Büyük şehirlerde hayatı hızlandırılmış film formatında geçen iş dünyası aktörleri yavaşlamaya çalışıyor. İş dünyasının deniz üzerinde vakit geçirmeye daha fazla zaman ayırdığını görüyoruz. Bu eğilim kendi ekonomisini de yaratıyor. Hafta başında ziyaret ettiğim CNR Avrasya Boat Show’da buna yönelik tasarımlar dikkatimi çekti. Süper lüks yat ve tekneler tabii ki göz kamaştırıyor. Ancak sularda yavaşça süzülen motoryat modeli, yeni bir trendin de habercisi gibi geldi bana.
Yüzer otel gibi...
Türkiye’nin büyük yerli yat üreticilerinden Numarine, explorer tarzı tekne yapımına başlamış. Ortalama bir motoryat denizin üstünde 40 knot (1 knot, 1.8 kilometreye denk geliyor) ile gidiyorsa bu modelle 10 knot ile gidiyor. Zaten amaç hız değil konfor. Numarine’nin patronu Ömer Malaz modelin gerçek deniz tutkunlarına yönelik olduğunu söylüyor. Sürat ana özellik olmadığından motor, tekne içinde büyük yer kaplamıyor. Konsepte uygun olarak son teknoloji ama daha ufak motorlar ile amaca uygun performansa ulaşılıyor. Motorun tuttuğu yerden sağlanan tasarruf iç hacim için kullanılıyor. Malaz, iki katlı, 40 metrelik motoryatı küçük bir otel gibi tasarladıklarını söylüyor. Sinema salonu yanısıra içinde, sauna ve buhar odası, mobil balkonlar olacak. Denize sıfır güneşlenme imkanını yaratan plajı da olacakmış. Peki günümüz hız dünyasında bu yatlara daha çok kimler talip olur?
Fiyatı 13 milyon euro
“Gerçek deniz tutkunları” diyor Malaz ve ekliyor:
“Daha önce birden fazla teknesi olmuş, teknesini kendisi kullanmış, ne istediğini bilen, yelkenli seven ama artık yorulmuş, biraz da konforun keyfini çıkarmak isteyenler. Düşünün, Ege koylarındas yatınızı belli bir noktaya demirliyorsunuz. Sanki oteldesiniz. Adalara, restorana, kıyıya çıkmak için tekneyi değil botları kullanıyorsunuz, hız motoru değil haz motoru bu. Oraya, buraya gitmek için değil, daha çok tatili içinde geçirme, lüks kullanım için.”
Bu devasa motoryatın fiyatı 13 milyon euro olacakmış. Bakalım kim alacak?
Mütedeyyin işadamları denize ısınıyor
Fuarda, muhafazakar kesimden birçok işadamına rastlayınca, Malaz’a, “Mütedeyyin kesimin tekne talebi nasıl” diye sordum. Daha çok alan verdiğinden doğal olarak Flybridge tarzı tekne istediklerine dikkat çeken Malaz, “Ancak bu kesim tekne almaya yeni yeni başladığı için genelde yabancı marka talep ettiklerini görüyorum. İlk kez tekne alan genelde yabancı ister. İkinci, üçüncü teknesini kullanan belli bir denizcilik tecrübesi biriktirdiğinden, Türk teknelerinin kalitesini gördüğünden güven içinde yerli malı da kullanır” dedi.
‘Önce araba sonra tekne’
Yılda yaklaşık 6-10 adet arasında, 21 ila 30 metre boylarında tekne üreten Malaz, sektörün durumunu görmek için araba satışlarını takibe almış. Yanlış okumadınız, insanlar önce arabalarını sonra teknelerini değiştiriyormuş. Malaz’a göre Avrupa’da araba satışlarının yükselmesi sıranın teknelere geldiğini gösteriyor. Dört yıldır ilk kez Fransa’dan sipariş almalarını da buna bağlıyor. Sipariş aldığı 8 teknenin, 5’i yabancılardan olmuş.
İş dünyası suda yürüyecek!
Fuarda deniz tutkunu işadamlarıyla karşılaştım. Ali Sabancı’ya, ‘paddle board’ modelleri incelerken rastladım. Ustalık gerektirdiğini söylediği modeli birlikte inceledik. ‘Paddle boarding’ sörf tahtasında kürek çekmek demek. TezMarin’in standında gördüğüm Paddle Board üzerinde denge sağlamak için, vücudun her noktasını çalıştırmak zorundasınız. Hollywood yıldızları arasında moda olan, deniz üzerinde yürüyormuş hissi veren bu sporu Cem Boyner ve eşi Ümit Boyner’in ustalıkla yaptığını duydum.
Her yaşa şişme bot
Dikkatimi çeken diğer bir ürün ise neredeyse tekne boyutlarına gelmiş zodyaklar oldu. Pirelli ve North Star’da gördüğüm büyük şişme boyutlu botlar bakılmayacak gibi değil. Boyutların neden bu kadar büyüdüğünü sordum tabii. Yat sahipleri son dönemlerde artık teknelerini sabit tutup, günlük gezilerini büyük şişme botlar ile yapmaya başlamış. Bu botlarla Bodrum’dan Yunan adalarına dahi gidiyorlarmış.
Çocuklara başlangıç teknesi
Deniz tutkunu çocuklar yetiştirmek için tasarlanan ve üzerinde 4 bin euro civarında fiyatlar gördüğüm renkli teknelerin başında ise 12 - 14 yaş aralığında çocuklar vardı! Ebeveynler çocukların tekne kullanmasından doğal olarak korkar. Doğru başlangıç tekneleri ile başlayan çocukların neler yapabileceğini yurtdışında katıldığım bir etkinlikte görmüştüm. luslararası bir yarış organizasyonunda yarışmacı teknelerin, denizde çekilme işini, 8-10 yaşındaki ufak çocuklar üzerlerinde can yelekleri, şişme botlar ile yapıyorlardı!