Gıda ve bankacılığı bir arada yürütmenin oldukça zor olduğunu anlatan Murat Ülker, Türkiye Finans’ta satıştan sonra ellerinde kalan küçük hisseyi de ortaklarına teklif ettiklerini söyledi
Küçük paralarla (25, 50, 75 kuruş) çikolata, kek, süt gibi gıda ürünleri satan Yıldız Holding’in geçen yılki geliri 15.7 milyar TL’ye ulaştı. Acaba bir de yaygın bir ticari bankası olsa ne olacaktı grubun büyüklüğü diye düşünmeden edemiyor insan. Zira bankacılık genelde büyük grupların tercih ettiği ve büyümede sinerji yaratan bir alan.
Ülker Çocuk Sinema Şenliği için gittiğimiz Artvin’de finans sektörüne bakışını da sorduğumuz Murat Ülker’in cevabı şöyle oldu:
“Bankacılık karlı bir iştir. Türkiye Finans Katılım Bankası’nda ortaklığımız vardı. Biz yaparken Türkiye Finans’ın sermaye getirisi yüzde 40’tı. Ama küçük bir bankaydı. Büyük bankada marj düşer. Buradaki hisselerimizi sattık. Az bir hissemiz kaldı, ortaklarımız isterse onu da satacağız. Biz işimizde 25 kuruş, 25 kuruş para toplamaya çalışıyoruz. Ama bankada gece kasada kalan 100 milyon doları dağıtmazsanız zarar yazarsınız. Perakende ve bankanın yükünü kafamda aynı anda tutmak zordu. Eğer perakendeci devam edeceksem bankacı olamazdım. Ben zaten öyle bankada hesap açıp yatırım da yapmam. Paramı bankaya koymam. Para yönetimini şirketlerimiz yapıyor. Uzakdoğu bankalarının şu anki ratingleri, Avrupalı olanlardan daha iyi. Geçen sendikasyonda Uzakdoğu bankasıyla tanıştık, çok iyi oldu. Onlarla çalışmaya dikkat ediyoruz.”
‘Kırım’ hep devletti...
Bu noktada kendisine son günlerde piyasada konuşulan Rus parasıyla ilgili olarak, “Kırım’dan sonra Rusya’nın Avrupa ile arası bozuldu. Avrupa piyasalarına giden Rus parası Türkiye’ye gelebilir mi?” diye sordum. Bu konuda bir değerlendirme yapacak verilere ve bilgiye sahip olmadığını söyleyen Ülker, bunun yerine baba toprağı Kırım’la ilgili bir değerlendirme yaptı: “Anadolu fethedilen bir topraktır. 1071’de fethedilmiş. Oysa Kırım’da kurulmuş bir devlet vardı. Kırım hep devlet idi. İlk defa orada kurulmuş. Kırım her zaman özerk devlet kalacak.
Templeton Şok’u sordu!
İştiraklerinden Gözde aracılığı ile özel sermaye yatırımları yaptıklarının da altını çizen Murat Ülker, “Şok halka açılacak mı?” yönündeki soruya ise şöyle yanıt verdi: “Templeton da sordu, halka açılacak mısınız diye... Belli bir vadede halka açacağız.”
Hayvancılık yoktu, inek dağıttı...
Afrika’daki kakao üreticilerine desteğiyle ilgili olarak ise şunları söyledi: “Türkiye’de de süt işinde gidip köylünün ayağından alıyoruz. Direkt halktan, milyonlarca liralık alım yapıyoruz. Karaman’da süt fabrikası yaptık. Oysa orada hayvancılık yoktu. Şahsi olarak 100 tane inek dağıttım. Fabrika günde 600 ton süt işliyor. Karaman’daki bütün köylüler inek aldı. Buğday’da kendi özel tohumlarımızı veriyoruz. Kerevitaş’ta daha iyi bezelyeler olsun diye uğraşıyoruz. Tedarikçi, hammadde, bayi, sözleşmeli çiftçi başta olmak üzere üretim ve satış sistemimizde 650 bin kişiye dokunuyoruz. 25 bin sözleşmeli personelimiz var”
Güncel gelişmelere dair soruları da değerlendiren Ülker, “Seçim yapıldı, artık kimsenin bir yorum yapmaması lazım. Esas olan halkın görüşü. Seçim halk tarafından yapılıyor. Ben oyumu verdim, görevimi yaptım. Seçim yapıldığı zaman halk seçimini yapıyor. Bir oyum vardı, kullandık, işimizi yaptık.”
Çin’de Ülker satacak
Uluslararası boyuttaki işlerinden çok memnun görünen Ülker, “Çin’de işlerimiz iyi. Japonya yine çok iyi. Çok iyi bir çıkış yakaladık. Oralarda Ülker ürünlerini de satabilir miyiz diye bakıyoruz. Kanada’da istediğimiz kadar iyi değiliz. Kuzey Amerika’da işler iyi gidiyor. Godiva’nın cirosu 850 milyon dolar. Marka bilinirliği yüzde 99. Amerikalı Demet’s’i Godiva aldı. İlk büyüme hamlesi. Sinerji yaratacağı düşünüyoruz.”