Ülker, yaklaşık 7 yıldır 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı haftasında sinema şenliği düzenliyor. 7. yılına giren Ülker Çocuk Sinema Şenliği etkinliklerinde bugüne kadar 750 bini çocuk toplam 912 bin (165 bin ebeveyn) kişi film izledi. Sinemayla tanışma yaş ortalamasının 29 olduğu Türk toplumunda bırakın çocukları, yetişkinler için dahi önemli bir etkinlik. Bu yılki şenliğin ön gösterimi Artvin’in Arhavi ilçesinde yapıldı.
Yüzlerce çocuk Arhavi Çarmıklı Eğitim ve Kültür Merkezi sinema salonunda, ‘Karlar Ülkesi’ filmini izledi. Çocuklar, gösterim öncesi ve sonrasında Arhavi Gösteri Merkezi’nde kurulan şenlik alanında, oyun parkları, eğlence alanları, sanat atölyesi ve animasyon gösterilerinde gün boyu eğlenceli anlar yaşadı.
Atölyelerde resim yaptı, yüzlerini çizgi film kahramanları karakterlerine boyattı, şişme oyun alanlarında tırmanış gerçekleştirip, çizgi film kahramanı karakterlerle fotoğraf çektirerek çeşitli oyunlar oynadı. Şenlik alanına gelen Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, gün boyu birlikte olduğu çocuklarla sohbet etti. Murat Ülker’in hayatında sinema çok önemli. Babası Sabri Ülker’e ilişkin anılarında Doktor Jivago filmi ve sinemanın özel bir yeri var. Neden derseniz... Anlatayım...
9 yaşındaki göçmen
Yıl 1929, Murat Ülker’in babası Sabri Ülker 9 yaşında. Sabri Ülker, Kırım’dan ailesiyle birlikte Türkiye’ye göç ediyor. Sovyet ihtilalinden sonra Kırım’da bütün sistem alt üst oluyor. Kırım’daki Müslümanlar üzerinde çok büyük bir baskı başlıyor. Düzenleri ortadan kalkıyor, çiftlikleri ellerinden alınıyor.
Kırım’da büyük bir yoksulluk başlıyor. Aile İstanbul’a göç etmeye mecbur kalıyor.
Sabri Ülker’in babası İslam Efendi iki oğlu ve eşini alarak, cebinde üç kuruşla Türkiye’ye gelip sıfırdan yeni bir hayat kuruyor. Ancak Kırım hiçbir zaman unutulmuyor...
1968’li yıllar, Türkiye... Başrolünde Mısırlı aktör Ömer Şerif’in oynadığı Doktor Jivago filmi sinemalarda vizyona giriyor. Aylarca vizyonda kalan film, Rus iç savaşı, Sovyetler Birliği’nde ihtilal zamanını ve onu takip eden yıllarda toplumda yaşanan alt üst oluşları, savruluşları, ailelerin bölünmesini anlatıyor.
Hayatının filmi...
Sabri Ülker filmde olanları kendisinin ve ailesinin hayatına çok benzetiyor. Oğlu Murat Ülker ve kızı Ahsen Hanım’ın elinden tutarak onları filme götürüyor.
Filmden o kadar etkileniyor ki, aylarca vizyonda kalan filme bir kez daha götürüyor çocuklarını. Murat Ülker de kendisini çok etkileyen filmi sonraki yıllarda birkaç kez daha izliyor.
Doktor Jivago, en çok sevdiği film olarak hayatındaki yerini koruyor. Murat Ülker, o dönem için erken denebilecek yaşta, 10 yaşında sinema ile tanışıyor. Babasına empati yaparken sinemanın önemini kavrıyor. Bu zihinsel harita, 750 bin çocuğun sinema ile buluşmasında rol oynuyor.
62 şehirde, 144 salonda
Konuya dönersem Ülker Çocuk Sinema Şenliği’nin bu yılki filmi ‘Karlar Ülkesi’, korkusuz ve iyimser Anna’nın Arendelle Krallığı’nı kurtarmak üzere çıktığı yolda başından geçenleri anlatıyor.
Elde ettiği uluslararası başarıların yanı sıra, Disney’in Türkiye’de şimdiye dek en iyi açılışını yapan ve en yüksek hasılat elde eden animasyon filmi olma özelliği taşıyor. Okulların tatil olduğu 24 Nisan perşembe günü, Türkiye’nin dört bir yanında miniklerin film izleme olanağı bulacağı şenlik kapsamında çocuklar, 62 ildeki 144 sinema salonunda, ‘Karlar Ülkesi’ni ücretsiz izleyebilecek.
Şenlik, Ülker ve markalarının çeşitli aktiviteleri ve sinema çıkışında dağıtılan içinde Ülker Smartt Süt, çikolata ve keklerin olduğu hediye kutuları ile de renkleniyor. Minik sinemaseverler, sinema salonları ve gösterim yapılacak illerle ilgili www.ulker.com.tr adresinden bilgi alabilir. Sinemalardan tüm çocukların eşit şekilde yararlanabilmesi için ön rezervasyon alınmayacak.
