rahmi Koç hemen hemen her öğünde simit yermiş. Simidi ince dilimler halinde kestirip fırınlatır, yemeğin yanında ekmek niyetine veya atıştırmalık olarak bu simit cipslerini yermiş. Simidin lezzetini o kadar seviyormuş ki, okyanus aşırı seyahatinde dahi bu cipslerden almış yanına.
Burak Atay, seyahatlerinde mutlaka yabancı arkadaşlarına Türk lokumu gibi geleneksel lezzetlerini hediye götüren Rahmi Bey’in, Türk kültürüne ait değerlerin dünyaya yeterince tanıtılamadığına üzüldüğünü bildiğinden, simit işine girmeye karar verince projesini Rahmi Koç’a götürmüş. Koç projeyi beğenince ortak olmuş Simit&Smith şirketine.
5 şubeye ulaşan simit zinciri, franchise vererek Amerika’nın tümüne yayılacak. Müşterilerinin yüzde 90’ının Amerikalı olması damak tadını tutturduğunu gösteriyor.
IMF’ye vicdan aşısı olur mu!
Üç yılda bir zincir haline gelen Simit&Smith’in New Jersey’de üretim merkezi var. Şimdi Washington’da IMF’in hemen bitişiğine ilk franchise’ı veriyorlar. IMF memurları zenginin de sevdiği, fakirin de öğününü çıkardığı, sınıfsal ayrımları kaldıran simitlerimizle tanışıp karınlarını doyururken, inşallah borç verecekleri ülkelere daha iyi davranır artık.
Simit şimdilerde dünyanın en pahalı caddelerinden Broadway’e kadar uzandı. Türk simit markaları pahalı caddelerinde boy gösterirken dünyanın bu en ucuz yiyeceğinden elde edilen gelirler milyon dolarları aştı. İşte Simit&Smith, cirosu 4 milyon dolar civarında. Ekmek işinin devreye girmesiyle cironun ikiye katlanması bekleniyor. Simit&Smith markasıyla Broadway, Wall Street gibi New York’un en kalabalık noktalarında simit mağazaları açan Burak Atay, Mecidiyököy’deki yemek akademisi Usla’da sorularımı cevapladı.
Hızlı büyüyor
Sokak simidini New York’ta nerelerde satıyorsunuz?
New Jersey ile Manhattan arasında kalan, Türklerin yoğun yaşadığı Cliffside Park bölgesinde simit fabrikası ve satış mağazası açtık. Simit&Smith perakende ve kurumsal markamız. Bir dükkanımız Central Park girişinde. İki mağazamız Wall Street bölgesinde. Times meydanına yakın yeni açtığımız Broadway mağazamız var. Biri de New York Üniversitesi kampüsünün içinde olmak üzere Manhattan’da 5 mağazamız var. Hızlı büyüdük.
Mağazaları iş merkezi ve ofislerinin olduğu hareketli bölgelerde açtık. Perakende mağazacılık olarak Manhattan’da daha çok büyüyeceğiz. Franchise olarak ise ilk etapta Washington, Şikago, Los Angeles, Miami, Boston gibi şehirlerde büyüyeceğiz.
Müşterilerinizin ne kadarı Amerikalı?
Yüzde 90’ı. Amerikalı tüketiciye hitap etmek için ürün gamımızı geniş tuttuk. Klasik sade sokak simidi yanı sıra kaşarlı, kepekli, zeytin ezmeli çeşitlerimiz de var. Kars gravyerli, Ezine peynirli simitler de yapıyoruz. Simit hamurundan Amerikan ağız tadına uygun ürünler yaptık. Amerikalılar yuvarlak simitten çok, simidin sandviç formundan hoşlanıyorlar. Simit hamurundan yapılan sandviçlerin içine somon, hindi göğsü, tavuk, jambon, rozbif, peynir her türlü malzemeyi koyuyoruz.
Simidin daha gidecek çok yolu var Amerika’da. Türk çayı ve kahvesi de çok rağbet görüyor. Poğaçalar tabii. Bizim mağazalarımız küçük kafeler şeklinde. Paketle alabildiğiniz gibi oturup yiyebiliyorsunuz. Simidi müşterilerimize domates, peynir ve çayla servis ediyoruz.
BUGÜNE?KADAR 6 MİLYON $ YATIRDI
Günde kaç simit üretiyorsunuz?
Yaklaşık 5 bin simit ve sandviç. Kapasite yetmez hale geldi. Şimdi ekmek üretimine giriyoruz. Yeni bir yatırım yapıyoruz.
Nasıl bir yatırım bu?
New Jersey’de merkez mutfağımıza yakın bir yerde ekmek fabrikası açıyoruz. 5 bin metrekarelik bir alanda kuruyoruz fabrikayı. Talebe göre üretim tesisini büyütmeye müsait bir alanda yapıyoruz fabrika yatırımını. Sandviç ve simit üretimini de buraya taşıyacağız. Türk pidesinden bagel şeklinde ekmek türleri yaptık, pazarı test ettik. Büyük bir taleple karşılaşınca yatırım kararı aldık. Türk restoranları, Yunan restoranları, etnik restoranlardan talep var özellikle. Türk pidesi ve ekmek türevlerini üreteceğiz. Amerikalı yumuşaklığını çok seviyor Türk pidesinin. Pidenin biraz daha ufağı pita denilen ekmeklerden de yapacağız. Bu yatırımla birlikte günde 15 bin ekmek üreteceğiz.
Ne kadara mal olacak?
Ekmek fabrikası 4 milyon dolara mal olacak. Şu ana kadar simit mağazaları ve üretimi için Amerika’da 6 milyon dolar tutarında yatırım yaptık. 4 milyon dolar daha ilave tesis yatırımı yapacağız. Çoğu Türk olmak üzere 100 çalışanımız var.
