Frankie goes to Bakü*

*(Frankie Bakü yolcusu)

1980’li yıllarda hepimizin heyecanla takip ettiği ünlü bir İngiliz müzik topluluğu vardı: Frankie goes to Hollywood... Relax adlı hit şarkılarını duymayan pek yoktur. Grubun, “Frankie Hollywood’a gidiyor” anlamına gelen ismi, ünlü Amerikalı şarkıcı Frank Sinatra’dan geliyor.
Frankie şimdi ise Bakü yolcusu. Ancak bu Frankie Türk... Adını yine Frank Sinatra’dan alan Türk restoranı... Sezen Aksu’nun müzik ve sanat direktörlüğünü yaptığı bazen de sahne aldığı yakın arkadaşı Kaya Demirer’in lüks restoranı Bakü’de açılmak için gün sayıyor. Franchise modeliyle kasım başında açılacak şube için Türkiye’den giden ekip Nişantaşı Sofa Otel’in terasında yer alan restoran, bar ve lounge konseptini olduğu gibi Bakü’ye taşıyor. Frankie Restaurant Bar Lounge’ın Genel Müdürü Ayşem Saraçoğlu hemen hemen bütün lüks otel zincirlerinin yerini aldığı Bakü’nün birkaç yıla kalmadan Dubai’yi aratmayacağını söylüyor.

Türk şarapları
Frankie’nin mutfağı Yunan şef Symeon Triantafyllo’a emanet. Öyle olunca mutfak da Ege ve Akdeniz mutfağı ağırlıklı. Bakü’deki menüye, yerel Azeri lezzetlerin de ekleneceğini anlatan Saraçoğlu, “Bakü’deki restoran Globus Plaza’ın son iki katında açılıyor. Şefimizin Chardonnay üzümünün yaprağından yaptığı yaprak sarma çorbasını özellikle istediler. Bakü çok zengin bir şehir, buradaki şubemizde sunduğumuz Petrus’lar, La Tache’ler yanı sıra Türk şarapları da yer alacak Bakü’de. Birkaç firmaya bağlı kalmadan üst kalite bütün Türk şaraplarını ikram ediyoruz. Orada da bu tavrımız aynen devam edecek. Lüks yemek ve kulüp ve lounge alananında yurtdışına giden ilk marka olmanın heyecanını
yaşıyoruz” diyor.

İsli Çerkes peynirli risotto
Yemeklerinde mümkün mertebe yerel malzeme kullanmaya dikkat ettiklerini söyleyen Saraçoğlu, yabancı müşterinin de bunun hakkını siparişleriyle teslim ettiğini söylüyor. Bu konuda son derece kompleksiz bir tavır içinde olduklarına anlatan Saraçoğlu şöyle devam ediyor:
“Risotto’da permesan ve krema yerine isli Çerkes peyniri kullanıyoruz. Risotto İtalyan yemeğidir oysa. Her restoranda artık mozzarella, burrata var. Bizde de var. Ancak Kars gravyeri de var. Bana göre en güzey peynir. Bulgur pilavını bu seviyede bir restoranda, rafine bir pişirmeyle özel bir lezzet haline getirerek sunuyoruz. Hiç kompleksimiz yok bu konuda. Yabancı müşterilerimiz de bayılıyor. Yerli malzeme ne ise onu kullanıyoruz. Şefimiz buranın balıklarını kullanıyor mevsiminde. Mesela torik zamanı lakerdayı bu balıkla yapıyor. Mevsiminde en iyi balık buysa neden kullanmayacaksınız?
Niye gidip ithal somon veya çiftlik levrek kullanacaksınız? Ama o kadar az balık çeşidimiz kaldı ki. Kötü avlanmanın, yavrular belli bir boya gelmeden tüketilmesinin soylara verdiği zarar işte bu. Biz balık yasaklarına tamamen riayet ediyoruz.
20 santimin altında da hiçbir balığı sarı kanat cins vs almıyoruz. Bir jenerasyon lüferi bilmiyor olacak. Avlanma yanlışları yüzünden balık çeşitlerine ulaşmakta zorluk çekiyoruz....”

Göcek’te ‘yıldızlı’ yemekler
Bu yaz yolu Güney’e düşenler görmüştür, Rixos’un son halkası Göcek’in eşsiz koylarına demir attı! Haziran başında hizmete giren Rixos Premium Göcek Suites&Villas, Fettah Tamince ve Murat Ülker’in ortak yatırımı. Rixos Göcek’te Michelin yıldızlı İtalyan aşçı Giorgio Diana çalışıyor. Bir Sardunyalı olarak Akdeniz ikliminde bulunmaktan memnun ama Ege’de, denizin kıyısında sadece lagos ve çipuraya mahkum olmak onu kahrediyor! Göcek’te ‘yıldızına’ yaraşır çeşitlilikte malzemeye ulaşamamaktan yakınıyor. O nedenle de sabit menüsü yok. Her sabah pazara çıkıyor, taze, lezzetli ne bulursa topluyor, topladığı malzemelere göre de o günün menüsünü oluşturuyor. Giorgio Diana, tesiste kalan misafirlere yemek dersi de verecek. Dersin konusu ise ‘öğrencilerin’ talepleriyle şekillenecek. Örneğin, “Hocam, biz bugün bir ördek nasıl lokum gibi pişirilir, onu öğrenmek istiyoruz ” derlerse o günkü dersin konusu ördek olacak, malzemeler ona göre tedarik edilecek. Michelin yıldızlı hocadan yemek dersleri almanın maliyeti ise 100 euro.

Çarşı ‘Pando’ için ayaklandı
Lüksün anlamı değişiyor. Lüks artık sahip olmak yerine, deneyimlerle tanımlanıyor. Gelen yabancılar İstanbul’un otantik lokantalarında yemek yiyiyor, yerelin peşine düşüyor.
Yolunuz düştü mü hiç bilmiyorum ama Çemberlitaş’taki Kebapçı Şeyhmus, Ortaköy’deki Dürümcü, Kadıköy’deki Çiya yabancı kaynıyor.
Yabancıların uğrak yerlerinden birisi de Beşiktaş’taki 120 yıllık tarihi kaymakçı ‘Pando Amca’nın yeri. Burası da kapanıyormuş. Yerine büfe zinciri açılacakmış. Ancak bu kez öyle kolay olacağa benzemiyor.
Çünkü mekan ‘Çarşı’. Çarşı grubu bugün Beşiktaş’ta büyük bir eyleme hazırlanıyor. Twitter’da #pandokapanmasin hashtag’iyle kampanya başlatıldı bile. Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar da konuyla yakından ilgileniyor. Hazinedar, “Yıllara, damgasını vuran görkemli anılara mekan olmuş mekanın kapanması üzüntü verici. Arkadaşlarımız mülk sahibinden randevu aldı. Biz de görüşeceğiz” diyor. Görüşün, eyleme katılın!