Amaç 1 milyon çocuk
Şenliğin ana amacı sinema aracılığı ile çocukların zihinsel gelişimine destek olmak, hayal güçlerini ve yaratıcılıklarını artırmak. Ama aynı zamanda sinema ile tanışma yaşını erkene almak. Zira Türk insanının sinema ile tanışma yaşı ortalama 29. Sinemaya gidemeyen çocuk sayısı ise Türkiye’de milyonlarla ölçülüyor. Gelişmiş ülkelerde sinemaya kişi başına gitme sıklığı 1.5-3.4 arasında değişirken, Türkiye’de oran yüzde 0.6.
Şenlik dönemlerinde Anadolu’da sinemaya gidenlerin oranı yüzde 33’ten yüzde 45’lere çıkıyormuş. Bir grup basın mensubuyla birlikte gittiğimiz Artvin’de, Yıldız Holding Kurumsal İletişim Genel Müdürü Zuhal Şeker’den proje ile ilgili detaylı bilgileri de aldık.
Ülker, Türkiye’nin en yaygın çocuk etkinliği olma özelliğine sahip şenlik ile ayrıcalıksız olarak tüm çocukları sinema ile buluştururken, hayatlarında mutlu bir an yaratmak istiyor. Özellikle Anadolu’nun ücra köşelerinde yaşayan çocukların sinemayla buluşmasına aracılık etmeyi önemsiyorlar. Zuhal Şeker’in verdiği bilgilere göre Yıldız Holding bugüne kadar çocuk projelerine 28 milyon TL yatırım yapmış
Ülker’in ilk kez açıkladığı rakam kapsamında Ülker Çocuk Futbolu, Minikler Basketbol Şenliği, Sağlıklı Beslenme, Ülker Çocuk Sinema Şenliği, Ülker Çocuk Sanat Atölyesi sosyal sorumluluk çalışmaları bulunuyor.
Şenliği organize etmeye başladıkları 2008 yılında çocuk filmleri seyirci sayısının 3.2 milyonla, toplam içinde yüzde 9 pay aldığına dikkat çeken Zuhal Şeker bilgileri şöyle paylaştı:
“Bugün gelinen noktada çocuk filmleri seyircisinin toplam içindeki payı yüzde 12’ye yükseldi. Bu artışa şenliğimizin de katkı sağlaması bizi cesaretlendiriyor. Artışın Anadolu’dan gelmesi daha da sevindirici. Çünkü Türkiye’nin en ücra noktalarındaki çocuklara da aynı mutluğu yaşatmak için yola çıktık. Hedefimiz 2015 yılında sinema yoluyla 1 milyon çocuğun hafızasında mutlu anılar bırakmak.”
Düğünlerde fotoğrafçılık yapmış...
Murat Ülker çocukluğunda Marmara ve Kristal sinemasına gidermiş. Beylerbey’indeki yazlık sinemaları unatamadığını şu sözlerle anlattı: “Heyecanla havanın kararmasını beklerdik. Komşular da balkonlardan seyrederdi. Türkiye’de arabalı sinemalar hiç olmadı. Teknik Üniversite’nin televizyonu vardı. O zaman sabahçı okuyordum. Saat 14.30’da bir kovboy filmi olurdu. Annemle epey pazarlıkla o filmi seyrederdim. Saat 5’de ödevlerimi yapmaya başlardım. O zamandan alışkanlık, hep kovboy filmlerine giderdim. Arkadaşlarımızla, kovboy filmlerinde hangi dublörün kaç kere öldüğünü sayardık. Herhalde tasarruf yapıyorlardı çünkü hep aynı dublörleri kullanıyorlardı. Bir ara, 8 yaşındaydım herhalde, kameram vardı. Düğünlerde film çektiğimi hatırlıyorum. Fotoğrafçılık yapardım. Karanlık odam vardı. Kamera arkasını biraz bilince filmlerin çok zevki olmuyor. Bazen çocuklar, ‘Baba filmde niye böyle oldu?’ diye soruyor, ben de, ‘Oğlum senarist öyle düşünmüş’ diyorum.
Babamın götürdüğü ve unutamadığım, Doktor Jivago filmi vardı. Sonra ilk defa çizgi filmlerden uzun metrajlı Red Kit filmini seyretmiştim.”
Murat Ülker, babasının vasiyeti çocuk etkinliklerini genişleterek devam ettirmek istiyor. Özellikle Anadolu’da yaşayan, sinemaya gidemeyen çocukları hedefliyor. Ekliyor:
“Sanat fuarlarında çocuklara sanat ve estetik ruhu aşılamaya çalışıyoruz. Sanat deyince herkesin sanatçı olması veya sanat peşinde koşmasını kast etmiyorum. Ama estetik çok mühim bir şey.
İnsanlardaki estetik anlayışı ve duygusu gelişirse çok daha yaşanabilir şehirlerimiz olacak. Çok daha farklı güzellikler paylaşacağız. Bu etkinlikler benim babamın vasiyeti.”