Pideden cesaret aldı
Lavaş, Trabzon ekmeği de olacak mı?
Düşünmedik doğrusu. Ama şu anda cazip geldi, dener bakarız. Zaten etnik marketler var hedefimizde. Ekmek fabrikası perakende mağazalarımıza ürün verecek tabii ki. Ancak ana hedef toptan satış. Biz bunu simitte de gördük. Amerika’da ekmek segmentinde orta ölçekli çok başarılı Türk marketleri var. Yunan marketleri var. Bunlar başta olmak üzere marketlere ekmek satışı yapacağız. Amerikan sofralarına bu strateji ile ulaşacağız. Yaptığımız pideler çok sevildi. Bundan cesaret alarak ekmeği ön plana çıkardık.
SİMİT SARAYI DA AMERİKA’DA TANITIM?ARTIK?DAHA?KOLAY
Simit Sarayı da 5. caddede dükkân açtı. Sizi rekabette zorlayacak mı bu?
Gelmelerinden çok memnun olduk açıkçası. Onlar Türkiye’den ürünü dondurup gönderiyor. Biz ise Amerika’da üretiyoruz. Bir üründen bir bölgede ne kadar çok satılırsa o ürünün marketi o kadar büyür. Bilinirliği artar. Onlar bizden sonra geldi. Sonuçta pazara ne kadar fazla oyuncu gelirse ürünün tanıtımı o kadar iyi olur.
Dev şirketlere ‘Yemekhane’
Türkiye’de yatırımlarınız var mı?
Amerika’da Florida üniversitesinde işletme ve pazarlama eğitimi aldım. Türkiye’ye dönüşümde 13 yıl Koç grubunda çalıştım. En son Divan’da yiyecekten sorumlu genel müdür yardımcısıydım. Oradan ayrılınca simit işinde de ortağım olan Bora Pekşen ile kurumsal kafeterya zinciri catering şirketi Yemekhane’yi kurup burada kurumsal müşterilere hizmet verdik.
Bayer, Microsoft, Atlas Jet, Koç Holding, Tüpraş, Kadir Has, Koç Üniversitesi gibi şirketlerin yemek tedariğini yapıyoruz. Genelde hizmet verdiğimiz binalara kendi mutfağımızı kuruyoruz, aşçılarımız sabah gidip yemeği orada yapıyor. Bu arada bir de Usla adında profesyonel aşçılık hizmeti veren yemek akademisi kurduk.
Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Usla’da aşçı yetiştiriyoruz. Buradan mezun olanlar, dil sınavını geçtikleri taktirde Amerika’da işbirliği yaptığımız American Hospital Academi’nin ayarladığı seçkin oteller veya restoranlarda bir yıl iş vizesi ile çalışma imkanı buluyor.
Erdoğan’ın simit sevgisi tanıtımlara katkı sağlıyor
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı sık sık simit alıp yanındakilere dağıtırken görüyoruz. Demek ki simit seviyor. Sizin, kendisiyle bir anınız oldu mu?
Sayın Cumhurbaşkanımızın simit sevdiğini biliyorum. Türkiye’de çalıştığım dönemlerde kendisine bir iki kez hizmet etme şansım oldu. Cumhurbaşkanımız Amerika’ya geldiklerinde mutlaka ürün talep edilir konsolosluktan. Konsolosluğumuz bu şekilde desteğini hep hissettiriyor.
Bagel’a karşı ‘sağlık’ kozu
Klasik tartışma ama soracağım, simidin endüstriyel anlamda bagelin karşısında şansı var mı?
New York’ta günde 6-7 milyon bagel satılıyor. Çok çok yaygın tabii. Ama insanlar bir yandan da sağlıklı yaşamak istiyor artık. Simitte hiçbir katkı maddesi yok. Bagel’da ise var. Bir simidin kalorisi 290, bir bagel ise 500 kalori. Bagel ciddi kalorili ve ağır bir ürün. Geçen Broadway mağazamıza girerken, ‘French Kiss’ filminin başrol oyuncusu Kevin Kline zeytinli poğaça alıyordu. Simit, özellikle kepeklisi daha sağlıklı bulunuyor ve simit işi giderek büyüyor, franchise vermeye başlıyoruz şimdi.
İlk franchise nereye? Hedef ne?
Washington DC’ye. IMF’in hemen bitişiği denebilecek bir lokasyonda. Bir ay içinde açılacak bu şube. Bu yıl 2 şube daha açarız. Franchise mağazalarla birlikte iki yıl içinde 20 şubeye ulaşmış oluruz.
SİMİT 1.85 DOLAR, ÇAYLA?3.5 $
Simidi bizim yediğimiz formülle mi üretiyorsunuz?
Aynı lezzette. Türkiye’de sokak simidi yapan tecrübeli ustalara çalışma izni çıkarttık. Amerikan konsolosluğunun büyük yardımları oldu. New Jersey’de ciddi Ar-Ge yaptık.
Sokak simidini üretmeye en uygun malzemenin Kanada unu olduğunu gördük.
Simidin tadını çok güzel veriyor. Ustalar buradan götürdüğümüz Türkler olunca aynı lezzeti yakaladık. Simitte son bağlama diye tabir edilen, burgu yapıp elle bağladıkları bir dokunuş var, ne oluyorsa orada oluyor. Sihirli bir dokunuş sanki o, Türklerin yaptığı simit ile yabancıların yaptığı simit özellikle bu noktada çok farklı oluyor.
Manhattan’da simit kaça?
Sade simit 1.85 dolar, poğaça 1.75 dolar. Simit türevi sandviçler ise ortalama 5 dolar civarında. Bir simit ve çay 3.50, simit ve Türk kahvesi 4.50 dolar.
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024